adscode
adscode

Okullar 6 Eylül’de Açılır mı, YKS Barajları Düşer mi, Ek Atama Yapılır mı, Liselerde Ek Kontenjan Yaratılır mı?..

Veli, öğrenci ve öğretmenlerden soru yağıyor. Her soru, milyonlarca aileyi ilgilendiriyor. Peki bu yönde çalışmalar var mı? Var olduğu söyleniyor ama bir türlü karar alınamıyor. Oysa, her gün, her dakika çok önemli...

aguclu@milliyet.com.tr




Doğru kararlar, doğru zamanda alınmazsa büyük sıkıntı yaratır.

Örneğin barajlarla ilgili kararlar tercihler başlamadan, hatta YKS sonuçları açıklanmadan önce alınsaydı, bugün bu tartışmalar hiç yaşanmazdı!

Barajlar konusunda, geçen yılın verilerine göre değil bu yılın verilerine göre düzenlemeye gidilmeliydi. Çünkü geçen yıl hem ek süre verildi hem de sorular bu kadar zor değildi...

TYT, AYT ve belli branşlara yönelik barajların düşürülmesi yönünde çalışmalar olduğu uzun süredir dile getiriliyor! “Yoksa hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde çok sayıda kontenjan boş kalabilir!” deniliyor.

Bu noktada en çok sorulan soru şu:

Peki kalite düşer mi?

Bir puanda onbinlerce aday yer aldığı için minik düzenlemeler olursa çok fazla etkilenmez ama zamanlama çok önemli.

Kaldığı ki, bu yönüyle lime lime dökülen sistemde aynı üniversitenin, aynı fakültesinin, aynı bölümünde, aynı sınıfta okuyan öğrenciler arasında 100 puana varan farklılıklar var! Asıl ona demeli?..

Barajlara yönelik bir düzenleme yapılacaksa hemen yapılmalı, ek yerleştirmeye kalırsa mutlaka kaos çıkar! Her şey birbirine karışabilir…

Çok daha önemlisi, yanlış tartı ile doğru ölçüm olmaz!

Sınavlar hem adil değil hem de öğrencilerin ilgi, yetenek ve kazanımlarını ölçmüyor.

Barajların da öyle iddia edildiği gibi kalite ile ilgisi yok.

Bu noktada asıl sorgulanması gereken ortaokul ve lise eğitimi olmalı.

O kadar dershane ve özel ders dobingine rağmen Türkiye ortalamaları neden bu kadar düşük?

Örneğin üzerinde en çok durulan ders Matematik olmasına rağmen 40 soruda 5 ortalama neyin nesi?

Öğrenciler mi, MEB mi yoksa ÖSYM ve YÖK mü başarısız?

Bu sorunun doğru cevabı bulunmadan yapılan ya da yapılacak olan her yorum, hiçbir şekilde doğru olmayacaktır.

Doğru bir sınav, doğru bir yönlendirme en önemlisi de doğru bir insan gücü/istihdam planlaması şart!

Bu yapılmadan ne söylense afaki olur, günün kurtarmanın ötesine geçmez.

Barajları indirdik, kontenjanları doldurduk, üniversite mezunları kervanına, yüzbinlerce öğrenci daha kattık. Peki ya sonrası?

Nitelikli işsiz sayımızı artırmanın bir adım ötesine geçebilecek miyiz?

Bu konuda, asıl tartışılması gereken budur!..

LGS’de ek kontenjan

Liselere girişte ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Yüzbinlerce veli, çocuğunu gönül rahatlığı ile gönderecek lise bulamazken, düz liseyken meslek ya da imam hatip lisesine dönüştürülen okullarda kontenjanlar, her türlü dayatmaya karşı dolmuyor. Bu okullar eski hallerine yani mahalledeki klasik liseler haline dönüştürülemez mi?

En azından, bu öğrenciler, zorunlu eğitimlerini açık lisede değil okul ortamında tamamlamış olurlar!..

Ek Atama Unutulmamalı!

Yüzbinlerce öğretmenimiz ek atama bekliyor. En az atama bu dönemde oldu.

Atananın çok üzerinde emeklilik gerçekleşti ve pandemi nedeniyle, seyrekletirilmiş sınıflara çok daha fazla öğretmen gerekiyor. Bu nedenle ek atama şimdi değilse ne zaman gerçekleşecek?

Okullara çıldıktan sonra mı?..

Okullar ve Üniversiteler Açılır mı?

İlk ve orta orta dereceli okullar 6 Eylül’de, üniversiteler de eylül sonuna kadar açılır mı?

Temenniler o yönde ama MEB ve YÖK buna ne kadar hazır hep birlikte göreceğiz.

İlk ve orta dereceli okullar haftada bir kaç gün, üniversiteler de derslerin bir kısmını yüz yüze yaparsa hiç şaşırtıcı olmaz.

Daha da önemlisi yurtlar yeni öğretim yılına ve özellikle de pandemik koşullara ne kadar hazır?

Bu konuda daha ayrıntılı bilgiler paylaşılsa, çok rahatlatıcı olur. Çünkü veli ve öğrencilerin kafaları karma karışık!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)