Her ne kadar kimileri eğitimde çağ atladığımızı, öğrenci başına düşen öğretmen ve derslik
sayısının Avrupa ortalamasından daha iyi olduğunu, okullaşma oranların inanılmaz boyutlara ulaştığını, akademik anlamda OECD ülkelerine nal topladığımızı iddia etse de tablo ortada!
. Eğitimle uzaktan yakından ilgisi olup da memnun olan var mı?
. Okullar ve eğitim, düne göre çok daha iyi diyen kaç kişi çıkar?
. Öğretmen ve yönetici atamalarında birinci önceliğimizin liyakat olduğunu gönül rahatlığı ile
söyleyebiliyor muyuz?
. Sokağımızda, mahallemizde ya da ilçemizde isteyerek, severek, güvenerek gideceğimiz okullar var mı?
. Öğretmenlerimiz düne göre çok daha donanımlı ve ilgili mi, hak ettikleri ücreti alıyorlar mı?
. Okullarda akademik eğitimin yanı sıra sosyal etkinliklere de yeterince önem veriliyor mu?
. Okulunuzla, öğretmenlerimizle gurur duyuyor muyuz?
. Özel okullara keyiften mi gidiliyor yoksa zorunluluktan mı? Öğrenim ücretleri ve diğer harcamalar ödenebilecek düzeyde mi?
. Sınavla girdiğimiz okullardan memnun muyuz? LGS ve YKS benzeri sınavlar için takviye almaya gerek kalmıyor mu?
. Okullarda hijyen, güvenlik, sağlık, spor, sanat ve etkinlikler konusunda yeterli altyapı ve teşvik var mı?..
Daha onlarca madde sıralayabilir ve her biri içimizi daha fazla karartmanın ötesine geçmez!..
Asıl önemli olan bu noktaya nasıl geldik ve çok daha önemli olanı nasıl kurtuluruz?
Doğru teşhis konulmadan hele ki sorunların varlığını kabul etmeden doğru çözüm üretmek mümkün değil.
İşe oradan başlayabiliriz!.