adscode
adscode

Pandemi Döneminde Bağışıklık Sisteminin Önemi!

Koronalı günler, tedirgin etmeye devam ediyor. Aşından henüz net bir haber yok. Görünen o ki, daha uzunca bir süre, onunla birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Nasıl ki deprem değil, tedbirsizlik öldürüyorsa, pandemi döneminde de en büyük sorun, açıklanan kurallara titizlikle uyulmamasıdır!..

aguclu@milliyet.com.tr




Pandemi dönemi uzayacağına göre, öncelikle onunla yaşamaya öğrenmemiz gerekiyor.

Uyulacak kuralların en başında da hijyen koşulların sağlanması, maske ve sosyal mesafe geliyor.

Koşullar ne olursa olsun, bu kuralları harfiyen yerine getirmek gerekiyor. Özellikle de okullar açıldığında!

 

Elbette sorunlar olacak ama önceliğimiz, mazeret ve kabahatli arama yerine, çözüm olmalı.

Yapılması gerekenleri önce yerine getirelim, sonra da sorumluluğu bulunanlara, sorumluluklarını hatırlatalım. Ve bu zor süreçte amaç, bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olmalıdır!..

 

Pandemi döneminde, kurallar kadar bağışıklık sistemi de çok önemli. Bağışıklık sistemi ve vücut direnci ne kadar güçlü olursa, hastalığın seyri o kadar hafi geçiyor.

 

Peki bağışıklık sistemini güçlü kılmak İçin ne gerekiyor?

 

İşte Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eski Rektörü, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi  Prof.Dr. Peyami Battal’ın bu konudaki görüşü:

 

Güçlü Olan Yener!

 

 

Ibn-i Haldun gibi sosyologlar canlı organizmalarla toplumları birbirine benzetirler. Yani toplumlar da organizmalar gibi doğar büyür ve ölürler. Dolayısıyla hayatları devam ettiği sürece de canlı organizmalarla toplumlar birbirlerine benzer davranışlar sergilerler.

 

Bir toplum karşılaştığı sorunlara nasıl tepki veriyorsa canlı organizmalar özellikle insan vücudu da aynı şekilde kendisini tehdit eden unsurlara karşı koruma mekanizmaları ile önlem almak suretiyle karşı güçlerle mücadele ederler.

 

Bu koruma mekanizmalarının en önemlilerinden ve insanların hayatta kalmalarını sağlayan sistemlerden biri de bağışıklık (Ümmin) sistemidir. Uzmanlık alanım olmadığı için çok detay girmeyeceğim, ancak birkaç cümleyle bağışıklık sistemi hakkında bilgi vermek istiyorum.

Canlı bünye sıvılarında ya da dokularında savunma hücreleri vardır, tıpkı toplumların askerleri gibi. Bu savunma hücreleri, hastalık yapan mikroorganizmaları yabancı (düşman güç) olarak tanır ve bunlara karşı kendini korumak ve savunmak için tepki gösterir (savaş verir) ki bu tepkiye bağışıklık denir. Bağışıklığın oluşmasında etkili olan organlara ve yapılara ise bağışıklık sistemi (immün sistem) denilmektedir.

Bütün hayvanlar, doğuştan gelen doğal bağışıklığa sahiptir. Bu bir enfeksiyon durumunda hemen aktif duruma geçen savunma olup daha önce o etkenle karşılaşıp karşılaşmamasından etkilenmez.

 

Doğal bağışıklığa özgül olmayan bağışıklık da denir ve vücuttaki savunmanın birinci ve ikinci hattını oluşturur diyebiliriz. Eğer hastalık etkenleri bu savunma etkenlerini geçerse bu sefer vücut üçüncü bir savunma hattını oluşturacaktır ki bu da özgül bağışıklık olan kazanılmış bağışıklıktır.

Bağışıklık sistemi bir canlıda hastalığa sebep olabilecek bütün virüs, patojen ve yabancı maddeleri tanıyıp, yok eden diğer bir deyişle vücudun hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlayan bir sistemdir.

 

Bağışıklık sisteminin muazzam bir işleyiş mekanizması vardır. Bu sistem vücuda giren veya vücutla temas halinde olan tüm yabancı maddeleri tanır, en ince ayrıntısına kadar tarama yapar ve bunları canlının sağlıklı doku hücrelerinden ayırt etmektedir.

Bağışıklık sisteminin görevi ilk olarak bu yabancı maddelerin vücuda girmelerini engellemektir, eğer bir şekilde girmişlerse girdikleri yerde tutmak ve yayılmalarına izin vermemektir. Bağışıklık sistemi o kadar hassas bir işleyişe sahiptir ki; protein ve aminoasit gibi yapı olarak birbirine çok benzeyen maddelerin bile ayrımını yapabilir.

Bu kısa açıklamadan da görüleceği gibi kesinlikle bağışıklık sistemi bütün önlemlerden daha önemli ve vücudu koruyan en önemli bir sistemdir.

Bir canlının bu sistemi ne kadar güçlüyse o kadar sağlıklı ve hastalıklara karşı etkin bir korunma sağlanır.

