adscode
adscode

Velilerden “İmdat” Çığlığı!..

Şu zor günlerde öğrenci, öğretmen, veli olmak zor ama Milli Eğitim Bakanı, YÖK Başkanı, rektör, okul müdürü olmak da bir o kadar zor. Bu yüzden, bu zor günleri birbirimizi yiyerek değil kader birliği yaparak atlatmaya çalışmalıyız!..

aguclu@milliyet.com.tr




Okumak isteyenlerin önlerinin, eğer keyfiyetten ve bağışlanmaz suçlardan değilse, açılması gerektiğine yönelik, öğrenci affı yasa önerisini dün dile getirmiştik. Bugün yine benzer bir konuda sıkıntı verici bir durum söz konusu. Eğer adım atılmazsa, onlar da af bekleyenler kervanına katılacaklar ve belki de hayatları kararacak.

Öğrenciler gibi veliler de çok tedirginler. YÖK’e başvurmuşlar ve umarız olumlu bir sonuç alırlar.

Yekta Hoca’nın bu konuda, kaliteden taviz vermeden bir çözüm yolu üreteceğine eminiz. Çünkü o vicdanlı birisi!..

O Hak Bize de Verilsin!

İşte son sınıfa kadar gelip atılma durumu ile karşı karşıya kalan öğrencilerin durumu:

“Sayın Abbas Güçlü Bey,

Öncelikle merhabalar ve sağlıklı günler dileriz

E-postanın "konu" kısmına İMDAT! diye yazdık ki bu, çok doğrudur. Üniversite son sınıf öğrencisi ebeveynleri olarak son birkaç aydır o kadar sıkıntıdayız ki sesimizi yetkili mercilere duyurmamızda yardımcı olursanız müteşekkir oluruz.

Şöyle ki;

26 Kasım 2014 tarih ve 29187 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6569 sayılı Kanunun 28. maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 44. maddesinin (c) fıkrası değiştirilmiş olup LİSANS programları için azami öğrenim süresi 7 yıl olarak belirlenmiştir.

Kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıllık azami süre, bu yıl dolmakta olup bu hükmün İLK DEFA uygulanacak olması söz konusudur.

Yine aynı Kanunun 32. maddesi ile 2547 sayılı Kanuna Geçici madde 67 eklenmiştir. Eklenen bu maddede '' Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz" denilmektedir.

Yukarıda yazılı maddeler dikkate alındığında, Kanunun yürürlüğe girdiği 26 Kasım 2014 tarihinden itibaren 7 yıllık azami eğitim süresinin bitimi 2021-2022 eğitim öğretim yılı " Güz Dönemi" sonu olduğu düşüncesinde olan son sınıf öğrencilerinden biri olan çocuklarımız, bir anda son döneminin, 2020-2021 Bahar dönemi olduğunu öğrenince, mezuniyet için kredi notu ve diğer şartları yerine getirmiş olduğu halde vermesi gerekli olan bir, iki dersi nedeniyle okuldan atılma durumuyla karşı karşıya gelmiş durumdalar.

Koronavirüs pandemisi- salgını sebebiyle her alanda olduğu gibi eğitimde de yaşanan sıkıntılar, öğrencileri zaten çok zorlarken aniden ortaya çıkan bu ani olumsuz durum, onların yanında, tüm gayretiyle, binbir emekle çocuklarını okutma ve onların mezuniyetlerini görme arzusundaki ebeveynleri olarak bizleri de son derece üzmüştür.

Nitekim, gazetelerden gördüğüm kadarıyla, aynı durumda olan Yıldız Teknik Üniversitesi son sınıf öğrencileri de, koronavirüs pandemisi sebebiyle eğitimde yaşanın aksaklıklar ve zorluklar ortadayken yaşadıkları bu sıkıntı karşısında YÖK'ten , kendilerine kararın çıktığı tarih itibari ile uygulanmasını ve bir dönem daha ek okuma hakkı talep etmişlerdir.

Yine basından takip edebildiğimiz üzere Yükseköğretim Kurulu'nun 10 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmelik değişikliği uyarınca LİSANSÜSTÜ öğrenciler için " afet veya salgınlarda talepleri halinde iki dönem ek süre verilebileceği ve bu bu ek sürelerin azami öğrenim süresinden sayılmayacağı" şeklindeki ek süre kararı da, lisansüstü öğrencileri gibi aynı şekilde mağdur olan lisans öğrencileri için de çare arayan bizlere bir umut ışığı olmuştur.

Bu nedenle, en az çocukları kadar üzülen öğrenci velileri olarak, YÖK'e başvurduk ve bu olağanüstü salgın -pandemi döneminde yaşadıkları sıkıntının yanı sıra okullarından atılma ihtimaliyle de bir kez daha yoğun stres altında kalan LİSANS öğrencilerine de azami öğrenim süresine Ek Öğrenim Süresi Hakkı verilmesini talep ettik; bekliyoruz.

Yıllardır özellikle eğitimle ilgili konulardaki yazılarınızı ilgiyle okuyoruz, programlarınızı izliyoruz.

Bize bu konuda yardımcı olabileceğiniz herhangi bir şey olabilirse minnettar kalırız."

 

Evet, herkes açısından çok hassas bir konu ve yine umarız bir an önce olumlu bir şekilde sonuçlanır…

“İmdat” çığlığı atan sadece bu durumdaki velilerimiz mi?..

Anaokulundan doktoraya tüm öğrenciler gibi aile yakınları da zor günler geçiriyor.

Hepsine sabır diliyoruz.

Kurumlara ve büyüklere düşen görev ise onları harcamak değil, kazanmak olmalıdır!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)