Koronayla birlikte, eğitim ve çalışma hayatı başta olmak üzere hemen her alanda hibrit modele geçiliyor. Uzaktan eğitim ve evde çalışma modeli, pandemi bitse de kalıcı olacak gibi!..
Yeni öğretim yılında yüz yüze eğitim başlasa da tam gün ve hergün sanki biiraz zor gibi!
Meslek seçimi ve tercih sıralaması yaparken, ilgi, yetenek ve beklentilerinizin yanı sıra bu güncel gelişmeleri de göz önünüzde bulundurmanızda yarar var!..
Geleceğe hazır mısınız?
Tam da tercih aşamasında, zaten karmakarışık olan kafaları, daha da karıştırmamak gerekir ama önemli olan puanlar ve girdiğiniz fakülteler değil, sizin gelecek için ne kadar hazırlıklı ve kararlı olduğunuzdur.
İyi üniversite, iyi fakülte ya da iyi meslek yoktur, iyi öğrenci vardır ve ne istediğini bilen öğrenci, hangi mesleği seçerse seçsin, hangi üniversitede okursa okusun hayatta kesinlikle başarılı olur.
Puanlar, üniversiteler, meslekler elbette önemli ama her şey değil. Eğer öyle olsaydı, bugün dünyayı, her alanda, sınav şampiyonları yönetirdi!..
İşte bu noktada tercihler çok önemli. Puanınızın sizi götürdüğü yere ya da iş bulacağınız mesleğe değil, ilgi, yetenek ve duygularınızın sizi götürdüğü yere giderseniz, hayatta daha mutlu olursunuz!..
Tercih yaparken önceliklerinizi çok iyi belirlemeniz gerekiyor!
Şu an için adayların kafasındaki en büyük soru işareti, giderek artan işsizlik oranları!
Bu yüzden, pek çoğu, hayalini kurdukları mesleklere değil de iş bulabilecekleri alanlara yöneliyor.
En büyük yanlışı da bu noktada yapıyorlar.
Belki daha iyi bir üniversiteye, daha popüler bir mesleğe yöneliyorlar ama sevmedikleri bir meslekte mutlu ve başarılı olmaları mümkün değil...
İş bulurum diye seçtiğiniz meslekleri, sevmediğinizi anladığınızda da iş, işten çoktan geçmiş oluyor...
Tercihlerinizi yaparken, bugünü değil, beş, on, on beş yıl sonrasını düşünün.
“En iyi üniversite, en iyi fakülte, en iyi meslek hangisi?” diye sürekli olarak soruyorlar.
Bu konuda tek reçete var. O da sizi bir ömür boyu mutlu ve başarılı edecek üniversite ve meslek, en iyi üniversite ve en iyi meslektir. İşte bu yüzden, popüler olanlara değil, sizi hayallerinizle buluşturacak üniversite ve mesleklere yönelmelisiniz.
Nasıl Bir Sıralama?
* Tercih sıralamasına almayı düşündüğünüz üniversiteleri enine boyuna araştırın, gerekirse, uzak yakın demeden mutlaka gidip görün.
* Gitmeyi düşündüğünüz illerin sosyal yaşamına dikkat edin!
* Ailenizin bulunduğu ilden başka bir ilde okumak istiyorsanız, önce barınma sorununu kafanızda çözün.
* Üniversite mi yoksa meslek mi, sorusunun cevabını bir kez daha düşünün! Üniversite 4 yıl, meslek ise bir ömür! Bunu aklınızdan çıkarmayın.
* Kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz bölümleri yazmayın.
* Tercih sıralamasını puana ya da yüzdelik dilime göre değil, istek sıranıza göre yapın.
* Büyük kentlere takılıp kalmayın. Anadolu’nun dört bir yanında çok iyi üniversiteler var. Onları da araştırın.
* Çift anadal ve Erasmus gibi olanakları var mı, bakın.
Devlet mi Vakıf mı?
