Eğitimin temel kurallarından birisi de, öğretilen bilgilerin, öğrenciye bir yararının olacağına inandırmaktır. Eğer bunu sağlayamazsanız, öğretilen bilgiler bir yaşam biçimi haline gelmez ve sınavda alınan yüksek puanın ve diploma peşinde koşmanın ötesine geçemez. Tıpkı şu anki sistemde olduğu gibi!..
Oysa her ders bir yaşam biçimi haline gelmeli, önemi ve kazanımları titizce ele alınmalıdır.
Örneğin, Coğrafya’nın, mahallemiz, köyümüz, kentimiz, ülkemiz, vatanımız olduğu en iyi şekilde vurgulanmalı ve yine aynı şekilde deprem, heyelan, tarım, küresel ısınma, kuraklık, kader olduğu kafalara kazınmalıdır.
O da yetmez, Coğrafyanın toprak, hava su, ekmek yani yaşamın ta kendisi olduğu öyle bir anlatılmalı ve içselleştirilmesi ki, öğrencilerin gözünde, bu deş de tıpkı diğer dersler gibi i olmazsa olmazların başında gelsin.
Peki biz ne yapıyoruz?
Tıpkı diğer biz dersler gibi Coğrafya’yı da dersten saymıyor, hak ettiği önemi vermiyoruz, Sonra da yaşadığımız felaketlere en savunmasız şekilde yakalanıyoruz!
Eğitim bu mu?..
Yüz yüze mi , uzaktan mı yoksa hibrit mi diye eğitimde daha da da kafa karışıklığı yaratmadan önce, keşke, biraz da amaç ve hedefleri konusunda kafa yorsak çok daha iyi olmaz mı?
Eğitimin öncelikli hedefi, çocuklarımızı mutlu etmek, yaşam kalitemiz yüksek kılmaktır.
Peki bunu yerine getirebiliyor mu?
Çocuklarımız, ilgi, yetenek ve istekleri doğrultusunda iyi bir eğitim alıyor ve sonrasında da eğitim aldığı alanda, dolgun bir ücretle iş bulabiliyor mu? Kariyer yapabiliyor mu?..
Bulduğunuz ustadan, gittiğiniz doktordan, eviniz inşa ettirdiğiniz mühendisten, çocuğunuzu emanet ettiğiniz öğretmenden, oyunuzu verdiğiniz siyasetçiden, okuduğunuz gazeteden, izlediğiniz televizyondan, yargıdan, esnaftan, yediğiniz, içtiğiniz gıdalardan memnun musunuz?..
Bütün bunların eğitimle ne alakası var demeyin ne olur.
Her şeyin başı eğitimdir.
Bir ülkede eğitim ne kadar iyiyse, demokrasi de, yargı da, medya da, ticaret de o kadar güçlüdür.
Bir ülkede eğitim ne kadar içselleştirilmesi doğaya, insan, değerlere saygı o kadar yüksektir…
Bir ülkede eğtim ne kadar üretkense, o ülkede bilime ve refaha katkı o kadar yüksektir…
Bir ülkede, her dersin kazanımları farklı olsaydı, doğal felaketlerle olduğu gibi virüslerle mücadele de o denli başarılı olurdu...
Ne olur eğitimi, sınav ve diploma ekseninden çıkartıp biraz da yaşam odaklı bakmaya çalışalım...