Son beş yılda ortaöğretim ve yükseköğretim öğrenci sayılarında önemli oranda artışlar olmaktadır. Aynı artışa paralel yükseköğretime başvuran öğrenci sayısında da %31.88 artış olduğu görülmektedir. Ancak yerleşme oranları bakımından hala %55 rakamının üzerine çıkılamamıştır. Örneğin 2014 yılında liselerin son sınıf düzeyinde okuyan 839 bin 998 öğrenciden 442 bin 126 öğrenci bir yükseköğretim programına yerleşebilmiştir. Oranı %52.64 tür. Öğrencilerin %47.36’sı ise henüz bir yükseköğretim programına yerleşme olanağı bulamamıştır.
MEB’in istatistiklerinin 1.Bölüme ait 9.Başlığın bulunduğu sayfada yer alan verilerini esas alarak hazırladığım tablolarda yer alan bulgulara göre liselerin son beş yıllık dönemde yükseköğretime öğrenci yerleştirmedeki başarılarında ciddi ve önemsenmesi gereken oranda gerileme olduğunu saptamış bulunmaktayım.
Son yıllarda üniversite kontenjanlarında yapılan artışlarla birlikte liselerden mezun olanların sayısı eşitlenme noktasına yaklaştı. Ancak geçmiş yıllarda mezun olmuş yerleşememişler ile bir üniversitede okurken yeniden sınava girenlerin oluşturduğu sayı sınava girmek için başvuranların sayısının artmasına neden olmaktadır. Bu sorun çözülmedikçe sınavlara başvuranların her geçen yıl sayısının katlanarak artması kaçınılmaz olacaktır.
Son 5 Yılda Yükseköğretim Sınavlarına Başvuranların Düzey Dağılımları Tablo 1
Yıl | Toplam Başvuran | Son Sınıf Düzeyinde Sayı % |
Mezun Daha Önce Yerleşmiş Sayı % |
Yükseköğretim Kurumunu Bitirmiş Sayı % |
Daha Önce Yerleşmiş Sayı % |
2010 | 1587866 | 689291- 43,4 | 470519- 29,6 | 62522- 3,9 | 365534-23,0 |
2014 | 2086115 | 839998- 40,3 | 539989- 25,9 | 121647- 5,8 | 534481-25.6 |
*Son 5 yılda yükseköğretim sınavlarına girmek için başvuranların sayısında, son sınıf ile mezun daha önce yerleşmemişler düzeyinde azalma olurken, yükseköğretim kurumunu bitirmişler ile daha önce yerleşmiş halen öğretime devam eden düzeylerde %2,5 puanlık artış olmuştur.
*Bu tablo bize üniversite bitirmiş olanlar ile halen üniversitede okuyanların %31’nin okudukları üniversitelerden memnun olmadıklarını veya bu üniversitelerin kendilerine iyi bir gelecek sağlayamayacağını düşündüğünü göstermektedir.
*Yukarıda tabloda yer alan rakam ve oranlar üniversite öğretim sisteminin nitelik ve bilimselliğinin ciddi manada sorgulanması gerektiğini, aynı zamanda gençlere güvenceli bir gelecek sağlayamadığını ortaya koymaktadır.
Son 5 Yılda Üniversite Sınavına Başvuran/Yerleşenlerin Sayısı Ve Oranları Tablo 6
Yıl | Başvuran | Lisans | Oran % | Önlisans | Oran % | Açık öğretim | Oran 5 yıllık | Toplam Yerleş | Oran 5 yıllık |
2010 | 1587866 | 349579 | 22.02 | 284036 | 17.89 | 240691 | 15.15 | 874306 | 55.06 |
2011 | 1759403 | 350911 | 20.00 | 253511 | 14.00 | 184690 | 10.50 | 789112 | 44.85 |
2012 | 1895478 | 357479 | 18.86 | 284367 | 15.00 | 223769 | 11.80 | 865615 | 45.67 |
2013 | 1924547 | 385798 | 20.05 | 286622 | 14.89 | 205367 | 10.67 | 877787 | 45.61 |
2014 | 2086115 | 397225 | 19.04 | 336407 | 16.13 | 188652 | 9.43 | 922284 | 44.21 |
TOPLAM | 9253409 | 1840992 | 19.89 | 1444943 | 15.61 | 1043169 | 11.27 | 4329104 | 46.78 |
*5 yıl öncesine göre yerleşme oranında %10.85 azalma olmuştur. Başvuran sayısı artarken yerleşen ayısının azalması üzerinde durulması gereken önemli bir sorundur. Azalma her üç alanda birden yaşanmaktadır.
*2014-15 yılına ait MEB İstatistiklerinde yer alan mezuniyet bilgilerini içeren sayfada üniversitelerin mezuniyet tarihi olarak 2012-13 öğretim yılı kayda geçmiştir. Bu tarihte mezun olan öğrenci sayısı 648 bin 535’tir.5 yıl öncesinde ise mezun olan sayı 447 bin 132’dir.2008/2012 yılları asında geçen 5 yılda mezun oranı %45 artmıştır.
