Eğitimde çağ mı atladık yoksa dibe mi vurduk? Her ikisini savunan da var. Peki doğru olan hangisi? Somut veriler çok önemli! Aslında hiç uzağa gitmeden LGS, YKS, KPSS sonuçlarına bakmak yeter de artar. Şapka düşer kel görünür ama kabullenmek hiç kimsenin işine gelmiyor!
Eğitimde geldiğimiz noktanın sorumlusu kim?
Öğrencilerimiz mi, öğretmenlerimiz mi, veliler mi, iktidar mı, muhalefet mi, dış güçler mi?
Ya da sorunun kaynağı MEB, YÖK, ÖSYM gibi ilgi kurumlar ve onların dayattığı sistemler mi?
Biraz daha derinlemesine inersek asıl en önemli nokta devlet ve millet olarak eğitimi yeterince ciddiye almıyor olmamız mı?
Eminiz ki “hepsi“ diyen çok çıkacaktır ama ilk sırada eminiz kesinlikle öğrenciler olmayacaktır. Çünkü onlar zurnanın son deliği ve kendilerinden ne isteniyorsa, kendilerine ne dayatılıyorlar onu yapıyorlar! Yapmaya da mecburlar çünkü başka çareleri yok!
“Ülke olarak eğitime hepimiz fazlasıyla fedakârlık yapıyoruz ve karşılığı kesinlikle bu yaşadıkları olmamalıdır.” düşünenimiz de çok.
Devlet ve aile bütçesinden en büyük payın çok uzun yıllardır eğitime ayrıldığı da aşikâr.
En güzel helvayı yapmak için en iyi malzemelerimiz var ise neden o zaman iyisini yapamıyoruz?
Kasıt da aramıyoruz, kabahatli de.
Sadece şu sorunun cevabını arıyoruz:
Peki o zaman nerede hata yapıyoruz?..

