adscode
adscode

2017 YGS Sonuçlarının Geçmiş YGS Sonuçlarından Farkı Yok

Son 5 yılına bakıldığında YGS sonuçlarının birbirinden farklı olmadığını görmekteyiz.

alaaddindincer@egitimajansi.com




Başvuran sayıları artıyor. Başvuran adayların bir bölümü sınava girmekten vazgeçiyor. Sınava girenlerin bir bölümü 150’yi,bir bölümü ise 180’i geçemeyerek daha ilk turda ümitlerini başka bir Mart ayına ertelemek zorunda kalıyor. Halk arasında söylenen ‘Mart Kapıdan Baktırır Kazma Kürek Yaktırır’ özdeyişini sınava giren adaylar için ‘Mart Kapıdan Baktırır YGS Mağdurlarına Kalem Silgi Yaktırır’ özdeyişine dönüştürebiliriz. Sınava girmeye 15 dakika kala gelenlerin salonlara alınmaması YGS tartışmalarında bu yılın ilk sırada gelen konusu oldu. Ombudsmandan siyasilere, uzmanlardan sınav düzenleyen kurum yöneticilerine kadar hemen herkesin öncelikli tartışma konusu olan sınava geç kalanların salona alınmaması uygulaması önümüzdeki günlerde de gündem olacak gibi görünüyor. Sınava girmeyenlerin sayısının geçmiş yıllara göre daha yüksek olması tartışmaların boyutlanmasının nedeni olacak.

Tablo 1-Son 5 Yıllık Dönemde YGS’ye Başvuran ve Sınava Giren Aday Sayıları

Yıl

Sınava Başvuran Aday Sa

Sınava Giren Aday Sayısı

Sınava Girmeyen Aday Sa

2013

1.924.563

1.805.125

47.692

2014

2.086.115

1.950.163

57.525

2015

2.126.684

1.987.488

59.227

2016

2.256.422

2.117.077

61.482

2017

2.265.844

2.162.895

102.849

*Sınava 5 yılda giren öğrenci oranı yüzde 19,82 oranında artmıştır. Başvuru yapmasına rağmen sınava girmeyenlerin oranı 5 yılda yüzde 116 artış göstermiştir.2017 farkın en çok yaşandığı yıl oldu. Bu tabloda sınava geç kalmaları nedeniyle salona alınmayanların etkisinin olduğunu söylemek mümkündür.

Tablo 2-Tüm Adaylar ve Son Sınıf Düzeyinde Soru Çözme Ortalamaları

Yıl

2013

2014

2015

2016

2017

 

Dersler

Tüm Adaylar

Son Sınıf

Tüm Adaylar

Son Sınıf

Tüm Adaylar

Son Sınıf

Tüm Adaylar

Son Sınıf

Tüm Adaylar

Son Sınıf

Türkçe

16,8

17,2

18,7

19,0

15,8

15,9

19,1

19,3

17,7

17,3

Matematik

7,5

7,9

6,1

6,5

5,2

5,4

7,9

7,9

5,1

5,1

Fen Bilimleri

3,5

4,5

3,5

4,5

3,9

4,6

4,7

5,7

4,6

5,7

Sosyal Bilimle

12,1

12.0

11,2

10,9

10,7

10,4

10,7

10,4

12.3

11,7

Yıllar Ortala

9,9

10,4

9,9

10.2

8,9

9,7

10.6

10.8

9,9

10.0

*5 yıllık soru çözme ortalamalarına bakıldığında en başarılı yıl 2016 yılıdır. Son sınıf düzeyinde sınava girenler tüm adaylar ortalamasına göre soru çözmede daha başarılıdır.

Tablo 3-140/150 ve 180 Puanı Geçenlerin Oranı

Yıl

140-150 Puanı Geçenlerin Oranı %

180 Puanı Geçenlerin Oranı %

2013

86,40

68,30

2014

90,34

72,99

2015

89,55

68,89

2016

88,81

75,60

2017

86.93

70,91

5 Yıl Ortalaması

88,40

71,34

*5 yılın 140 puanın geçildiği en başarılı yılı 2014,180 puanda ise 2016 yılı olmuştur.

5 Yıllık Karşılaştırma İle 140/150 ve 180 Puanı Geçemeyen Aday Sayılar Tablo 4

 

Yıl

140/150 Puanı Geçemeyenlerin Sayısı

 

180 Puanı Geçemeyenlerin Sayısı

2013

245.497

572.225

2014

188.386

526.739

2015

207.692

608.308

2016

236.901

516.567

2017

316.050

656.416

*5 Yılda 140/150 puanı geçemeyenlerin oranında yüzde 28,74 artış olmuştur. 180 puanı geçemeyenlerin oranı ise 5 yılda yüzde 14,71 oranında artmıştır.

