Sınav ve dershane odaklı eğitimin geldiği son nokta, hepimizin canını acıtıyor. En sıradan işlere bile onbinlerce üniversite mezunu başvuruyor.
Üniversiteleri oyalama merkezi olmaktan çıkartıp, gençlerimize, ekmeklerini taştan çıkartacak yetkinlikler kazandırmalıyız!
Öğrenim gördüğü alanda iş bulup çalışanların sayısı hızla azalırken, kontenjanlar neden hala artırılıyor?..
Meslek lisesi, memleket meselesi diyoruz ama devamı gelmiyor.
Mesleki ve teknik eğitimin önemini ne zaman kavrayacağız?
Daha da önemlisi, on binlerce diplomalı elemanın işsiz gezdiği alanlara, artan bir şekilde hala neden öğrenci alınıyor?..
Eğitim sistemimizi, anaokulundan doktoraya kadar yeniden düzenlememiz gerekiyor. Eğer bu şekilde gidilirse, hiç bir donanım gerektirmeyen işlere, yüzlerce hatta binlerce mastır ve doktoralı genç başvurursa hiç şaşırtıcı olmaz.
En değerli varlığımız gençlerimiz.
Onları, planlı ve programlı bir şekilde, geleceğe, ne kadar iyi hazırlarsak, o kadar mutlu ve güçlü bir ülke oluruz.
Gençlerin mutlu olmadığı bir ortamda, ne aileler mutlu olur ne de ülke, bunu asla unutmamalıyız…
Onlar, kendilerinden ne isteniyorsa, harfiyen yerine getiriyorlar, biz yetişkinler ve yönetenlere düşen görev de onlara hak ettiklerini vermek olmalıdır!..