Zanaatkarlık, usta çırak süreci ve Ahi Evran geleneği çoktan öldü. Hemen herkes mektepli oldu, alaylılar yok oldu. Peki geldiğimiz noktadan memnun muyuz? Keşke gönül rahatlığı ile evet diyor olabilseydik!..
İş ve eleman arama konusunda gelinen son nokta şu:
İş arayanlar, öğrenim gördükleri alanda iş bulamamaktan ve kendilerine sunulan tekliflerden rahatsız, iş verenler de aradıkları nitelikli insan gücü konusunda dertli mi dertliler.
İsterseniz gelin önce iş dünyasının sesine bir kulak verelim, sonra da bu noktaya nasıl gelindiğinin bir analizini yapalım:
İşverenler ne istiyor?
Beklentiler çok fazla, işte onlardan sadece birkaçı:
. İş dünyası bugün en temel alanlarda bile aradığı nitelikteki çalışanlara ulaşmakta güçlük çekiyor.
. Artık sadece ülkemizde değil, küresel çapta bir rekabet söz konusu. Yenilikçi, çevik, risk alabilen, inisiyatif kullanabilen ve potansiyel fırsatları öngörebilen girişimci bireyler, neredeyse tüm sektörlerde aranan insan gücünü oluşturuyor.
. Sürdürülebilir çözümler geliştirebilen, yapay zekâ ve algoritma teknolojilerini anlayan, dijital ile fiziki dünyalar arasında bağ kurabilen yetenekler rekabet içerisinde öne çıkacak. Bilimi ve bilgiyi esas almanın yanında beceri odaklı bir yaklaşımla, eğitim ile istihdam arasındaki bağı güçlendirmemiz gerekli.
Eğitim yaşam boyu ve her alanda devam eden bir süreç olmalı.
. Daha esnek ve dayanıklı olmak; öğrenme hevesini dinç tutabilmek bu açıdan çok önemli.
. Gençlerin işyerlerinde nitelikli staj imkanlarına erişmesi, ayrıca mesleki ve sosyal açıdan gelişebileceği, etkinliklerinde rol alabileceği öğrenci kulüplerinde aktif olmaları, uzun soluklu yarışma ve programlara katılmaları da becerilerini çok yönlü geliştirmek için fırsatlar sunar.
. Diplomasız olmaz ama yetkinlik de şart!..
Nerede hata yapıyoruz?
MEB, YÖK ve ÖSYM’ye sorsanız hem öğrenci yetiştirirken hem de üst öğrenim kurumlarına öğrenci seçerken istenilen bu niteliklerin hepsi dikkate alınıyor.
Sonuç ortada!
Bir var, diğeri yok diyor!
Gelinen nokta ise çok daha vahim!
Lise ve üniversite seçimi hazırlıklarında son viraja girildiği şu günlerde, hangi lise , hangi üniversite arayışlarına paralel olarak öğretim kurumlarının tanıtım bombardımanı da başladı.
Peki üniversite ya da veli ve öğrencilerin ne kadarı, bu ve benzeri nitelikleri sorguluyor?
Kaçı bu beklentilerin, puanın, ücretin, popülaritenin yanı sıra sanat, spor ve entellektüel kazanımları da tercih sıralamasında öncelikli olarak ciddiye alıyor?..
Nasıl ki bugün dünden çok farklı ise yarın da bugünden çok daha farklı olacak. Bu yüzden geleceğinizi doğru inşa etmek gerekiyor. Mimarı da başkaları değil, siz olmalısınız…