Sanatın sadece kişilerin değil ulusların da kültürel ve duygusal yaşamında çok önemli bir rolü vardır. Özgürlüktür, barıştır, paylaşmaktır, medeniyettir. Atatürk’ün
“Sanatsız bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözleri bunun bir ifadesidir.
Atatürk’ün sanata dair şu sözlerini tıpkı Nutuk gibi bir değil birkaç kez okumakta yarar var:
“Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu anlatım sözle olursa şiir, ezgi ile olursa müzik, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.
”İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip öğrenmeye mecburuz.
Okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki Türk milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı yeni ve güzel eserlerle gelişir.
Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız…”
Eğitimde sanatı dışladık!
Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim sistemimiz sanatla, sporla, kültürel zenginliklere donatılmıştı.
Eğitim sistemimiz, ne zaman ki sınav odaklı hale geldi, sosyal bilimler de dahil üç, beş dersin dışında hepsi önemsiz hale geldi.
Sınavlarda ya hiç soru sorulmadığı ya da çok az soru sorulduğu için sanat, spor ve sosyal bilimlere yönelik denirseler ya hepten kaldırıldı ya da işlevsiz hale getirildi.
İçlerinde sanata, spora kültürel değerlere önem verenler yok mu elbette var ama o
da mesleğine gönül vermiş öğretmenlerimizin gayretleriyle, sabrıyla, mücadelesi ile
gerçekleşiyor.
Sanat, spor, kültür, bilimin alternatif değil, tamamlayanıdır.
Bilimlede ne kadar ileri giderseniz gidin onu sanatla taçlandırmadığınız sürece hep
bir şeyler eksik kalacaktır.
Bilimde ve sanatta ne kadar yol kat ederseniz edin onu, sporla, kültürle
donatmadığınızda yine bir şeylerin eksikliğini hissettiğiniz anlar olacaktır. Tıpkı milli
ve manevi değerler ve yaşadığımız coğrafyanın tarihinden ve kültüründen bir haber
olduğunuzda yaşadığımız eksiklikler gibi…
Eğitim modeli ne olursa olsun öncelikle iyi insan, iyi yurttaş, donanımlı bireyler yetiştirmelidir.
Öfke ve kinin de,
şiddet ve savaşın da,
atalet ve yılgınlığın da,
ayrışma ve yozlaşmanın panzehiri sanat, spor ve ortak insani kültürel değerlerdir...
Sanat, sadece sanat değildir!
Sanata bugün ne olur bir de bu gözle bakalım!..
Baykam’ın mirası
Dünya Sanat Günü, Bedri Baykam’ın dünyaya armağanıdır.
Leonardo Da Vinci’nin doğum günü olan 15 Nisan’ın Dünya Sanat Günü olarak
kutlanması onun çabalarının bir sonucudur.
İşte kendi ağzından bunun hikayesi:
”Dünya Sanat Günü’nü, 2011 yılında UPSD (Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği) Türkiye başkanı iken Meksika’da Guadalajara kentinde bunu önce dünya sanat
derneklerine, ardından da 2015-2023 arasında UNESCO‘ya bağlı international Association of art Dünya Başkanı olduğum dönemde de, UNESCO Genel Kurulu’nda resmi günü olarak kabul ettirmiştim. Yani böyle bir gün Türkiye’den başladı ve bugün bütün dünyada kutlanıyor…”
Dünya Sanat Gününüz kutlu olsun ve asla sanatsız kalmayın…