Sınav ve dershane odaklı eğitimin açtığı yaralar yetmezmiş gibi şimdi belediyeler de yangına adeta körükle gidiyorlar.
Açtıkları her kurs gençleri hayallerine daha çok yaklaştırmıyor tam tersine hayallerinden daha da uzaklaştırıyor.
Gençlerin ve ailelerinin istediği en önemli şey, bir an önce iş, güç sahibi olmak. Hazırlık kursları ve üniversite macerası ise bu süreci uzattıkça uzatıyor.
Sonuçta, harcanan zamana ve paraya değecekse elbette mücadele edilmeli ama tablo ortada.
İşsizlik sıralamasının en tepesinde üniversite mezunları var. Arkadan gelenlerin çoğu da maalesef bu kervana katılacak.
Tabloyu değiştirmenin yolu ise ilgi ve yeteneklere göre istihdam odaklı eğitimden geçiyor.
Okula başlayan her öğrenciyi üniversite önüne yığıyoruz.
Peki hepsi bunu istiyor mu?
Daha da önemlisi hepsi üniversite girip, istediği alanda eğitim görüp mezun olsa, eğitim aldığı alanda yoluna devam edip mutlu olacak mı?
Yani iş bulabilecek mi, iyi bir yaşam kalitesi için gerekli ücreti alacak mı?
Keşke bu konulara hep birlikte çok daha fazla kafa yorabilsek...