adscode
adscode

Okulların İstek Listesi Kabardı

Devletin okullara yeterince ödenek ayırmadığı herkesin malumu. Daha fazla kaynak ayrılsa, her okulda kalıcı hizmetli kadroları olsa, elbette çok iyi olur. Ama, Cumhuriyet tarihi boyunca gördük ki, bu konuda hep sıkıntı yaşandı. Mağdur olan da hep öğrenciler oldu. Velilerin, hiçbir yasal dayanağı olmayan bağış ve diğer dayatmalara sessiz kalması biraz da bu yüzden!..

aguclu@milliyet.com.tr




Yüz yüze eğitimin başlaması ve pandemi riskinin devamı, istek listesine yeni malzemelerin eklenmesine neden oldu.

Eskiden genelde kırtasiye malzemeleri istenirdi. Şimdi ilk sırada hijyen maddeler, maske, tuvalet kağıdı, kağıt peçete, ıslak mendil, kolonya gibi ürünler  yer almaya başladı.

Peki bu istekler her öğrenci için zorunlu mu olmalı?
Kesinlikle hayır!

Okullar, ihtiyacı olan malzemeleri duyurur, önce yönetici ve öğretmenler ön ayak olur, arkasından da, velilerden olanakları çerçevesinde katkıda bulunmaları istenebilir. 
Bu yapılmayıp, devletten gelen kaynaklar, çok acil olmayan harcamalara yöneltilip, velilere yönelik dayatma içerisine girilirse bu hiç şık olmaz. 

"Herşeye para bulun ve harcayan devlet, okulların zorunlu ihtiyaçlarını neden karşılamıyor?" söylemi, dünden bugüne hep süre geldi ve veliler bu konuda yüzde 100 haklılar.

Peki, değişen ne oldu?
Hiçbir şey!

Veliler, sonunda şunu anladı ki, eğer yardım etmezlerse, mağdur ve hasta olan bizzat çocukları oluyor. Bu yüzden de ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştılar ve bu düzen hep böyle geldi, böyle gitti!..

Daha önceki Bakanlar gibi Ziya Hoca da, şimdi yine, "Bu konuda herhangi bir zorunluluk yok" açıklaması yapmasın ne olur! Daha itici, daha kırıcı oluyor!..

Devlet, asli görevini yerine getirmede sıkıntı yaşıyor ve bunu alışkanlık haline getirdiyse, elbette eleştirilmeli ama okullarımızı ve çocuklarımızın sağlığını da kendi haline bırakmamalıyız.

Bu konuda çok önemli bir ayrıntıyı bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz:

. Devlet Anayasal sorumluluğunun bir gereği olarak okulların tüm ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, ona göre kaynak ve kadro ayırmak zorunda!

. Devletin bu yükün altından kalkamadığı dönemlerde, nasıl bir yol izleneceği, keyfe keder olmamalı, yasal bir zemine oturtulmalıdır. 

. Veli katkısı, zorunlu olmamalı ve dayatma içerisine girilmemelidir.

. Pandemi ve doğal afetler gibi olağanüstü durumlarda, yerel yönetimler, ticaret odaları ve benzeri  kurumlardan malzeme ve hizmet desteği istenmelidir.

. Okulların cari gider bütçeleri, abartıya kaçmayacak şekilde tespit edilmeli ve nasıl ve nereden sağlanacağı, çok net bir şekilde öğretim yılı başlamadan   İlan edilmelidir...
. Okullara kaynak tahsisi yapılırken, ayrım gözetmeksizin, adil olunmalıdır!

. Pek çok ülkede oldu gibi, mezunlarla sıcak diyaloglar kurularak, hayata atılmış ve durumu iyi olanlardan bağış istenebilir.

. Bu noktada amaç, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olmalı ve yasal sorumluluğun kimde olduğu tartışması yerine öncelikle sorunun çözümüne odaklanılmadır.

. Devlet, zorunlu ihtiyaçları, nasıl olsa veliler karışılıyor rehavetine kapılıp, asli görevini asla unutmamalıdır!..

Zor bir süreçten geçiyoruz ve gerekçesi ne olursa olsun,  öğrencilerimizin sağlığını riske atmamalıyız!..

Kabahatli arama yerine önce sorunu çözelim, sonra da, ilgililere, yetkililere, görevlilere bir kez daha hatırlatalım!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Zaman yönetimi!
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?