Baraj uygulaması kesinlikle gerekiyordu.
İyi de oldu.
Ama bu konularda çok katı tutum içerisinde olmak, at gözlüklü bakış açısından öte geçmez.
YÖK bu barajları çok puanlı dönemde getirmişti, sonra puan sayısı da, her derse yönelik test sayısı da azaldıkça azaldı.
Bu yüzden, dolan bölümler için sorun yok ama dolmayan bölümler için yüzde ya da binde birlik puan esnekliği getirilerek, kontenjanların dolmasına olanak sağlayabilir.
Bu da herkes için en hayırlısı olur.
MEB, YÖK ve ÖSYM, o kadar çok hata yapıyor ve can yakıyor ki, böylesi bir esneklik, onların yanında çok masumane kalır.
Ve ne olur birileri çıkıp da, sen kaliteye karşı mısın diyecek olmasın, hele hele MEB, YÖK ve ÖSYM hiç demesin!
YKS sonuçları ortada, 2 kimya sorusu yapan Kimya Mühendisliği'ne giriyorsa, 13 kimya sorusunda Türkiye ortalaması bir bile değilse hiç kimse kaliteden söz edemez!..
Barajlar?
YÖK’ün getirdiği başarı sırası uygulamasına göre ilgili puan türlerinden tıp fakültelerinde en düşük 50 bininci, hukukta 190 bininci, mühendislik programlarında, orman, ziraat, su ürünleri fakülteleri programları ile ağaç işleri endüstri mühendisliği programları hariç, ziraat fakültelerinin gıda mühendisliği programı dahil olmak üzere 300 bininci, mimarlıkta 250 bininci, öğretmenliklerde de 300 bininci sırada olan adaylar alınacak.
Baraj, vakıf üniversitelerinde de uygulanacak. Dileyen vakıf üniversiteleri bu programlar için daha üst başarı sıralaması da koyabilecek.
Peki böylesi babayiğit bir vakıf üniversitesi var mı?
Varsa ayakta alkışlarız ama onların tek derdi kontenjanları doldurmak olduğu için böylesi bir riski göze alamazlar.
Bir ara çıtayı yükseltenler oldu, Tıp'bı bile dolduramadı!
Bu arada, vakıf üniversitelerine sağlanan bu esneklik, devlet üniversitelerine de neden sağlanmaz ki!
Her üniversiteye aynı inisiyatif tanınsın ki, iddialı, iddiasız olanlar ortaya çıksın! Bakalım, kim ne kadar kendine güveniyor, belli olsun!..
