adscode
adscode

Sınavların kazananı kim? (3)

Hiç vakit kaybetmeden sırtımızdaki kamburlardan kurtulup yeni bir model oturtmalıyız. O modeli de uzaklarda değil kendi içimizde aramalıyız. MEB arşivleri çok başarılı örneklerle dolu. Fabrika ayarlarına dönmek bile yeter de artar!..

aguclu@milliyet.com.tr




Önceki iki yazımızda günümüz eğitim sistemiyle ilgili bir durum tespiti yapmış, bu durumdan bir an önce kurtulmamız gerektiğine dikkat çekmiş ve neler yapılması gerektiğine hep birlikte kafa yormamız gerektiğini dile getirmiştik...
Peki durum tespiti ve yakınmanın ötesine nasıl geçebiliriz, bu konuda neler yapabiliriz?
Her şeyden önce sınav odaklı eğitimden ilgi, yetenek, istek, üretim ve istihdam odaklı bir eğitime yönelmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Daha somut konuşmak gerekirse, hiç vakit kaybetmeden sırtımızdaki kamburlardan kurtulup
yeni bir model oturtmalıyız. O modeli de uzaklarda değil kendi içimizde aramalıyız. MEB arşivleri
çok başarılı örneklerle dolu. Fabrika ayarlarına dönmek bile yeter de artar!..
İşte bazı öneriler:
- Talim ve Terbiye Kurulu, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki yapısına dönmeli. Üye seçiminden karar mekanizmalarına, aldığı kararların uygulamasından kitap seçimine herşey sil baştan ele
alınmalı, kuruma yeniden eski saygınlığı kazandırılmalıdır.
- Okula başlayan her öğrenciyi üniversite önüne yığmaktan artık vazgeçilmeli yüzde 65 / 70
mesleki eğiti, yüzde 30 / 35 genel eğitim dengesi kurulmalıdır.
- Erken yönlendirme getirilmeli, mesleki eğitime yönelecek olan mesleki liselerine, üniversiteye
gidecek olan da fen liseleri ya da anadolu liselerine yönlendirilmelidir.
- 4+4+4 modelinden vazgeçilmeli, okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilmeli, temel eğitim, okul öncesini de içine alacak şekilde 7, 8 yıla çıkartılmalı ve yönlendirme temel eğitimdeki akademik başarı ve eğilimlere göre yapılmalıdır.
- Köy okullarının açılmasına devam edilmeli ve köy çocukları, köy enstitülerinde olduğu gibi
tarımla barıştırılmalı ve “akıllı çiftçilik”le yöresel kalkınmaya destek sağlamalıdır.
- Sınav sektörüne her yıl ortalama 10 milyar Dolar harcanıyor ve sistemden memnun olan birini
ara ki bulasınız. Bu para ve dersaneler, daha iyi bir eğitim için lokomatif görevi üstlenebilirler!
- Dershaneler boşa kürek çekme ve yarışı hızlandırma yerine sertifikaya dayalı mesleki eğitime yönelip, gençleri iş güç sahibi yapabilirler.
- Pandemi döneminde gördük ki günde 500 soru çözen gençler, iki yumurta kırıp karnını
doyuramadı, sınavlarda da 3, 5 soru yapmanın ötesine geçemedi. İşte bu yüzden dünü dünde
bırakıp, kabahatli arama yerine tüm öğrencilere geleceğe yönelik yetkinlikler kazandırmalıyız..

- Kontenjanlar keyfe keder değil ülke ihtiyaçlarına ve insan gücü planlamasına göre yapılmalıdır.
- Önümüzdeki 20 yılda bugünkü mesleklerin üçte ikisi yok olacağına göre, o alanlara eleman
yetiştirmekten vazgeçip, yeni alanlara yönelmek gerekir...
- Eğitime baştan aşağı liyakata dayalı bir sistem getirilmeli, öğretmenleri ayrıştırıcı değil
birleştirici modeller düşünülmeli ve öğretmen yetiştirme, atama ve terfi sistemi kesinlikle
değiştirilmelidir.
- Eğitimi sadece kendi geleceğimiz olarak değil ailemezin, ülkemizin geleceği olarak görüp ona
göre kararlar almalıyız ve kesinlikle partiler üstü bir konuma getirilmelidir...
Devam edeceğiz...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?
Beklentiler?