Geleceğin mimarı öğretmenlerimiz kendi geleceklerini inşa etme konusunda moral ve motivasyon açısından adeta dibe vurmuş durumdalar. Yorgunlar, borçlular, dışlanmışlar, kiradalar, kredi kartlıya yaşıyorlar ve en önemlisi de yapa yalnızlar!..
Öğretmenlik herhangi bir meslek değildir, onlar çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini emanet ettiğimiz yorgun savaşçılardır.
Çok severek seçtikleri mesleklerini, başkalarına tavsiye edemez noktaya geldilerse eyvah eyvah demeliyiz.
Onları bu noktaya hep birlikte getirdik ve hiçbir mazeret kabul edilemez. Bu yüzden sorgulamaya önce kendimizden başlamalıyız. Bu konuda ne yaptık, onlara yani çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine ne kadar sahip çıktık?
Anadolu Eğitim Sendikası AES’in Öğretmenleri Günü Anketi, öğretmenlerimizin geldiği son noktayı çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
Defalarca yazdık ama bir kez daha hatırlatmakta yarar var:
50 milyonluk Eğitim Ailesi’nin lokomotifi öğretmenlerimizdir. Onlar mutsuzsa ülke mutsuzdur.
Onlar gelecek konusunda tedirginse herkes tedirgindir.
Onlar geçinemiyorsa yüzde 80’imiz geçinemiyordur.
Onlar borç batağındaysa herkes borç batağındadır.
Onlar mesleklerinden memnun değilse, hiç kimse değildir. Mesleki aidiyetleri en yüksek olan, fedakarlıkların en büyüğünü yaşayan onlar bile emeklerinin karşılığını alamıyor ve mesleklerini başkalarına tavsiye etmeme noktasına geldiyse gerisini siz düşünün…
İsterseniz gelin önce yapılan ankete bir göz atalım:
AES Anketi
Öğretmenlerimizin ekonomik, özlük ve mesleki alanda karşılaştıkları güçlükleri tespit etmek amacıyla 13-20 Kasım tarihleri arasında yaptığımız anketimiz sonuçlandı.
Anket sonuçlarımız göstermiştir ki öğretmenlerimiz maddi, manevi ve mesleki anlamda zor şartlar altında görevlerini yapıyorlar.
Öğretmenlerimiz düşük maaşlarda kredi kartı borcu ile hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yaşayabilmek için azami ihtiyaçlar dışında her şeyden fedakârlık etmek zorunda kalan, mesleğinin hak ettiği değeri görmediğine inanan, yaşadığışartlardan dolayı her gün motivasyonu düşen, öğretmen olmak isteyenlere mesleğini tavsiye etmeyen, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nden hiçbir beklentisi olmayan hale getirilen öğretmenler tükenmişlik yaşıyorlar demektir.
Bu tabloyu oluşturan anketimize 4480 öğretmenimiz katıldı.15 sorudan oluşan anketimizde öğretmenlerimiz öğretmenlik mesleğinin içinde bulunduğu durumun fotoğrafını çektiler.
Mesleki olarak yaşadıklarını gözler önüne serdiler. Öğretmenlerimizin sorunları ülkemizin sorunlarıdır.
Onların moral ve motivasyonlarını yükseltmek, hak ettikleri hayat şartlarına kavuşmalarını sağlamak birinci öncelik olmalıdır.
Maaşlar Yetersiz
Anketimize katılan 4480 öğretmenden %94.7 si ücretinin yeterli olmadığını söylerken % 5.3’ü maaşının yeterli olduğunu belirtmiştir.
Kredi Kartı borçları
Geçim derdi ile uğraşan öğretmenlerimizin % 87.2’si kredi kartı borcu olduğunu belirtirken %12.8’i kredi kartı borcu olmadığını belirtmiştir.
Borcunu kapatamıyorlar
Her ayın sonunun maaşı eriyen öğretmenlerimizin % 30.3’ü kredi kartı borcunun en az tutarını, %25.3’ü kendi belirlediği tutarı,%44.4’ü tamamını ödeyebildiğini belirtmiştir.
Üçte biri kirada
Öğretmenlerimizin % 38.4’ü kirada oturduğunu %61.6’sı kendi evi olduğunu belirtmiştir.