Uzaktan Öğretim Sayıları Rekora Koşuyor.
2014-15 Verilerine göre Türkiye’de ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde öğrenim gören 16 milyon 391 bin öğrenciden 4 milyon 392 bin öğrenci açık öğrenime devam etmektedir. Yüzde olarak ifade edecek olursak öğrencilerin %26.79’u örgün öğrenim dışında öğretim görmektedir. Son beş yıllık rakamlar özellikle açık lise ve üniversite öğrenci sayıları katlanarak artmaktadır.
Açık İlköğretim, Lise ve Üniversitede 5 Yılda Yaşanan Sayısal Değişimler Tablo 2
Açık Okul Türü | 2010 | 2014 | Sayısal Fark | Oransal Fark % |
Ortaokul* | 404.879 | 315.141 | 89.738 | 22.16 |
Lise | 778.213 | 1.470.434 | 692.221 | 88.95 |
Üniversite | 1.735.955 | 2.605.955 | 869.596 | 50.09 |
*ÖSYM Başkanının açıklamalarına göre açık üniversiteye devam eden öğrencilerin içerisinde ikinci üniversite okuyan 400 bin öğrenci (%15.35) bulunmaktadır. Yükseköğretime devam eden öğrencilerin %50.78’i açık öğretim üniversitesinde öğretim görmektedir.
Bazı Liselerin Son Sınıf Düzeyinde Lisans Programlarına Yerleşme Oranları Tablo 3
Lise Türleri | Başvuran | Yerleşen | Beş Yıllık Ortalama % | Değişim % 2010 2014 |
Genel | 1.232.695 | 267.062 | 21.66 | 23.07 19.73 |
Anadolu | 548.189 | 330.647 | 60.31 | 62.32 56.29 |
Fen | 26.759 | 17.974 | 67.17 | 68.33 62.49 |
Öğretmen | 85.223 | 58.666 | 68.83 | 70.42 67.91 |
Sosyal Bil | 3.181 | 2.660 | 83.62 | 87.55 86.95 |
Açık öğretim | 249.995 | 172.695 | 6.90 | 5.24 9.73 |
İmam Hatip | 178.376 | 37.364 | 20.94 | 21.01 21.81 |
Endüstri Meslek | 360.568 | 4.455 | 1.21 | 1.56 1.35 |
Teknik | 157.262 | 17.558 | 11.16 | 9.17 13.14 |
Çok Programlı | 197.208 | 16.877 | 8.56 | 9.24 8.05 |
TOPLAM | 3.039.456 | 925.958 | 30.50 |
*Çalışmada yararlanılan veriler 2010-2014 yılları arasındaki sayısal değişimleri içinde barındırmaktadır. Örneklem alınan lise türlerinde beş yıl içerisinde toplam 3 milyon 39 bin 456 öğrenci yükseköğretime girmek için başvuru yapmıştır. Başvuru yapanların %30’u üniversitelerin lisans programlarına yerleşebilmiştir.
*Üniversiteye 28 lise türünden başvuru yapılmaktadır. Bunlardan 10 lise türü örneklem alınmıştır. Örneklem alınan on lise türünden sadece açık ve teknik lise türünde beş yıl öncesine göre yerleşme başarısında belirgin bir artış görülmektedir. Diğer lise türlerinde yaşanan düşüşler ise dikkatlerden kaçmayacak orandadır.
Tablo 1’de Yer Alan Liselerin 5 Yıllık Toplam Sayı ve Ortalamaları Tablo 4
Lise Türleri | Başvuran | Yerleşen | 2010 Oran | 2014 Oran | 5 Yıl Ortalama |
Genel | 3.727.174 | 757.972 | % 22.78 | % 17.59 | % 20.33 |
Anadolu | 955.085 | 518.347 | 60.45 | 50.28 | 54.34 |
Fen | 43.430 | 25.938 | 63.41 | 56.04 | 59.72 |
Öğretmen | 145.441 | 84.679 | 60.98 | 56.85 | 58.32 |
Sosyal Bilim | 3.898 | 2.989 | 82.17 | 73.06 | 76.68 |
Açık öğretim | 490.628 | 31.842 | 4.24 | 7.09 | 6.49 |
İmam Hatip | 343.114 | 71.227 | 17.63 | 18.52 | 20.75 |
Endüstri | 852.297 | 23.206 | 2.56 | 3.08 | 2.72 |
Teknik | 298.269 | 40.641 | 10.58 | 14.08 | 13.62 |
Çok Program | 466.398 | 36.742 | 11.17 | 8.77 | 7.88 |
TOPLAM | 7.325.725 | 1.593.583 | --------- | -------- | 21.75 |
*Bu liselerin dışında başvuru yapan öğrenci sayısı yüksek olan, yabancı dil eğitimi yapan lise, özel lise, ticaret ve kız meslek liselerinde de benzer sonuçlar mevcuttur. Buna göre; yabancı dil eğitimi yapan liseler %59.56dan 51.67’ye,özel liseler ise %42.09’dan %27.20’ye gerilemiştir. Ticaret liseleri %3.06’dan %7.09’a,kız meslek liseleri ise %3.90’dan %8.41’ çıkmıştır. Bazı meslek liseleri ile teknik liselerde %1 ile %5 arasında değişen oranlarda artışlar gözlenmiştir.