Tablolar bize geçmiş yıllarda yaşanan sonuçlara yakın sonuçların sınavlarda oluştuğunu göstermektedir. Bu verilere göre 2017 yılında 316 bin 50 aday 160 sorudan 20 soruya doğru yanıt veremeyerek 150 puanı geçememiştir.32 Soruya doğru yanıt veremeyerek 180 puanı geçemeyenlerin sayısı 656 bin 416 olmuştur.150 ile 180 puan arasında kalan adayların sayısı ise 340 bin 366 olmuştur. Bütün bu verilerden yola çıkarak sınava giren her yüz adaydan 14,60’ı 150 puanı, 15,75’i 150 puanı geçmesine rağmen 180 puanı, toplamda adayların 30,35’i 180 puanı geçememiştir.

Yorum ve Sonuç,5 yılın sonuçlarına, kontenjan ve en çok tercih yapılan üniversiteler ile yükseköğretim programlarına/alanlarına bakıldığın 2 milyon 162 bin adayın toplamda ilk 50 binlik sıralamaya girmek için ‘yarıştıklarını’ söylemek gerçekçi bir yorum olsa gerek. Bu beş yıllık dönemde kızlar/kadınlar erkeklere göre daha başarılıdır. Sınava giren adaylar arasında her iki puan türünde üniversite mezunları daha başarılı olmuştur.150 puanı geçenlerin yüzdelik oranlarına bakıldığında lise son sınıf düzeyinde öğretimlerine devam edenlerin son sırada yer aldığını görmekteyiz.

Geçmiş yıllarda da tablo bundan farlı değildi. Yıllarca büyük emek vererek hazırlık yapan adayların karşılaştıkları tablodan mutlu olmadıklarını anlamak için çok derin analizler yapmaya gerek yok. Eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin tavan yaptığı toplumlarda karşılaşılması olası sonuçlar ile karşılaştık. Soruların kolay veya zor olması analitik bir tartışma olamaz. Soruların zorluk veya kolaylık derecesinden çok eğitim sisteminin nitelik derecesine bakmak gerekiyor. Düşük dereceli niteliğe sahip böyle bir eğitim sisteminden yetişen gençlerden daha iyi sonuçlar beklenmesi olanaklı değildir. Kişisel çabalar ya da yatırımlarla oluşmuş başarıları topluma kurtuluş reçetesi olarak sunmak kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Sınav sonuç göstergelerine bakarak eğitim sisteminin istikrarsızlık ve başarısızlık hallerinin devam etmekte olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle matematik ve fen bilimlerinin soru çözme ortalamaları umut vermemeye devam etmektedir. YGS ve YGS’ye dair yapılan yazılı ve sözel tartışmalar klasikler arasında yer alabilecek binlerce ciltlik eserlere dönüşecek büyüklüğe ulaştı. Artık puanı hesaplanmayacak kadar soru çözenleri/çözemeyenleri tartışmaz olduk. Mevcut sınav odaklı eğitim sistemini ele alan bir referandum yapılsa sonuçların yüzde 80 hayır çıkacağı hepimizin malumu. Buna rağmen mevcut sistemi sürdürme ısrarını anlamakta zorlandığımızı ifade etmeliyim. İnsanların aklıyla alay mı ediliyor diye düşünmek durumunda kalıyoruz. Sorunları halının altına süpürme, ’aradan zaman geçince nasıl olsa unutulur’ anlayışından kurtulma zamanı çoktan geldi ve geçiyor.

Eleştirilerimiz yapılanları görmezden gelme niyeti ile yapılmış eleştiri olarak görülmemelidir. Söylemek istediğimiz sorunların gerçek manada kaynağına inilmezse yapılan iyi işlerinde görünmeyeceğine yüzeysel kalacağına ilişkindir. Sınava giren adayların büyük bir bölümünü ve ailelerini mutsuz yapan başarısız sonuçların arkasında yatan nedenleri yeniden araştırmak ve bu sonuçları kamuoyu ile paylaşmak yararlı olacaktır. Çocuklarımızı sınav yorgunu yapan, okulları dershaneye dönüştüren, çocuk ve gençlerimizin hayallerini ve geleceklerini karartan sonuçlar üreten bu eğitim sistemi mutlaka değişmelidir. Yoksa bundan önceki yıllarda ve bugün olduğu gibi gelecekte de küçük oranlı kişisel başarılarla sevinip, ’ sınav kahramanları destanı’ yazmaya devam ederiz. Şimdi bu sonuçlardan yola çıkarak yeniden düşünmek, sorgulamak ve doğru olanı bulmak için hepimize düşen görev ve sorumluluklarla hareket etme zamanı..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)