Maaşın yarısı kiraya gidiyor
Öğretmenler ekonomik krizin bütçelerine etkisini en çok %54.7 ile gıda,%30 ile kira ,%8.1,% giyim, %7.2 ile yakıt harcamalarında hissediyor.
Fedakârlık yaşam tarzları oldu
Eğitimin temel taşı olan öğretmenlerimiz hayatta kalma mücadelesi veriyor. Öğretmenlerimizin maaşlarının yetmesi için %46.9’u yaşayabilmek için azami ihtiyaçların dışında her şeyden,%42.5’i sosyal ve kültürel faaliyetlerden, %7.8’i gıda ve giyim harcamalarından fedakarlık yaptıklarını belirtirken % 2.8’i fedakarlık yapmalarına gerek kalmadığını belirtmiştir.
Yıpranma payı şart
Çalışma şartlarının ağırlığından dolayı 4 yıla bir yıpranma payı verilmesi gerektiğini belirten öğretmenlerimizin oranı %97.8’iken, verilmemeli diyenlerin oranı %2.2 ‘dir.
Merkezi promosyon
Her ilde farklılıklar gösteren promosyon ödemelerinin MEB tarafından yapılmasını belirten öğretmenlerimizin oranı %89.7’ olurken, yapılmamalı diyen öğretmenlerimizin oranı %10.3 olmuştur.
Norm kadro
Öğretmenleri en çok rahatsız eden konulardan biri olan norm kadro sorununun sebebini öğretmenlerimizin, %40’ı adil ve öngörülebilir bir atama sisteminin olmayışı, %36.9’ u Bakanlığın plansız atamaları, %23.1’i ihtiyaç olmadığı halde çeşitli gerekçelerle atamalar yapılıp kadroların şişirilmesi olarak görüyor.
Meslek Kanunu
Öğretmenlerimizin umutla beklediği Meslek Kanunu öğretmenlerden geçer not alamadı. Öğretmenlerimizin %96.6’sı Meslek Kanununun sorunlara çözüm olmayacağını belirtirken %3.4’ü sorunlara çözüm olacağını belirtmektedir.
Mülakat kaldırılmalı
Liyakatin önündeki en büyük engellerden biri olan mülakatı öğretmenlerimizin %95.6’sı doğru bulmazken, % 4.4’ü doğru bulduğunu belirtmiştir.
Öğretmenlik değersizleştirildi
Geleceğin Türkiye’sini inşa etmekte en önemli konumunun başlarında yer alan öğretmenlerin yaptıkları mesleğe değer verilmediğini belirtmeleri şapkaların öne alınıp üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. Öğretmenlerimizin % 98.1‘i mesleklerine hak ettiği değerin verilmediğini, %1.9’u verildiğini belirtmektedirler.
Motivasyonlarını erozyonu
Moral ve motivasyonun en yüksek olması gereken meslek gruplarının başında gelen öğretmenler, içinde bulundukları çaresizlikten dolayı zor durumlar yaşıyorlar. Öğretmenlerimizin %91.6’sı bu şartlardan dolayı motivasyonunun her geçen gün düştüğünü söylerken,%7.5’i kendisini etkilemediğini, %0.9’u motivasyonunu yükselttiğini ifade etmiştir.
24 Kasım’da laf değil icraat
Her 24 Kasım’da öğretmenlerin durumları gündem olur. Öğretmenlerimizin %58.4’ü gündemde yer alan öğretmenlerin maddi manevi itibarının yükseltilmesinin hayata geçirilmesini beklerken %39.1’i oranında önemli bir bölümü de öğretmeni övmekten başka bir şey yapılmayacağına inandığı için beklentisinin olmadığını ifade ediyor. Öğretmenlerimizin %2.5’i de uzman ve başöğretmen uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirtiyor.
Öğretmenlik mi, aman uzak durun
Bir çok zorlukla mesleklerini yapan, kendilerine değer verilmediğini düşünen öğretmenlerimizin %83.8’i gelecekte öğretmen olmak isteyen gençlere öğretmenlik mesleğini tavsiye etmezken %16.3’ü tavsiye edeceğini belirtiyor…
Yuh olsun hepimize.
Tabloyu tersine çevirelim alkışların en büyüğünü, onurların en büyüğünü kazanalım…