İlk ve orta dereceli okullar cuma günü yarıyıl tatiline başlıyor. 3 Şubat’a kadar devam edecek. Peki yüzde kaçı gerçek anlamda tatil yapacak? Kaçı hızlandırılmış kurslarda sınavlara hazırlanacak, kaçı bir plan yaptı, velilerin kaçı “tatil arası eğitimden” memnun?
Ve işte yeni bir tatil daha geldi.
Peki bu kez, o hep ötelediğimiz, iki haftalık süreyi nasil değerlendireceğimize yönelik bir plan yapan var mı?
Öğrenciler olarak her şeyi son dakikaya bırakmaya bayılırız ama hâlâ vaktiniz var.
Sayılı günler çabuk bitiyor ve eğer her şeyi oluruna bırakırsanız, emin olun bu iki haftalık süre, size de, ailenize de tatil değil eziyet olur.
Tatilde en çok yapmak istediklerinizi sıralayın ve hangi gün hangisini yapacağınıza kabataslak da olsa karar verin...
Bu arada hazır tatilleri konuşurken, 4 yarı yıllı sistemin, artılarıyla eksileriyle objektif bir değerlendirmesinin yapılmasında sonsuz yarar var.
Getirileri, götürüleri tek tek saptanmalı, motivasyonu yükselti mi yoksa dağıttı mı, hem öğrenci ve öğretmen nezdinde hem de velilerin gözüyle ayrı ayrı sorgulanmalıdır.
Bir sistemin sürdürülebilir olması için kara deliklerinin kapanması gerekir ki sağlıklı bir şekilde yol alabilsin.
. Örneğin aynı anda tatil olup, olmaması? Akademik takvim, yeniden gözden geçirilebilinir..
Bazı bölgelerde, güzel havalarda tatil yapıp, artı 40 ya da eksi 20 derecede derse devam etmek ne kadar doğru?
. Yine aynı şekilde tatil sonrası derslere katılım ve performans artıyor mu, azalıyor mu? Bu konuda öğretmenlerimizin gözlemleri mutlaka dikkate alınmalı…
Ankara böyle istedi diye sistemi zoraki ayakta tutmaya çalışırsak, hep tam tersi oluyor. Kaç proje böyle heba oldu.
Dayatılan değil, herkesçe benimsenen projelerle başarıya ulaşılır.
Ne olur artık bunu görelim, anlayalım ve ona göre hareket edelim…
Tatiller, tatil için öngörülüyorsa gereğini yerine getirecek projeler de üretilmeli ki amacına ulaşsın.
Yaksa ikinci yarıyıla zinde ve keyifli bir başlangıç yapmak zor olur...
