adscode

Fazla teknoloji, fazla mı geldi?

Yapay zekâ o zaman bu denli gelişmiş değildi. Son yıllarda adeta uçtu. Uzaktan ve hibrit eğitim ise unutuldu gitti.

aguclu@milliyet.com.tr




Yıllar öncesinde bir sempozyumda bir hocamız “Eğitimde adalet duygusunu kaybettik. Bu daha da hızlanacak” demişti. Dönemin Bakanı ve ve bazı bilim insanları ise o süreçte revaçta olan hibrit eğitim ve yapay zeka ile fırsat eşitliğinin sağlanacağını iddia etmişlerdi.
Gelinen nokta ortada.

Yapay zekâ o zaman bu denli gelişmiş değildi. Son yıllarda adeta uçtu. Uzaktan ve hibrit eğitim ise unutuldu gitti.

Aslında dünün klasik eğitim metodları günümüz öğrencilerine artık çok hantal ve yavan geliyor.

Kısaltılması, renklendirilmesi, içeriğinin değiştirilmesi ve en önemlisi de eğitimdeki tüm paydaşların rollerinin değişmesi gerekiyor.

Peki bu yönde bir çaba var mı?
Evet demek mümkün değil…

Pandemi ile hayatımıza giren evden çalışma ve uzaktan eğitim bir ara hoşumuza gitse ve kalıcı hale getirilse de süreç uzadıkça özellikle bazı sektörlerde verimliliği düşürdüğü, aidiyet duygusunu körelttiği, sinerjiyi yok etti gerekçesi ile tartışılmaya başlandı.

Fazla değil 10 yıl içerisinde yapay zekanın da pabucuna dama atacak farklı bir teknolojik “harika!” ile tanışırsak hiç şaşırtıcı olmaz!

Google'dan ötesi yok diyorduk ne oldu?
Şimdi, “Yapay zekanın yaşamımıza getireceği değişiklikler, Google'dan çok daha fazla olacak” deniliyor.

Öğrencilerden, çalışanlardan, danışmanlık firmalarından beklediğimiz çok şeyi artık YZ yapıyor. Bu yüzden eğitimde olduğu gibi çalışma yaşamında da tüm roller gibi ödev ve proje hazırlama yöntemleri de değişecek.

Bu noktada göz ardı edilen çok önemli iki ayrıntı söz konusu.

İlki yapay zekanın hayal sınırlarının bizim bugüne kadar ortaya koyduklarımızla sınırlı olması, ikincisi ise insanların hayal sınırlarının hafife alınması!

Beyin kapasitemizin çok azını, mini minnacık bir bölümünü kullanarak yapay zekayı icat ettik. Daha da önemlisi inanılmaz yeteneklere sahip olanlarımız hep oldu, olmaya da devam edecek…

Makinalar her ne kadar düşünür hale gelse de sınırları hep o güne kadar var olanlar ve ortaya konulanlarla sınırlı.

Bu teknolojik ve sosyolojik tartışmaları bir kenara bırakıp günümüze dönecek olursak, tıpkı doğum oranlarında olduğu gibi okuma oranlarında da, ülkemizde ve dünya genelinde
daha büyük düşüşler yaşanırsa bu durumu hiç kimse tarafından sürpriz olarak değerlendirmemeli…

Yapay Zeka’nın yani akllı makinaların hemen her konudaki performanslarına kıskanmanın ötesinde söylenecek söz bulmak mümkün değil ama vicdanları, duyguları olmadığı da asla unutulmamalı.
En önemlisi de YZ robotlarının tek amacı cevap vermek, doğru cevap vermek gibi bir kaygıları yok! Bu kırmızı çizgi asla göz ardı edilmemeli!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
5. çocuğa 500 bin TL
YÖK yok olacakmış!
4+4+4?..