Devlette ya da özelde, ücretli ya da sözleşmeli, kadrolu ya da henüz atanamayan, aynı fakülteden mezun, aynı okulda, aynı sınıfta, aynı derse giren tüm öğretmenler, eşit özlük haklara sahip olmamdır!
Peki böyle bir uygulama söz konusu mu? Kesinlik hayır!
Oysa, öğretmene saygı, geleceğe saygıdır!..
Öğretmeni rencide eden her davranış, aslında, çocuklarımızı verdiğimiz değerin daha da azalmasından başka bir şey değildir. Keşke artık bunun farkına varabilsek!..
Cumhuriyetin ilk yıllarında baş tacı olan mesleklerden birisi hatta en önemlisi olan Öğretmelik, nasıl oldu da, bugün bu hale geldi?
Bu sorunun cevabını bulmadan, öğretmenlerimize hak ettikleri değeri yeniden kazandırmamız çok zaman alabilir!..
Şimdi de ortaya yüksek lisans uygulaması atıldı?
Ne zaman başlayacak, ne kadar sürecek, tezli mi tezsiz mi olacak, özlük halklarında farklılık yaratacak mı, kimler başvurabilecek, doktora yolu açık olacak mı, mazeret kapsamına alınacak mı, süresi ve ücreti ne kadar olacak?..
Bu yönde, daha pek çok soru geliyor. MEB, keşke daha ayrıntılı açıklamalar yapabilse ve üzerinde yeterince tartışılabilse!..
Hani Öğretmen Akademisi açılacaktı? Ne oldu?..