İşsizlik, insanın canını acıtıyor, üzüyor, zor durumda bırakıyor ama ülke koşulları düşünüldüğünde, bu da geçer, diyerek teselli buluyoruz...
Gençleri ve anne babaları üzen ise işsizlikten daha çok liyakatsizlik! Yani hiç hak etmeyenlerin bir adım öne çıkmaları. Umarız, gün gelir o da tarih olur. Çünkü güçlü devlet olmanın yolu, liyayakattan, sistemden ve adaletten geçiyor!..
Denetimsiz gıda ürünleri bugüne kadar çok can aldı. Çocuklarımızı obezleştirdi ama hiçbirisi uyduruk şırınga çikolatalar gibi göz göre göre gelmedi.
Gıda denetimini kim yapar, kantin yasasını kim öteler, böylesi ürünlerin satılmasına kim göz yumar, ne olur artık araştırılsın ve gereken önlemler alınsın...
Farklı nedenlerle üniversitelerden ilişkisi kesilenler içerisinde, affedilmeyecek suçu olanlar, elbette üniversiteden uzak tutulsun ama masum nedenlerle, örneğin parasızlık, süre aşımı, hastalık ve ailevi nedenlerle atılanlara bir kez daha şans verilsin ama eş değer puana sahip istedikleri bir üniversitede. Yoksa çıkan afların neredeyse hiçbir yararı olmuyor. Atan, yine atıyor!
Öğrenci bursları ve kredi borçları konusunda müjdeli haberler var ama arkası bir türlü gelmiyor.
Borç faizleri silinecek, kredi kalkacak, yerine burs gelecekmiş. Bütçeye ağır bir yük getireceği kesin ama doğru bir karar. 2020 bütçesi görüşülürken umarız, burslar için fon yaratılır...
Her şeye rağmen, hiç kimse karamsar olmamalı. Ülke olarak ne badireler atlattık, bunları da atlatırız. Yeter ki inanalım, yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirelim. Gerisi kendiliğinden gelecektir...