Tıpkı ödev gibi. Her iki konu da, öylesine tartışmalı ki, bazen, böylesi ikilemlerin içinden çıkmak mümkün olmuyor…
Kar, dünyanın her her tarafında yağıyor.
Özellikle de Kuzey ülkelerde.
Ülkemizde de Doğu ile Batı arasındaki kar kalınlıkları birbiriyle kıyaslanmayacak kadar uçlarda.
İstanbul’da 10 santim kar yağdı mı hayat duruyor, Doğu’da metrelerce kara rağmen hayat devam ediyor.
Sorun karda mı yoksa kentlerin alt yapısında mı?
Nedense, öğrenciler kar tatili veren valileri ve ödevleri kaldıran Bakanları çok seviyor.
Peki doğru olan bu mu?
Asıl daha önemlisi neden?
Ödevsiz eğitim olmaz!
Dozu ve içeriği elbette tartışılır ama öğrenilen bilgilerin pekişmesi ve araştırmacı nesillerin yetişmesi için ödev şart.
Bunu hiç göz önünde bulundurmadan, ödevleri tümüyle kaldırmak, tümüyle popilist bir davranıştır.
Tıpkı, biraz kar yağdığında okulların tatil edilmesi gibi.
Öğrencilerin okul dışında da bir hayatları var ve mezun olduklarında da, bunun tam göbeğinde olacaklar.
Yani bir şekilde hayata alışmaları için bazen zorlansalar da, mücadele vermeleri gerekiyor.
Daha önce de yazdım.
Çocuklarımıza, bazen, en büyük kötülüğü, iyilik olsun diye, biz yetişkinler yapıyoruz.
Alkışlanan her davranışı doğru sanıyoruz.
Onlar istediyse, doğru olan bu diyoruz…
Bugünün dünyasında artık her şey aslanın ağzında değil, midesinde ve onları oradan söküp almak hiç de kolay değil.
Bizler zorluk yaşadık diye, elbette çocuklarımız da aynı zorlukları yaşasınlar, pişsinler demiyoruz.
Ama hiçbir şeyin o kadar kolay olmadığını da görmeleri gerekiyor…
