Eğitim harcamalarına aile bütçesi açısından bakıldığında çok hem de çok yüksek olduğu kesin. Her ne kadar “yeterli değil” diye çok eleştirilse de genel bütçeden en büyük paya hala eğitime ayrılıyor. Sınav sektörüne akan paranın ise haddi hesabı yok! Sonuç? Memnun olan yok gibi!
Peki o zaman bu kadar fedakarlığa rağmen eğitim neden hala istediğimiz nokta değil. Neden sürekli patinaj yapıyoruz ya da geriye gidiyoruz?
Eğitime yeterince kaynak ayırmadan bilimde, inovasyonda, icatta, ARGE’de ve en önemlisi katma değeri yüksek üretimde nasıl söz sahibi olacağız?
Eğitim ve bilim, çok pahalı bir yatırım.
Ama o olmadan da yol almak mümkün değil.
Hemen her alanda dünyanın en gelişmiş olan ülkelerine bakın hemen hepsi de eğitimde, bilimde açık ara önde olan ülkeler.
Eğitim ve bilim ile demokrasiden hukuk devletine, sosyal refahtan insan haklarına kadar pek çok alanda paralel bir korelasyonun olması da bu yüzden...
Eğitimin ve bilimin kabesi okullar, üniversiteler, teknoparklar, aktörleri de öğrenciler ve bilim insanlarıdır.
Peki onlar, kendilerine sağladığımız olanaklardan memnun mu?
Öğrenciler için kişi başına yaptığımız harcamalar yeterli mi? Kıt kaynaklar doğru kullanılıyor mu? Hedefler doğru mu?
Keşke gönül rahatlığı ile evet diyor olabilseydik!..
OECD ülkeleri ile bir kıyaslama yaptığımızda yapılan harcamalar hem çok düşük hem de eğitimediki israflar ve yanlış harcamalar diz boyu.
İşte dolar bazında okul düzeylerine göre onların yaptığı harcamalar ve bizimkiler. İlki onların ki, ikincisi bizimki:
İLKÖĞRETİM: 9.923 - 4.036 ORTAÖĞRETİM: 11.400 - 4.793 YÜKSEKÖĞRETİM: 17.559 - 10.366