adscode
adscode

17 Ayda 57 Erkek 1 Kadın Rektör Atandı

Türkiye’de 109 Kamu üniversitesi bulunmaktadır. Bu üniversitelerin 6 tanesinde kadın rektör an itibarıyla görev yapmaktadır. Cumhurbaşkanı göreve geldiği 17 aydan bu yana son atamalarla birlikte 58 ka

alaaddindincer@egitimajansi.com




Türkiye’de 109 Kamu üniversitesi bulunmaktadır. Bu üniversitelerin 6 tanesinde kadın rektör an itibarıyla görev yapmaktadır. Cumhurbaşkanı göreve geldiği 17 aydan bu yana son atamalarla birlikte 58 kamu üniversitesine rektör atadı.(Kaynak Bkz. Cumhurbaşkanlığı Basın Açıklamaları) Atanan rektörlerin tamamına yakını erkek adaylardan oluştu. Sadece bir üniversitede (Düzce Üniversitesi) kadın aday atanma şansı yakalayabildi. Atama yapılan 58 üniversitede 150 rektör yardımcısının 6’sı kadın olup oranı %4’tür.(Kaynak Bkz. Üniversitelerin bilişim sayfaları) Sayılara bakarak erkek rektörlerin erkek yardımcı ile çalışmayı tercih ettiğini söyleyebiliriz. Önceden atama yapılan 5 kadın rektörün üniversitelerinde de rektör yardımcılarının büyük bölümü erkeklerden oluştu. 

Önceden atama yapılan 5 kadın rektör ile sonradan atama yapılan 58 üniversitenin toplamda 63 üniversitenin incelenmesinden elde edilen bulgulara göre bu üniversitelerde 155 erkek 10 kadın rektör yardımcısı görev yapmaktadır. Kadın rektör yardımcılarının 6’sı üç üniversitede (Ege, Boğaziçi; Mimar Sinan Üniversitesi) bulunmaktadır. İncelenen 63 üniversitenin;6 tanesinde 4,30 tanesinde 3,19 tanesinde 2, 7 tanesinde 1 rektör yardımcısı görev yapmaktadır. Yeni kurulan bir üniversitede ise henüz rektör yardımcısı atanmamıştır. 

Üniversitenin %42’sini oluşturan kadın akademisyenlerin yönetim “hiyerarşisinin”  üst organlarında temsilinde yaşanan eşitsizlikler kadınların aleyhine olan ayrımcılığın başında gelmektedir. YÖK’e, oradan Cumhurbaşkanına ve sonunda Cumhurbaşkanının atama işleminden sonra ortaya çıkan tabloda kadınların yok hükmünde görülmesi erkek egemen cinsiyetçi zihniyetin en açık göstergesidir. Taşra üniversiteleri bir yana merkez üniversitelerde bile (İstanbul Üniversitesi örneğinde olduğu gibi) kadın rektör yardımcısı atanmaması üzerinde önemle durulması gereken bir sorun olarak görülmelidir. 

YÖK 7 Mayıs 2015 Perşembe günü  “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Üniversite” Çalıştayı düzenledi. Üst yönetsel pozisyonları %94 oranında erkeklere teslim edilmiş üniversitenin Cinsiyet Eşitliği Çalıştayının sonuçlarının yönetsel pozisyonlara kadınlar yönünden eşitlik sağlayacak zihniyet değişimi sağlaması en büyük temennimizdir. Yukarıda verilerde yer alan bulgularda kadınların aleyhine oluşan tablo kadın bilim emekçileri açısından pek parlak olmasa da bu konuda gösterilen çabaları yönetsel organları erkeklere teslim edilmiş üniversitede cinsiyet eşitliği adına sevinebileceğimiz bir girişim olarak değerlendirebiliriz. 

İktidarların talimatlarına, icazetine ve himmetine dayanan yönetsel anlayışların üniversitelerde hiçbir ilerleme sağlayamadığı bugün üniversitelerin içinde bulunduğu durumdan daha iyi anlaşılmaktadır. Pek çoğu yüksek okul düzeyinde öğretim yapan fakülteler ile yüksek lise düzeyinde öğretim yapan yüksekokullardan oluşan üniversitelerde her yönüyle çok ciddi sorunlar ve ayrımcılık uygulamaları yaşanmaktadır. Eleştiri, yapma, düşünce ve ifade özgürlüğü adeta prangalarmış durumdadır. Muhalif ve farklı seslere gösterilen tahammülsüzlük darbe dönemlerindeki uygulamalardan farklı değildir.

Sonuç olarak; Üniversitelerde yönetsel organlara çok sayıda kadın aday çıkmamış olmasına, atanacak adayların büyük oranda kim olacağının daha baştan bilinmesinden kaynaklanmaktadır. Topluma örnek ve rol model oluşturması gereken üniversitelerin her alanında toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına yaşam buldurmak gerekmektedir. Ancak bu yolla toplumda var olan erkek egemen yargıları kırabilir gerekli dönüşümü sağlayabiliriz.

Üniversitelerin evrensel kabulleri arasında yer alan temel insanı ve ekolojik değerlerin yaşam bulması, korunması ve geliştirilmesi, öncelikle toplumsal cinsiyet eşitliğini ve farklı cinsel kimliklerin varlığının kabulünü esas almaktadır. Bu anlayışı benimsemeyen yaklaşımların üniversitelerde ve toplumda yenilenmeyi, değişimi ve ilerlemeyi sağlamaları olanaklı olmayacaktır. 

15 Ocak 2016 Alaaddin Dinçer/Eğitimci

 

 

 

 

                                                                    

  

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)