Ben İmmünoloji uzmanı olmadığım için konunun detaylarına girmem mümkün değildir. Elbette ki bu konuda yetişmiş çok sayıda saygın bilim insanlarımız vardır.

 

Bu bilim insanlarımız konunun ehemmiyetini ve nasıl ortaya konulması gerektiğini çok iyi biliyorlar. Ben sadece bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığımız ve Sağlık çalışanlarımız canla başla çalıştılar, mücadele ettiler.

 

Başta sayın Bakanımız olmak üzere bütün çalışanlara teşekkür ediyorum. Ancak bu sürecin bir ayağının eksik kaldığını düşünüyorum. Evet enfekte olmamak için neler yapılması gerektiği ile ilgili hangi tedbirler alınması gerektiği konusunda bütün Türkiye’ye bir çok şey anlatıldı. Sorumsuz istisnaların dışında herkes oldukça bilinçli düzeye geldi. Bu esnada bir şey ihmal edildiği kanaatindeyim.

 

Virüs vücuda girmesi durumunda vücudun nasıl hazırlanması gerektiği konusunda gerekli bilgilendirme yapılmadı. Virüsün vücuda girdikten sonraki aşamada devyere girecek olan sistem bağışıklık sistemidir. Aslında bütün dünyada ve ülkemizde bağışıklık siteminin önceden geliştirilmesi için aşı çalışmaları son hızla devam etmektedir. Halbuki aşıdan bağımsız olarak da alınabilecek bir çok önlem vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirilmiş bir vücuda virüs girdiğinde bu düşmanla daha kolay baş edilecektir.
Ben haddimi aşmamak için neler bağışıklık sistemini geliştirir onlara girmek istemiyorum. Ama birkaç örnek vermek istiyorum ama şunu hepimiz biliyoruz ki probiyotikler güçlü tutulursa bağışıklık sistemi de güçlü olur. Dolayısıyla bu florayı güçlendirecek besinlerin neler olduğunu anlatmak lazım ve buna benzer bir çok

durum olduğunu da biliyoruz….

Kanallarda bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından bağışıklık sisteminin nasıl güçlendirildiği, hangi besinlerle, hangi vitaminlerle takviye edilmesi gerektiği üzerinde durulması gerekir. Zira ilgili ilgisiz bir çok insan çıkıp ilgili ilgisiz bir çok besinin tüketilmesini sağlayarak, sağlık durumlarını istismar ederek rant sağlamaktadırlar. Besin olarak tükettiğimiz her şeyin bir ölçü çerçevesinde yapılması gerektiğini de halka bildirilmesi gerekir. Zira kontrolsüz kullanımlar sonucu ciddi sorunlara muhatap olan insanlar da olduğunu dikkatten kaçırmamak gerekir.

 

Şahit olduğum bir konuyu anlatmak istiyorum. Bir arkadaşım şunu anlattı: kardeşim bana bir ilaç tavsiye etti, bende kullanmaya başladım ve arkadaşlar tavsiye ettim. Nitekim o da kullanmaya başladı. Bir gün bir doktor arkadaşla karşılaştım ve durumu ona sordum diyor.

 

Doktor arkadaş ilaca baktı ve biraz iredelyince durumu, bu ilacın hayvanlarda parzit tedavisinde kullanılan ilaç olduğunu ve asla kullanılmamması gerektiğini söyledi diyor ve ben de tekrar tavsiye ettiğim kişileri arayarak bu ilacı kullanmamaları gerektiğini söyledim. Görüldüğü gibi yanlış bilgiler çarpan etkisiyle toplımda yayılmaktadır.

Bu yüzden Pandeminin her yönüyle kontrolünü temin etme konusunda olduğu gibi bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve ve önemi hakkındaki konuşlarda da bizzat Sağlık Bakanlığı kontrolü elinde tutması gerekir. Kısaca maddeler halinde yazmak istiyorum.
1. Bağışıklık sisteminin önemi kamu spotu programlarıyla bütün televizyon kanallarında anlatılması gerekir.

  1. Hangi gıdaların başuşujluk sistemine yararlı olduğunu bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından yönlendirilen Immunologlar (bağışıklık sistemi uzmanları) tarafından halka anlatılması gerekir.
  2. Hangi vitaminler ne kadar ve nasıl kullanılması gerekir anlatılması gerekir. Vitaminlerin gereğinden fazla kullanımının bünyeye verdiği zararlar konusunda vatandaş bilinçlendirilmelidir.
  3. Hangi bitkisel kaynaklı çaylar ve kürler kullanılması gerekir anlatılması gerekir,
  4. Hepimiz biliyoruz ki, bitkisel kaynaklı kürler ve çaylar fazla tüketildiğinde insan bünyesinde telafi zor hasarlara neden oluyor, uzun zaman sonra bunu anladığımızda geri dönüşü olmayan sorunlara ve ölümlere yol açacaktır.



    https://www.dunyaatlasi.com/bagisiklik-nedir-cesitleri-nelerdir/

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)