adscode
adscode

2017’de 461 Bin 313 Aday LYS’ye Başvuru Yapmadı!

2017 Yılının Lisans Yerleştirme Sınavları başladı. Lisans Yerleştirme Sınavları adayların yükseköğretimin herhangi bir program türüne yerleşmeleri bakımından oldukça önemlidir. O nedenle bu sınavlar s

alaaddindincer@egitimajansi.com




Bu yıl yapılan LYS’nın diğer yıllarda yapılan sınavlardan farklı kılan açık uçlu soru sorulacak olmasıdır. ÖSYM Başkanı Ömer Demir’in açıklamasına göre 2017’de LYS’ye girmek iççin başvuru yapan aday sayısı 1 milyon 72 bin 396 oldu. Açıklanan bu rakama göre LYS’ye başvuru yapma hakkı olmasına rağmen 461 bin 313 aday LYS’ye başvuru yapmamış oldu. LYS’ye 2017’de başvuru yapmayanların oranı yüzde 30,80’dir.Başvuru yapmış olmasına rağmen LYS’ye girmeyen ya da 09,45 nedeniyle giremeyenlerin sayısını LYS sonuçları açıklandığında öğrenmiş olacağız. Aşağıda LYS’nin 5 yıllık kıyaslamasının bilgileri yer almaktadır. Tablolar aynı zamanda LYS’nin 5 alanında sınavlara başvuranların karşılaştırmasını da içermektedir.

LYS’ye Başvuru Hakkı Olan, Başvuran ve Başvurmayanların Sayısı İlen Oranları

Yıl

2013

2014

2015

2016

2016

Başvuru Hakkı Olan

 

1.232.679

 

1.423.127

 

1.368.841

 

1.600.031

 

1.533.709

Başvuran

851.570

946.252

953.280

1.030.561

1.072.396

Başvurmayan

381.109

476.876

415.561

569.470

461.313

Başvurmayanların Oranı %

 

30.92

 

33.51

 

30.36

 

35.59

 

30.08

*LYS’ye başvuru yapmayanların 2013 yılında 205 bin 307 (%53.87), 2014’te 188 bin 652 (39.56), 2015’te 198 bin 140 (%47,68), 2016’da 213.338 (%37.46) kişi YGS puanı ile öğrenci alan yükseköğretim programlarına yerleşmişlerdir.

*2015 ve 2017 yıllarında başvuru yapmayanların sayısı 2014 ve 2016 yıllarına göre daha düşüktür.

*2017’de YGS puanı ile yükseköğretim programlarına kaç öğrencinin yerleştiğini ÖSYS sonuçları açıklandığında öğreneceğiz. YGS puanı ile yerleşenlerin dışında kalanların neden başvuru yapmadıklarına dair geçmişten günümüze kadar ilgili kurumlar tarafından herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

LYS’nin 5 Alanına Başvuranların 5 Yıllık Karşılaştırması

Yıl

2013

2014

2015

2016

2017

LYS 1

646.195

744.661

779.281

863.180

839.124

“ 2

332.186

388.382

420.732

460.365

470.404

“ 3

649.718

751.510

778.733

857.036

832.994

“ 4

349.721

431.039

454.142

517.016

538.885

“ 5

53.304

70.756

84.919

102.375

101.332

Toplam

2.031.124

2.316.348

2.517.798

2.799.072

2.782.739

*LYS 1’e 2017’de 2016’ya göre başvuran aday sayısında 24 bin aday azalması yaşanmış. Buna karşılık LYS 2’de 10 bin aday artışı olmuş. Ortaya çıkan farkın temel bilimler alanını oluşturan dersler açısından matematik ve geometri için olumsuzluk, fizik, kimya ve biyoloji için olumluluk olduğunu söyleyebiliriz. Benzer durum LYS 3 ve 4 için geçerlidir. Arada oluşan azalma farklarına bakarak hem MF’den hem de TM’den bir uzaklaşma olduğunu değerlendirmek mümkün. Ancak oluşan bu azalma farklarının çok büyük oranlı farklar olmaması geleceğe ilişkin kaygılı olma halimizi ortadan kaldırmıyor. Tam tersine durumu sorgulamamız ve üzerine gitmemiz gerektiğini ortaya koyuyor.

