Herkes kapısının önünü temizlerse mahalle temiz olur misali, koronayı, bizler eğitimden, diğerleri de kendi alanlarından uzak tutursa, mücadelenin gerektirdiği şartları yerine getirirse, riskin boyutlarını en aza ize indirmek işten bile değil!
Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un şu sözleri çok önemli. Dünü, dünde bırakıp, bundan sonraki mücadeleyi onun üzerine inşa edip, geleceğe odaklanalım:
“Biz, öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimizle büyük bir eğitim ekibiyiz.
Hepimiz 'eğitim' için eğitim aldık; bütün işimiz gücümüz, çabamız, derdimiz, endişemiz, çözümümüz, meselemiz 'eğitim'.
Her bir adımında büyük zorlukların içinden geçtiğimiz şu salgın günlerinde, işin bu kısmını bize bırakın.
Bu ülkenin öğretmenlerine güvenin ve siz tedbirinizi almaya, çocuklarımıza evde destek olmaya, onları her türlü kaygıdan uzak büyütmeye odaklanın.
Böylece, birlikte bir ekip olup birbirimize olan inancımızı yitirmez ve kenetlenirsek çocuklarımız kazanacak...."
Hata aramaya, mazeret üretmeye, kabahatli avına çıkmaya, senaryo yazmaya, yapılanları ya da yapılmayanları eleştirmeye, kader deyip oturmaya, çarşı, pazar, AVM dolaşmaya, gelin biraz ara verip, önce maskelerimizi takalım sonra da başkalarından ne bekliyorsak, ne istiyorsak, gelin ilk önce kendimiz yapalım, sonrası kendiliğinden gelecektir...