* Ekonomik durumunuz el veriyorsa çocuğunuzu, devlet üniversitesinde, sıradan bir bölümde okumaktansa, vakıf üniversitelerinde istediği bir bölümde okutmalısınız. Çünkü onlara bırakılacak en iyi miras eğitimdir…
* Farklı kentlerde yapacağınız masraf ile aile yanında kaldığında vakıf üniversitesine ödeyeceğiniz ücret eşit ve çocuğunuz kalmak istiyorsa, kalsın…
* Vakıf üniversitelerinin burs koşullarını mutlaka araştırın.
* Geleceğin meslekleri de istihdam olanaklarının yetersizliği nedeniyle bazen hayal kırıklığı yaratabiliyor! Örneğin mekatronik, uzay bilimleri, biyomedikal mühendisliği!
* Mesleğe değer katan kişilerdir! İlgi ve yetenekleri doğrultusunda en çok istediği mesleği seçenler, hem daha başarılı oluyor hem de daha mutlu. Popüler mesleklere yönelenler, diploma, makam ve paraya kavuşsalar da içlerinde hep bir burukluk oluyor!
* Uzaktaki ya da çok da istemediğiniz bir bölüme mi girin yoksa mezuna mı kalın? Zor bir karar.
Bir yıl çok uzun değil ama beklediğinize değmeli!
* Yabancı dille mi yoksa Türkçe eğitim yapan bir üniversite mi? Yabancı dille yapıyorum diyen çok da bu ne kadar gerçek? Mezunların ne kadarı dile hakim?
* Üniversite mi fakülte mi? Her üniversitenin öne çıkan iddialı bölümleri olduğu gibi çok sıradan bölümleri de var! Bu yüzden tercih yaparken, üniversite yerine fakülte seçmelisiniz!
* Bu süreçte öylesine bilgi bombardımanı altında olacaksınız ki, bazen doğrular, yanlışlar birbirine karışacak. Bilgi kirliliği gözünüzü korkutmamalı, çünkü söz konusu olan geleceğiniz.
Sormadan, soruşturmadan, şehir efsanelerine göre hareket etmeyin. Son kararı kesinlikle siz verin!
Eylülde Açılır mı?..
İlk ve orta dereceli okullar için MEB, sürekli senaryo üretiyor!
Peki, YÖK ve üniversiteler nasıl bir yol izleyecek?
Kayıtlar nasıl yapılacak, yeni öğretim yılı ne zaman başlayacak, üniversiteler aynı anda mı açılacak, eğitim yüz yüze mi olacak yoksa uzaktan mı?..
Üniversitelerden gelen bilgiler, bu yıl, yeni kayıtların elektronik ortamda uzaktan yapılacağı yönünde ama isteyenler yüzü yüze de yapabilecek.
Aşı şartı aranacak ama sanki zorunlu da olmayacak. Bu konudaki nihai karar, pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu sonrasında muhtemelen açıklanacak.
Dahası, birçok üniversite bundan sonraki eğitimine yine hibrit olarak devam edecek.
YÖK, bu konuda ortak bir karar mı alacak yoksa üniversiteleri özgür mü bırakacak hep birlikte göreceğiz.
Genel kanı, her üniversitenin, ileriye yönelik kararları kendileri alacağı yönünde...
Söz konusu sağlık olduğunda, buna hiç kimsenin bir diyeceği yok ama her ne karar alacaklarsa şimdiden açıklarlarsa, veli ve öğrenciler de ona göre hareket ederler.
Tamam başka dinamikler de söz konusu ama ille de birileri düşünülecek ve korunup, kollanacaksa, ilk sırada öğrenciler olmalıdır!..
Eylül, eğitimde çok kritik kararların alınacağı bir ay olacak. Başta ülkemiz olmak üzere umarız herkes için en hayırlısı olur...
Diplomayla, doktor, mühendis, gazeteci ya da avukat olunmuyor!
Bu yüzden bir ömür boyu keyifle yapacağınız mesleği seçin. Kazandığınızda gidip kayıt yaptırın, mezun olduğunuzda da o işi yapın. Yoksa maceraya hazır olun...
