Sınavlarda kazananlar kadar açıkta kalanlar da düşünülmeli, onların da hayata tutunmalarına olanak sağlanmalıdır.
Bu yıl sınava giren adaylar çok zor bir süreç yaşadı. Sorular öylesine zor ve sonuçlar öylesine şaşırtıcıydı ki pek çoğu hala kendisine gelemedi. Derslere, okula, hayata küstü. Odasından çıkmaz oldu.
LGS’den KPSS’ye, sınava giren her aday, istediği okula ya da işe girme şansının çok yüksek olmadığını biliyor ama yine de mücadeleden vazgeçmiyor. Çünkü geleceğin altın anahtarı, maalesef o bir kaç saatlik sınavlar!
Çocuklar çocukluğunu, gençler gençliğini, veliler çocuk sahibi olmanın keyfini doyasıya yaşayamıyor. Böylesi bir mücadelenin ödülü ise asla hüsran olmamalı.
Yeni bir sınav ve yerleştirme sistemi düşünülürken, her çocuğumuzu, ilgi, yetenek ve performansları doğrultusunda, en çok istediği okullar olmasa da istediği bir okula ya da mesleğe yönlendirmek, olmazsa olmazlarımızdan birisi haline gelmelidir…
Bu o kadar zor mu?
Evet, hiç kolay değil ama imkansız da değil.
Eğer istenilirse, bugünkünden çok daha iyi sistemler bulunabilir…