Yorum ve Sonuç, Lisans Yerleştirme Sınavlarının geçmiş 5 yıllık başvuru sonuçlarına bakıldığında başvurularda ki artış ÖSYS’ye genel başvurularla bir paralellik göstermektedir. LYS’ye başvurmayanların oranında büyük farklara karşılık gelecek oranda azalma olmadığı gözlemlenmektedir. Bu yıl ÖSYS’ye başvuran adayların yüzde 50’den fazlası LYS’yi görmeden “yarıştan” çekildi ya da çekilmek zorunda kaldı. Geçmiş yıllarda LYS’ye başvuru yaptığı halde ortalama 20 bin adayın sınava girmemiş olduğu görülmektedir. 2017’de de başvuru yaptığı halde sınava girmeme olasılığı olan adayların sayısının 20 binin üzerinde olacağı tahmin edilmektedir. LYS’ye başvuru yapmayanların geçmiş yıllarda yüzde 50’si YGS puanı ile ön lisans ve lisans programlarına yerleşmektedir.

Lise türlerinin LYS’ye ve ÖSYS’ye başvuru sayıları ile yerleşme sayılarına ilişkin veriler açıklandığında bütünlüklü bir süreç değerlendirmesi yapmak daha olanaklıdır. Mevcut verilere bakarak söylenebilecek en önemli bilgi bölgeler ve okullar arasındaki eşitsizliklerin sürmekte olduğuna yönelik bulgular olacaktır. Son yıllarda açık yükseköğretim programlarına ilginin artmakta olduğunu görmekteyiz. Yapılan yönetmelik değişikliği ile ikinci anadal programının yaygınlaştırılmasına dönük düzenlemenin başvurularda azalma yönünde bir etki yapıp yapmadığını zaman içerisinde görmüş olacağız.

Yükseköğretimin iki koridorlu yönelimini ve alanlarını ortaöğretimden başlayarak gençlerin kendi başlarına düşünmeleri, karar vermeleri ve bu doğrultuda tercihleri üzerinden planlamak gerekmektedir. Bu yönelim ve alan planlaması, a-toplumsal üretime ve hizmetlerin çeşitli alanlarına kadrolar yetiştirmek, b-zamanın koşullarını değerlendirerek ve analiz ederek yaratıcı biçimde bilgi üretmek ve bu bilgiyi yapıcı bir yolla toplumla paylaşmak şeklinde olmalıdır. Yürütülmekte olan programları bu süreçler üzerinden örgütlendirilmiş üniversitelerin yetiştirdiği kuşaklar nitelikli yurttaş olmanın sorumluluğu ile üretime katılan üretken insanlar olarak toplumun en büyük zenginliğini oluştururlar. Bunu gerçekleştirmek için yeterli olanakları ve desteği sağlamak, kaynak ayırmak, yatırım yapmak, var olan seçenekleri zenginleştirip alternatif seçenekler sunmak sosyal devletin görevleri arasında yer almaktadır. Bütün bu plan ve programları üniversiteyi üniversite yapan ilke ve değerlerden asla taviz vermeden gerçekleştirmeliyiz.

Gençleri eğitim yaşamlarının her evresinde sınav sendromu içerisine sokarak sosyal hayattan uzaklaşmalarına neden olmak ilerlemeye ve gelişmeye ket vuracaktır. Sınavlar sonrasında yaşanan kaybetme, başarısız olma, boşlukta kalma, kendini bir işe yaramaz olarak görme duygusu psikolojik ve patolojik sorunları beraberinde getirecektir. Bu ruh haliyle toplumsal yaşama katılma ya da katılamaya zorlanma sonu hepimizin malumu olan olayların yaşanmasına yol vermek anlamına gelmektedir. Her yıl değişik adlar altında seçmeye dayalı yapılan sınavlarda ortaya çıkan olumsuzlukların kaynaklarına inmek, araştırmak, doğru yorumlamak ve kendimize sonuçlar çıkarmak gerekmektedir.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)