adscode
adscode

Tarih dün olduğu kadar yarındır!

Unutmak ve unutulmak, başımıza gelen en son şey olmalı!

aguclu@milliyet.com.tr




Ders sayılarını azaltarak, sınavlardaki soru sayısını 3’e, 5’e indirerek Tarih’i, Coğrafya’yı değersizleştiremeyiz. Tarihimizi bilmez, tarih yazanları tanımaz ve tarihimize saygı duymazsak, bugünkü nesiller de yarın aynı şeyi bize yapar! 

Unutmak ve unutulmak, başımıza gelen en son şey olmalı! 

“Tarih, tekerrürden ibarettir” derler. 

Çok doğru. 

Aynı senaryoyu yaşadığımız çok olmuştur. 

Hele ki kadim bir Ulus olarak… 

30 Ağustos, bir yeniden varoluş destanıdır ve yeni nesillere çoki iyi anlatılmalıdır. Peki anlatıldığına inanıyor muyuz? 

Evet demek çok zor. 

Bazı mili ve manevi değerler vardır ki, sınavla, puanla, ders ve soru saatiyle asla ölçülemez. Onları bir ödev olarak değil en değerli kazanımlar olarak içselleştirmek gerekir. 

İstiklal Marşımız, bir anlamda Mustafa Kemal ve Arkadaşlarının gerçekleştirdiği Milli Mücadele’nin destanıdır. 

Bugün bir kez daha satır satır okuyup neler anlatmak istediğini anlayalım, anlatalım, kafalara kazıyalım.. 

Her ne kadar sonu zaferle sonuçlansa da, Mehmet Akif'in dediği gibi bir daha asla bu destanı yaşatacak, yazdıracak günler yaşamayalım... 

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; 

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. 

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; 

O benimdir, o benim milletimindir ancak. 

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! 

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? 

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal... 

Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. 

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? 

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. 

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. 

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. 

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. 

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arsa değer belki başım. 

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal! 

Mehmet Akif Ersoy


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)