Örneğin salgın hastalıklar?
Bir kaç yüzyılda bir ortaya çıkar milyonlarca insanın ölümüne neden olurdu.
Şimdi o süreç de hızlandı.
Kuraklık başta olmak üzere iklim değişiklikleri de daha yoğun yaşanmaya başlandı.
Evet, bilimde çok yol aldık ama doğayı yağmalamanın getirdiği felaketler de hızla artıyor.
Hemen her alanda, yarın bugünden çok daha farklı olacak.
Peki buna ne kadar hazırız?
Hem kafa olarak hem de fiziksel olarak.
Hangi konularda, hangi önlemleri alıyoruz?
Dünyayı bekleyen felaketler belli?
Örneğin deprem, örneğin salgın hastalıklar, örneğin kıtlık, örneğin işsizlik, örneğin ekonomik krizler, örneğin kültürel yozlaşma, örneğin çatışmalar!..
Dünya ufak bir köye dönüştü ve bir yerdeki kıvılcım, bir başka yerde anında ateşe dönüşebiliyor?
Krizler ve sorunlar artık yerel ya dabölgesel değil, küresel.
Bu yüzden geleceğe yönelik adımlar atılırken, olaya küresel bakmak gerekir ama BM'nin ya da diğer küresel örgütlerin geldiği nokta da ortada.
Dünya genelinde yeni arayışlar sürerken, elbette önceliğimiz ülkemiz olmalı ama yine de küresel düşünmekte yarar var! Hem de her alanda ve özellikle de eğitimde!
Çünkü gelecek nesillerin mimari da öğretmenler olacaktır!..