Üniversite sıralamalarında, siz, siz olun, sevdanızdan asla vaz geçmeyin. Eğer bugüne kadar hayalini kurduğunuz bir meslek yoksa, onu bir an önce bulmalısınız yoksa yaşam boyu bir uçtan, ötekine savrulup durursunuz!..
Bu konuda, herkese aynı reçeteyi sunmak, yanlışların en büyüğü olur.
Her birimiz ayrı bir kişilik olduğumuza göre, genele göre değil, bireye göre tercih modellerinin oluşturulması gerekir. Çünkü, Ayşe için doğru olan bir tercih sıralaması, aynı konumdaki Meltem için hiç doğru olmayabilir…
Bu yüzden şöyle bir yol yol haritası çizmek, herkes için en makul çözüm yolu olacaktır.
. Kazandığınızda gidip kayıt yaptırmayacağınız fakülteyi, kesinlikle tercih listenizi almayın.
. Kayıt yaptırıp da, sonuna kadar götürüp, mezun olmayacağınız fakülteyi de hiç düşünmeyin.
. Mezun olduktan sonra, o mesleği yapmayı düşünmüyorsanız, tercih etmeden önce bir kez daha düşünün
. Tercih listenize aldığınız fakülte ya da yüksek okullardan herhangi birisini kazandığınızda, tekrar sınava girmeyi düşünüyorsanız, o liste yanlış bir listedir.
. Birinci ya da sonuncu tercihinize girdiğinizde aynı heyecanı duymuyorsanız, ek yerleştirme dönemini beklemenizi öneririz!
Ek Yerleştirme?
Ek yerleştirme konusunda çok soru geliyor.
İşte ayrıntılar:
. Birinci yerleştirme sonunda boş kalan kontenjanlara öğrenci yerleştiriliyor.
. Birinci yerleştirmede hiçbir yeri kazanamayan adaylar başvurabiliyor.
. Yeni bir tercih listesi hazırlanıyor,
. Ek yerleştirme tercih listesi hazırlarken, kendi puanınızdan daha düşük yerleri tercih edebiliyorsunuz.
. Hiç aklınıza gelmeyen on binlerce yeni bir şans söz konusu
. Kazandığınızda, benim işim vardı burada diyeceğiniz bir yeri tercih etmektense, ek yerleştirme şansını kullanmak, daha doğru olabilir