ÖSYM ve MEB’iin merkezi sınav verileri keşke enine boyuna incelense. Örneğin son 50 yılda
sınavlara kaç aday girdi, ne kadarı hayaline kavuştu, kaç para harcandı, eğitime, ülkeye,
gençlere katkısı ne oldu? Bundan sonrası için ne düşünülüyor?
Zor hem de çok sorular.
Bu zor soruları, sadece birileri değil hep birlikte sormalıyız ve cevaplarını da mutlaka almalıyız.
Almalıyız ki bundan sonra çizeceğimiz yol haritası çok daha sağlıklı olmalı...
Eğitime kaynak ayırma konusunda hem devlet ve iktidarlar hem de veliler her zaman
olabildiğince cömert olmuşlardır. Sorun sadece onlar da değil bu çarpık sistemi destekleyen
hepimizde!
Sınav sektörüne ve özellikle de sınavlara ve servislere akan para eğer doğru kanalize edilebilmiş olsaydı sadece eğitimin kaynak sorunu değil, işsizlik ve yaşam kalitesi de büyük ölçüde çözülmüş olurdu.
Düne yönelik kabahatli arama yerine nerede hata yaptık sorularına cevap arayarak yola devam
edersek çok daha hayırlı bir iş yapmış oluruz.
- Örneğin Bakan seçiminde doğru kararlar verildi mi?
- Örneğin devletin, iktidarların, muhalefetin, YÖK ve ÖSYM gibi kurumların sürdürülebilir kısa,
orta, uzun vadeli politikaları hiç oldu mu?
- Örneğin veliler olarak sınav odaklı eğitimin dışında başka modellerin de olabileceğini hiç
sorguladık mı?
- Örneğin eğitik ve eğitim bilimleri fakültelerimiz ile bu konuya kafa yoran bilim insanlarımız, sivil toplum örgütleri ya da benzeri oluşumlar eğitim sorunları konusunda üzerlerine düşeni yeterince
yaptı mı?
- Örneğin kokoreçe bile standart koyan AB eğitim sistemimizdeki sorunlarla hiç ilgilendi mi?
-Örneğin derslerin içeriği hiç incelendi mi?
- Örneğin kapağı hiç açılmadan çöpe atılan ücretsiz ders kitapları yerine yardımcı ders
kitaplarının okutulması yürekleri hiç sızlattı mı?
- Örneğin öğretmenlerin ve velilerin sesine yeterince kulak verilir mi?...
Devam edeceğiz...
