Sınav sonuçlarına ilişkin iki rapor yayınlandı. YÖK'ün yayınladığı raporda, kendilerini başarılı göstermek için bardağın sadece üçte birlik dolu tarafıyla ilgilenilmiş. Açıkta kalan gençler, mezunlar, boş kontenjanlar belli ki, çok da umurlarında değil. ÖSYM sayısal verileri ise çok daha yalın. Her şeyi olduğu gibi ortaya koyuyor, analizi size kalmış...
Sınav sonuçlarına ilişkin olarak onlarca tablo var. Ama gelin, lise kayıtları devam ederken, onlardan sadece birine göz atalım.
Üniversiteye girişte, hangi liseler daha başarılı onlara bakalım.
Katsayılar nedeniyle, çok büyük mağduriyetler yaşadığı öne sürülen, imam hatipler ve meslek liselerinde, katsayılar kalkmasına rağmen değişen bir şey yok. Çünkü, bu sınav sisteminin, onların aldığı eğitimle uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor!..
Yıllık öğrenim ücretleri, 100 bin lirayı aşan özel okullarda ise durum hiç de parlak değil. Tabela okullar haline getirilen anadolu liseleri ile hemen her yere açılan fen liseleri de çok fire vermeye başladı.
Hep kazanan öğrencilerle ilgileniyoruz. Peki ya açıkta kalanlar?..
Üniversite sınavlarına bu yıl, 2.5 milyon aday başvurdu. 4 yıllık fakültelere yerleştirilen aday sayısı 409 bin! Yani 2 milyondan fazla aday. Öncelikli tercihi olan lisans bölümlerine giremedi!
Peki kazanan adaylar, kazandıkları fakültelerden ne kadar memnun?
İşte çok çarpıcı bir tespit daha?
Sınava başvuran 2.5 milyon adaydan, sadece 983 bini yeni mezun. 1.5 milyondan fazlası. Yıllardır sınava giren öğrencilerden oluşuyor...
Daha da enteresanı, bu adaylardan 374 bini, daha önce bir üniversiteye yerleşmiş yani halen üniversitede okuyan öğrencilerden, 205 bini bir yüksek öğretim kurumunu bitirmiş olanlardan, 47 bini de üniversiteden kaydı bilinenlerden oluşuyor.
Anlayacağınız, kazananlar ve mezun olanlar da, bulundukları konumdan çok da memnun değiller!..
Hatta öyle fakülte ve yüksek okullar var ki, kimi tek kayıt dahi yapamıyor kimine kaydolan öğrencilerin üçte ikis, son sınıfa gelmeden o bölümü bırakıyor!..
Aşağıdaki tabloyu dikkatle incelemekte yarar var.
Düz lise mezunlarının yüzde 10'u bile herhangi bir fakülteye girememiş.
Hadi onlar iddialı değil diyebilirsiniz ama özel liselerdeki başarı durumu da çok parlak değil.164 bin kolej mezunundan sadece 43 bini, yani dörtte biri lisans bölümlerini kazanmış.
Peki diğerleri. Ödedikleri onca paranın karşılığı bu mu olmalıydı?..
Anadolu liselerinde de şapka düştü, kel göründü. 639 bin mezundan sadece 180 bini fakültelere yerleştirildi. Peki ya diğerleri?..
Meslek liseleri ve imam hatipler de ise durum daha da vahim...
Peki bu konuda hiçbir açıklama yapılmayacak mı?..
Öğrencileri üniversite önünü yığıp, sonra da, derin hayal kırıklıkları yaşatmanın hesabı hiç sorulmayacak mı?
Şu anda , bir kaç yüzbin evde çifte bayram sevinci yaşanıyor ama iki milyondan fazla evde de matem havası var...
Keşke, eğitimi, sınav sonuçlarını, gençlerimizin beklentilerini, hayal kırıklıklarını ve en önemlisi de velilerimizin yaşadıklarını çok daha ayrıntılı irdeleyebilsek...
Sınav sonuçlarına ilişkin olarak onlarca tablo var. Ama gelin, lise kayıtları devam ederken, onlardan sadece birine göz atalım.
Üniversiteye girişte, hangi liseler daha başarılı onlara bakalım.
Katsayılar nedeniyle, çok büyük mağduriyetler yaşadığı öne sürülen, imam hatipler ve meslek liselerinde, katsayılar kalkmasına rağmen değişen bir şey yok. Çünkü, bu sınav sisteminin, onların aldığı eğitimle uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor!..
Yıllık öğrenim ücretleri, 100 bin lirayı aşan özel okullarda ise durum hiç de parlak değil. Tabela okullar haline getirilen anadolu liseleri ile hemen her yere açılan fen liseleri de çok fire vermeye başladı.
Hep kazanan öğrencilerle ilgileniyoruz. Peki ya açıkta kalanlar?..
Üniversite sınavlarına bu yıl, 2.5 milyon aday başvurdu. 4 yıllık fakültelere yerleştirilen aday sayısı 409 bin! Yani 2 milyondan fazla aday. Öncelikli tercihi olan lisans bölümlerine giremedi!
Peki kazanan adaylar, kazandıkları fakültelerden ne kadar memnun?
İşte çok çarpıcı bir tespit daha?
Sınava başvuran 2.5 milyon adaydan, sadece 983 bini yeni mezun. 1.5 milyondan fazlası. Yıllardır sınava giren öğrencilerden oluşuyor...
Daha da enteresanı, bu adaylardan 374 bini, daha önce bir üniversiteye yerleşmiş yani halen üniversitede okuyan öğrencilerden, 205 bini bir yüksek öğretim kurumunu bitirmiş olanlardan, 47 bini de üniversiteden kaydı bilinenlerden oluşuyor.
Anlayacağınız, kazananlar ve mezun olanlar da, bulundukları konumdan çok da memnun değiller!..
Hatta öyle fakülte ve yüksek okullar var ki, kimi tek kayıt dahi yapamıyor kimine kaydolan öğrencilerin üçte ikis, son sınıfa gelmeden o bölümü bırakıyor!..
Aşağıdaki tabloyu dikkatle incelemekte yarar var.
Düz lise mezunlarının yüzde 10'u bile herhangi bir fakülteye girememiş.
Hadi onlar iddialı değil diyebilirsiniz ama özel liselerdeki başarı durumu da çok parlak değil.164 bin kolej mezunundan sadece 43 bini, yani dörtte biri lisans bölümlerini kazanmış.
Peki diğerleri. Ödedikleri onca paranın karşılığı bu mu olmalıydı?..
Anadolu liselerinde de şapka düştü, kel göründü. 639 bin mezundan sadece 180 bini fakültelere yerleştirildi. Peki ya diğerleri?..
Meslek liseleri ve imam hatipler de ise durum daha da vahim...
Peki bu konuda hiçbir açıklama yapılmayacak mı?..
Öğrencileri üniversite önünü yığıp, sonra da, derin hayal kırıklıkları yaşatmanın hesabı hiç sorulmayacak mı?
Şu anda , bir kaç yüzbin evde çifte bayram sevinci yaşanıyor ama iki milyondan fazla evde de matem havası var...
Keşke, eğitimi, sınav sonuçlarını, gençlerimizin beklentilerini, hayal kırıklıklarını ve en önemlisi de velilerimizin yaşadıklarını çok daha ayrıntılı irdeleyebilsek...
