adscode
adscode

Öğrenci Sayısı Sürekli Artıyor! Peki Ya Öğretim Üyesi?..

Akademisyenler, üniversitelerin olmazsa olmazıdır. Yeterli akademik kadroya sahip olmayan öğretim kurumlarına izin verilmemesi gerekir ama göz ardı edildiği de kesin. Tek öğrencisi olmayan yükseköğretim kurumları gibi, kadrolu tek hocası olmayan tıp fakülteleri de varmış! Ankara Milletvekili Gök’ün bu konudaki soru önergesi çok ilginç!..

aguclu@milliyet.com.tr





Neden bu kadar çok üniversite açılıyor diyenlerin sayısı çok fazla! Haklılar ama yükseköğretimdeki okullaşma oranlarına ya da üniversite başına düşen kişi sayısına baktığımızda, değil mevcut üniversitelerden bazılarını kapatmak, yenilerini açmak gerekebilir.


Ama tüm bunlar yapılırken, bir plan ve program çerçevesinde hareket etmek gerekir…


Ek yerleştirme sonrasında 53 bin kontenjan boş kaldı. Kazanıp da kayıt yaptırmayanlarla birlikte bu sayı 65, 70 bine kadar yükselebilir. Üstelik 2.5 milyon aday sınava girmişken!..


Sorun üniversite sayısında değil, alınan diplomaların bir işe yaramamasında. Yani istihdamda!


Eğer her üniversite mezunları, rahatlıkla iş bulabiliyor olsaydı, üniversite sayısı hiç sorgulanmazdı!..


Bu noktada asıl önemli olan konulardan birisi de, tıpkı öğrenciler gibi, öğretim kadrolarının da, hem nicelik hem de nitelik açısından yeterli olup, olmadıklarıdır.


Gelen bilgiler, yapılan araştırmalar, ortaya konulan istatistiki bilgiler, bu konuda ciddi sıkıntılarımızın olduğunu ortaya koyuyor.


Örneğin tek kayıt alamayan bölümler, kadrolu tek öğretim üyesi olmayan yüksek öğretim kurumlarımız var.


100 öğrenci ile başlayıp, 10 öğrenci mezun eden fakülte sayımız da azımsanmayacak kadar çok. Hemen her yıl yeniden sınava giren üniversite öğrencilerinin sayısı yüzbinlerle ifade ediliyor! Keşke bu konuda çok daha seçici ve takipçi olabilsek!..


Hocasız Tıp Fakülteleri!


Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesi çok ilginç!


Gök’ün verdiği soru önergesinin sunumu da , soruları da tartışmaya değer.


Tespitleri doğruysa, ki bu istatistikler ÖSYM verilerine dayanıyor, eyvah eyvah demeli ve gerekli önlemleri almalıyız. Yok eğer ortada bir hata varsa, yükseköğretim kurumlarımızı yıpratıcı bu istatistiklerin ve algının derhal değiştirilmesi gerekir.


Gök, soru önergesinin sunumunda “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi(ÖSYM) verilerine göre 8 tıp fakültesinde akademisyen kadrosu bulunmamaktadır. Bir tıp fakültesinde tek akademisyen bulunurken, başka bir fakültede ise yalnızca 4 akademik personel görev yapmaktadır. Ülkemizde öğrencilerin tercih edebildikleri 111 tıp fakültesinin 10 tanesinde yeterli akademisyen bulunmamasına rağmen 2020 YKS ile sözü geçen fakültelere 550 öğrenci yerleşmiştir. Sağlık uzmanları tıp fakültelerinin fiziki ve akademik donanımını oldukça yetersiz olarak tanımlamasına rağmen yeni fakülteler açılmaya devam etmekte, tıp eğitiminde nicelik kaygıları ile atılan adımlar niteliksiz bir sağlık sisteminin oluşmasına sebep olmaktadır. Politik ve ekonomik kaygılar ile şekillendirilen sağlık sistemi merkezine insanı koymamakta, Covid-19 salgını sebebiyle hastanelerde ortaya çıkan olumsuz tablo iktidarın sağlık politikalarının çöküşünü gözler önüne sermektedir” diyere,” Bu bilgiler ışığında:


1. Akademisyen kadrosu bulunmayan tıp fakültelerine yerleşen öğrenciler eğitime nasıl başlatılacaktır?


2. Akademisyen kadrosu bulunmayan veya yetersiz olan tıp fakültelerine gerekli akademisyen atamaları hangi tarihte yapılacaktır?


3. Akademisyen atanmayan tıp fakülteleri hangi planlama çerçevesinde açılmaktadır?


4. 2002 – 2020 döneminde açılan tıp fakültelerinin sayıları ile bu fakültelerin öğrenci kontenjanlarını yıllık temelde açıklar mısınız?


5. 2002 – 2020 döneminde açılan tıp fakültelerine atanan akademisyen sayılarını atandıkları fakültelere göre ve yıllık temelde açıklar mısınız?


6. 2020 – 2023 döneminde açılması planlanan tıp fakültelerinin sayısını, kurulacakları illeri ve kontenjanlarını açıklar mısınız?..” diyor.


Bakalım, ÖSYM, YÖK ve Milli Eğitim Bakanı Selçuk, bu sorulara, nasıl bir açıklık getirecek?


Umarız, sunumda ya da algıda bir hata vardır! Yoksa, “Tıp fakültelerinde tablo böyle ise diğerlerinde kimseler nasıldır?” sorularını beraberinde getirir ki, bu da daha fazla moral bozmanın ötesinde bir işe yaramaz!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Zaman yönetimi!
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?