adscode
adscode

Meslek Liseleriyle Sanayi ve Üretim Güçlenecekmiş! Peki Ama Nasıl?

Önce "Mesleki eğitim, memleket meselesi" dedik olmadı. Sonra, "Meslek lisesi gelecek meselesi" dedik o da yetmedi, şimdi beka sorunu olarak görmeye başladık. MEB, Mmeslek liselerinin yükünü sanayi odalarının sırtına yükleyerek, iyi mi yapıyor, kötü mü, destekleyen de çok, eleştiren de!..

aguclu@milliyet.com.tr




Meslek liseleriyle ilgili yeni gelişmelerin hangi noktaya doğru gittiğini tam olarak kavrayabilmek için isterseniz gelin önce aşağıdaki habere bir göz atalım.

 

Meslek Liseleri İtibar Kazanacak! 

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü sağlamak amacıyla imzaladığı Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’ne ilişkin ilk somut adım atıldı ve sanayiciler ile eşleştirildikleri meslek liselerinin müdürleri tanıştırıldı. Okullarda adeta Yönetim Kurulu gibi görev yapacak olan Protokol Yürütme Kurulları, ders programlarının güncellenmesi, öğretmenlerin geliştirilmesi, staj programlarının belirlenmesi gibi gelecek planları birlikte uygulayacak.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü ile meslek liseleri tekrar statü kazanacak ve Türk sanayisinin en önemli avantaj kaynağı olacak. Kalifiye elemanların katacağı değer, Türkiye'nin sanayi gücüne güç katacak, üretimini çok verimli hale getirecek” dedi. 

İstanbul Sanayi Odası (İSO), mesleki ve teknik eğitimde sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü sağlamayı amaçlayan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’ne ilişkin tanıtım toplantısı düzenledi. İSO’nun geçen ocak ayında Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Ticaret Odası ile imzaladığı protokolün tanıtım toplantısına İSO Meclis Üyeleri ile Meslek Komitesi üyeleri katıldı.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’nin açılış konuşmasını yaptığı, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varım Numanoğlu ile İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı’nın da protokole ilişkin gelişmeleri paylaştığı toplantıda, protokolün somut başlangıcı olarak okul müdürleri ile sektör temsilcileri de tanışma fırsatı buldu. Böylece proje kapsamında her okulda oluşturulan Protokol Yürütme Kurulları’nın rehberliğinde, okulların ders programlarının güncellenmesi, öğretmenlerin geliştirilmesi, öğrencilerin staj programlarının belirlenmesi ve seçilen sektörle okulun gelecek planları artık birlikte ortaya konacak.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’nü “İSO’da göreve geldiğim yıldan bu yana beni en çok heyecanlandıran proje” olarak tanımladı.

Projenin fikriyattan icraata dönüyor olmasının tüm sanayicileri heyecanlandırdığını söyleyen Bahçıvan, gençleri yeniden üretime ve verimliliğe kazandırmanın ilk adımını attıklarını vurguladı.

Nitelikli işgücünün temelini iyi bir eğitimin oluşturduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Aranan eleman ve yetişmiş eleman konusu önünde sonunda gelip eğitime dayanıyor. Bu gerçek, sanayiden hizmet sektörüne kadar ekonominin her alanı için geçerli. Ama özellikle sanayide bu konuda son yıllarda çok ciddi bir darboğazla karşı karşıyayız. Bugün hangi sanayi sektörümüzü temsil eden hangi dostumuzla konuşursak konuşalım, getirip önümüze koyduğu gerçek şu; ‘Doğru işe doğru insanı, kalifiye insanı bulamıyorum.’ Öbür tarafta bakıyoruz işsizlik almış başını gitmiş. Maalesef ve özellikle genç nüfusta hak etmediğimiz oranlarda bir işsizlik yaşanıyor. Demek ki burada işgücü piyasaları ile işgücü arasında bu köprü eksik” dedi.

Nitelikli Mesleki Eğitim, En Değerli Çözüm Olacak!

Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü için yola çıkarken “iki yaka” arasındaki bu köprüyü inşa etmeyi hedeflediklerini belirten Bahçıvan, şöyle konuştu:

“Mesleki eğitimde bugün içinde bulunduğumuz ve eleştirdiğimiz nokta, aslında uzun yıllara dayanan bir ihmaller zincirinin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Eğitim hayatımızın bir zamanlar en güçlü markası olan Mesleki Eğitim, ne yazık ki son yıllarda farklı sebeplerden dolayı, ulaştığı başarıdan çok çok gerilere düştü. Azalan bu ilgiye bağlı olarak ortaya çıkan sonuçlar, belki de eğitim ve istihdam hayatımızda yaşamakta olduğumuz açmazlarımızdan en önemlisini oluşturuyor. Bugün artık üretim, sanayi toplumu olma hedeflerimiz, devletimizin en üst organları tarafından da çok net ifade edilmekte ve güçlü adımlar atılmaktadır. Nitelikli eğitim, nitelikli mesleki eğitim ve dolayısıyla nitelikli istihdam, sanayi ve üretim toplumu olmanın en değerli anahtarı ve çözümü olacaktır. Proje, üretimden uzaklaşan toplumun tekrar üretime kazandırılması adına ve meslek liselerimizin itibarının yeniden yükseltilmesi adına da önemli ve değerlidir. Bu çabalarımız sonucunda, halen çok pasifize durumda olan mesleki eğitimin, meslek liselerinin tekrar statü kazanmış ve Türk sanayisinin de en önemli avantaj kaynağı olan birimler haline dönüşeceğine yürekten inanıyorum. Çünkü o kalifiye elemanların katacağı değer, Türkiye'nin sanayi gücüne güç katacak, üretimini çok verimli hale getirecek.”

Projenin yıllardır üzerinde durdukları nitelikli mesleki eğitim ve nitelikli istihdam konusunun fiiliyata geçmesi açısından çok büyük bir şans olduğunu, bu nedenle sanayicilerin üzerine düşen görevi layığıyla yerine getireceğine inandığını dile getiren Bahçıvan “Eğer bunu doğru yapabilirsek, benim “Meslek Lisesi Gelecek Meselesi” dediğim bu kutsal konuda, gelecekte bir orman olacak olan fidanları da ekmiş olacağız” dedi.

  

Başarı Şansı Var mı?

Benzeri projeler ve benzeri protokoller daha önce de defalarca gündeme geldi. Büyük sözler söylendi ama hiçbir zaman kalıcı çözüm bulunamadı.

Umarız bu kez, geçmişten de ders alınarak, çok daha başarılı sonuçlar alınır.

Ama, bunun için ciddi bir ön hazırlığın yapılması gerekirdi. Belki yapıldı da biz duymadık!..

 

Benzeri uygulamaları dünyanın pek çok ülkesinde gördük.

En başarılı örnek Kanada'daydı. Sanayi ve Ticaret Odaları sadece, kural koymakla kalmıyor, işin finansman kısmını da üstleniyorlardı.

Bizde başarıya ulaşmamasının en önemli nedeni, bu ayağın hep eksik kalması oldu. Yani akıl veren çok oldu ama, para verilmedi. Umarız bu kez sadece finansman sağlamakla kalınmaz, meslek çeşitliliğinin ve yeterliliğinin artırılması konusunda da ciddi bir düzenlemeye gidilir.

 

Meslek liseleri son yıllarda adeta yok edildi.

Bu konuda A'dan Z'ye hepimiz kabahatliyiz. Çünkü, meslek liselerinin güçlenmesi için değil, kan kaybetmeleri için ne gerektiyse elimizden geleni yaptık.

Devlet de veli, öğrenci ve öğretmenler de bu okullara ikinci sınıf okul gözüyle baktı.

 

Yıllarca katsayı tartışmalarının kurbanı oldular, o yetmedi, ellerindeki haklar alındı, o da yetmedi mesleki eğitim, mesleki eğitim olmaktan çıkartıldı.

 

Meslek eğitim ile genel eğitim, birbirinden çok net çizgilerle ayrılmalıdır. Bu yapılmadan, yol kat etmek mümkün değil!

Yine aynı şekilde yeterlilik ve yetkinlik kazandırılmadan, yani, eline her tornavida alan, ben meslek erbabıyım demeye devam ettiği sürece, taşlar yerli yerine oturmaz.

 

Eğitimi yapılan meslek çeşitliliği hızla artırılmalı ve yeterliliklerini kanıtlayan kişiler dışında o mesleği başka hiç kimsenin yapmasına izin verilmemelidir.

 

Meslek liseleri, mesleğe mi yoksa, üniversiteye mi adam yetiştirir?

Bu sorunun cevabını, politik ya da ideolojik olarak değil, pedagojik anlamda vermediğimiz sürece bu konuda yol almamız mümkün değil...

 

Yeni bir hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsak, günü kurtarma yerine geleceğe odaklanmalıyız...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)