adscode

4+4+4 macerası!

Getirirken de “kamuoyu böyle istiyor” demişti. Kaldırırken de.

aguclu@milliyet.com.tr




Milli Eğitim Bakanı Tekin “12 yıllık zorunlu eğitim süresinin azaltılmasının doğru olacağına yönelik kamuoyu oluştu, revizyon yapmayı planlıyoruz” demişti, şimdi bir de takvim verdi. “Gelecek öğretim yılı değişir” dedi! Niye? Kamuoyu öyle istiyormuş!..

Getirirken de “kamuoyu böyle istiyor” demişti. Kaldırırken de.
Enteresan hem de çok enteresan
Peki şaşırdık mı?
Kesinlikle hayır!

4+4+4’ün tutmayacağı ve tutmadığı çok net görüldüğü halde neden bugüne kadar inat edildi?

Maksat hasıl oldu da o yüzden mi vazgeçiliyor yoksa içinden çıkılamaz hale geldiği için mecburiyetten mi yere, göğe sığdırılamayan bu sistem yerine yeni bir arayış içerisine girildi?

Çok daha önemlisi değişen ne oldu da kamuoyunun istek ve beklentileri MEB için önemli hale geldi?

Daha da önemlisi MEB’in sözünü ettiği kamuoyu kim ya da kimler?

Veliler, öğrenciler, öğretmenler mi?
Yoksa çok daha farklı kesimler mi?

Hiç bir ön hazırlık yapılmadan, pilot uygulamaya gidilmeden adeta dayatma ile getirilen 4+4+4, sadece eğitim sadece sistemimizde yarattığı erozyonla değil hayatın hemen her alanda yarattığı tahribatla da hep hatırlanacak.

Aynı hatalar umarız getirilmesi düşünülen yeni sistemler için de söz konusu olmaz, gelen gideni aratmaz ama sanki bugünleri de ararsak hiç şaşırtıcı olmaz.

Neden mi?

Eğitime akılla, bilimle, pedagoji ile değil de “kamuoyu” ile karar verirseniz, her türlü maceraya açık olursunuz!

Bazı konular vardır kamuoyu ne istiyorsa o olur ama bazı konular da vardır ki akıl ve bilimden kesinlikle şaşmamak gerekir!

Hep yangından kaçarken doluya tutulmadık mı?

8 yıllık kesintisiz temel eğitimden kurtulacağız derken 4+4+4 ile daha “antidemokratik” olanla karşılaşmadık mı?

8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim gibi 4+4+4’lük 12 yıllık zorunlu eğitimin de, hem de getirenler tarafından rafa kaldırılacak olması, pedagojik değil siyasi bir bir mantıkla yola çıkıldığı için olabilir mi?

Bu konuda kabahatli arama yerine dünü dünde bırakıp, yaptığımız hatalardan dersler alarak yola devam etmek bundan sonraki adımlarımızın çok daha sağlam atılmasına olanak sağlayacaktır.

İlk sorumuz 4+4+4’ü kim niye getirdi?

Sistem getirilmeden önce eğitimin diğer paydaşları ve kamuoyu ile yeterince istişarede bulunuldu mu?

Pilot uygulamaya neden gidilmedi?

Hatalardan ders alındı mı?..

Bu soruları samimiyetle cevaplamadığımız sürece kalıcı bir eğitim sistemi oturmamız mümkün değil.

Kaldı ki bir eğitim reformu gerçekleşecekse bunun yolu da anaokulundan doktoraya uzanan eğitim maratonun bir bütün olarak ele alınacağı yeni bir eğitim şurası şart ama bu şura MEB’in düzenlediği tek yönlü şuralardan değil, YÖK’ü, insan gücü planlamasını, sanayi, teknoloj ve hizmet sektörüyle birlikte tüm iş dünyasını ve muhalefeti de için alan bir şüra olmalı. Referansı da akıl, bilim, kalite, liyakat, pedagoji olmalıdır.

Ne olacak?

4+4+4'ün yerine ne gelecek?

Sistemden tümüyle vazgeçip yerine yeni bir sistem mi getirilecek yoksa ikinci ve üçüncü 4 yani ortaokul ve liseler daha esnek hale mi getirilecek?

Henüz bir ayrıntı yok ama sanki sadece üçüncü 4’e yönelik bir operasyon düşünülüyor ki bu çok hatalı olur!

Peki nasıl bir çözüm yolu izlenebilir?

Önüne bir de okul öncesi eğitim konularak 5+3+3’lük eski sisteme dönülmesini isteyenlerin sayısı çok fazla.

Yine aynı şekilde imam hatiplerde olduğu gibi anadolu liselerinin, yabancı kolejlerin ve öğretmen liselerinin ortaokul bölümlerinin açılmasını gerektiğini savunanlar da her geçen gün daha artıyor.

Peki MEB 4+4+4’ten vazgeçer mi, üniversiteler Avrupa’da olduğu gibi 3 yıla iner mi?
Olmaması için hiçbir neden yok gibi. YÖK de zaten son açıklamasında üniversitelerden 3 yılda mezun olunabileceğinin sinyallerini verdi. Daha önce de 3 yılda mezun olmak mümkündü ama şimdi sanki genelleştiriliyor!..

Hem 4+4+4 tutmadı hem de 4 yıllık lise ve üniversite öğrencilere çok uzun geliyor.

Örneğin barajlı bölümlerde olduğu gibi bazı fakülteler 4 hatta 5, 6 yıl olabilir ama geneli için böylesi bir karar AB ülkelerindeki uygulamalar yönünde ciddi olarak masaya yatırılabilir!..

Eğitim yaşayan bir sistemdir, gelişmeler oldukça, milli ve manevi değerler, anayasa, kanunlar ve eğitimin temel ilkeleri çerçevesinde güncellenebilir. Güncellenmelidir de. Ama bu yapılırken ideolojik değil pedagojik değerler dikkate alınmak zorundadır. Yoksa kalıcı olmaz…

Bugün uygulanan sınav ve diploma odaklı eğitim sistemi en kötü olanı. Bunda daha fazla ısrar etmenin de ne ülkeye ne milletimize bir yararı yok.
Geldiğimiz nokta da ortada.

Peki bu konuda iktidar ve muhalefetin yanı sıra, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, öğretmen sendikaları, öğrenci, öğretmen, veli ve diğer paydaşlar ne düşünüyor?

Eğitimi ve özellikle de zorunlu eğitimi ciddiye alan, araştıran ve çözüm önerileri için kafa yoran ve “şöyle olsa daha iyi olur” diyene rastlayanınız var mı?

Varsa ne olur bize de haber verin, mutlu olalım.

Eğitim sevdalıları, eğitim alanlar, veliler ve mezunlar öylesine yorgun, bıkkın yorgun ki yeni bir macerayı kaldırmaya ne halleri var ne de enerjileri.

Okumuşları okuduklarına ne olur daha fazla pişman etmeyelim…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
5. çocuğa 500 bin TL
YÖK yok olacakmış!
4+4+4?..