adscode
adscode

Yükseköğrenimde Avrupa Rekoru Kırdık!

Üniversitelerdeki öğrenci sayımız 8 milyonu aşmış.

aguclu@milliyet.com.tr




YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, öğrenci sayımızın 8 milyonu aştığını belirterek, "Daha önce 'bu sayı ile Rusya'dan sonra ikinci ülkeyiz' diyorduk. Türkiye, şu anki yükseköğretimdeki öğrenci sayısı ile Rusya'daki öğrenci sayısını geçti." demiş...

YÖK Başkanının bu sözlerini ayakta mı alkışlamak gerekir?
Yoksa oturup uzun uzadıya düşünmemiz mi lazım?
Başkanı öncelikle alkışlıyoruz ama şu soruları da sormadan geçemiyoruz:
. Bu öğrencilerin ne kadar ön lisalarınız, ne kadarı lisan, mastır ve doktora öğrencisi?
. Bu 8 milyonun ne kadar örgün öğretimde ne kadarı, açık ve uzaktan eğitimde?
. Bu öğrencilerden ne kadarı, mezun olduğunda iş bulabiliyor?
. Bu öğrencilerden ne kadarı, istediği bölümlerde okuyor?
. Kaçı, öğrenim gördüğü alanda iş bulma şansına sahip?
. Bu öğrencilerden kaçı, dünyanın en iyi 100, 200, 300, 500 üniversitesinden birinde öğrenim görüyor?
. Bu öğrencilerden kaçı profesör yüzü görmeden mezun oluyor?
. Bu öğrencilerden kaçı, yabancı dil bilerek hayata atılıyor?
. Bu öğrencilerden kaçının diplomasi, dünya genelinde kabul görüyor?
. Bu öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversitelerin kaçı, kaç Nobel ödülü aldı?
. Bu öğrencilerin mezun olduğu üniversitelererin kaçı dünyayı değiştirecek projelere imza attı?
Bu soruları sayısını, üçe, beşe, ona katlayabiliriz.
Çünkü soru, soruyu açıyor.
Eğitimin ulaşılabilir olması kötü bir şey mi?
Elbette takdire şayan.
Ama artık nicelik kadar, nitelik de önemli.
Peki ama buna ne zaman sıra gelecek?..
Şimdi yine, herşeyi eleştiriyorsun, diyenler çıkacaktır.
Onlar da haklı ama hem bizim işimiz bu hem de bir vatandaş olarak bu soruların cevaplarını bilmeye hakkımız var..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)