Eğitimin yüzlerce amacı var. Onlardan bazıları da baktığını gören, anlatılanı duyan, duyduklarını anlayan, anladıklarını yorumlayan ve bütün bunları harmanlayarak kendi fikirlerini ya da ürünlerini üreten bireyler yetiştirmektir. Peki bu başarabildik mi?..
Evet demek abartılı olur.
Çocuklarımızı adeta sınav köleleri haline getirdik.
Düşünmeyi, analizi, sentezi, üretimi, kendisi olmayı bir kenara itip “önüne konulan 4, 5 seçenekten hangisi doğru ona karar ver, yeter” dedik.
Yetti mi?
Sonuç ortada!..
” Su küçüğün söz büyüğün” deyip çocuklarımızı susturmakla kalmadık, “Eski köye yeni adet getirme” diye de yeni fikirlerin önünü kestik. Adeta kopyala yapıştır nesiller yetiştirdik…
İyi insan, iyi yurttaş, yaptığı işi en iyi şekilde yapan iyi meslek adamları yetiştirebildik mi ya da öncelikli hedeflerimiz bu yönde oldu mu? Eğitimi, buna göre dizayn ettik mi?
Keşke bu soruya da gönül rahatlığı ile evet diyebilseydik ama sonuç ortada!..
Hakkı, hukuku, adaleti, saygıyı, sevgiyi, barışı, paylaşmayı, etik değerleri, çevreyi koruyup kollamayı içselleştirebildik mi, şiddeti, israfı, kötülükleri önleyebildik mi?..
Eğitime bakış açımızı sil baştan yeniden gözden geçirmenin zamanı hala gelmedi mi?..