*Meslek liselerinin oranlardaki artışları katsayı sorununun çözülmesi ile meslek liselerine kayıt yaptıran öğrenci sayısındaki artışa bağlamak mümkündür.
Meslek Liselerinin Ön Lisans Programlarına Yerleşme Oranları Tablo 5
Lise Türü | 2010 % | 2014 % | Fark |
İmam Hatip | 6.93 | 7.89 | 0.96 |
Ticaret | 66.02 | 55.56 | 10.46 |
Teknik | 53.89 | 46.98 | 6.91 |
Endüstri | 63.36 | 53.16 | 10.20 |
Kadın (Kız) | 40.20 | 39.80 | 0.40 |
Sağlık | 70.28 | 56.65 | 13.63 |
Otelcilik ve Turizm | 53.01 | 46.86 | 6.15 |
*Meslek liselerinin yeni kayıt ve mezun öğrenci sayıları son beş yılda ortalama %57.62 artarken ön lisans programlarına yerleşme oranlarının azalması detaylı bir şekilde araştırılması gerekmektedir.
*Oranlara sınavsız geçişlerde dahildir. Her yıl 80 ile 100 arasında öğrenci sınavsız başvuru yaparak ön lisans programlarına yerleşmektedir.
Bölgelere Göre Üniversitelerde 2013-2014 Yılına Ait Ön Lisans ve Lisans Sayıları Tablo 7
Bölgeler | Kamu Üniversite Sayısı | Kamu Öğrenci Sayısı |
Özel Üniversite Sayısı | Özel Öğrenci Sayısı |
Toplam Öğrenci Sayısı ve % |
Marmara | 22 | 546.174 | 39 | 156.357 | 702531-27.81 |
İç Anadolu | 24 | 566.532 | 16 | 40.164 | 606696-24.12 |
Ege | 12 | 351.277 | 5 | 13.435 | 364712-14.34 |
Karadeniz | 17 | 307.873 | 2 | 218 | 308091-12.20 |
Akdeniz | 9 | 262.118 | 5 | 2.705 | 264823-10.47 |
Doğu Anadolu | 16 | 171.937 | ----- | ----- | 171937--6.83 |
Güney D.Anad | 9 | 103.549 | 4 | 3.282 | 106831--4.23 |
TOPLAM | 109 | 2.309.533 | 71 | 216.151 | 2525649 |
*YÖK’ün ve MEB’in verilerinde Türkiye genelinde kamu ve özel olmak üzere 180 üniversite olduğunu görmekteyiz. Bu üniversitelerin 20 tanesinde öğrenci bulunmamaktadır.
*Üniversite ve öğrenci sayısı en yüksek olan bölge Marmara Bölgesidir. Marmara Bölgesini İç Anadolu Bölgesi izlemektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi bu alanda yetersizliklerin bulunduğu bölge olarak öne çıkmaktadır.
*Üç büyük kentte bulunan kamu ve özel yükseköğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin sayısı ülke genelinde yükseköğretime devam eden öğrencilerin sayısı 698 bin 624 olup oranı %27.66’dır.Ülke genelinde yükseköğretimin lisans ve ön lisans programlarına devam eden her 100 öğrenciden 28 öğrenci üç büyük kentte okumaktadır. Özel üniversitelerin %96’sı üç büyük kentte bulunmaktadır.
Ülkelerin Üniversite Sayıları Tablo 8
Ülke | Üniversite Sayısı |
---|---|
Hindistan | 8.407 |
A.B.D | 5.758 |
Filipinler | 2.060 |
Arjantin | 1.705 |
İspanya | 1.415 |
Meksika | 1.341 |
Bangladeş | 1.268 |
Endonezya | 1.236 |
Japonya | 1.223 |
Fransa | 1.062 |
Çin | 1.054 |
Rusya | 1.108 |
İran | 343 |
Güney Kore | 322 |
Vietnam | 209 |
Türkiye* | 180 |
Mısır | 173 |
Tayland | 158 |
Yorum ve sonuç, Son beş yılda üniversiteye başvuran öğrenci sayısında ciddi artış olmuştur. Başvurudaki artışta yaşanan başarıyı ne yazık ki yerleşme oranları için söylemek olanaklı değildir. Özellikle bir dönem çok revaçta olan bazı lise türlerinde görülen gerilemenin nedenleri üzerinde önemle durulması gerekmektedir. Kamuda ve özelde her yıl onlarca üniversite açılmaktadır.
Gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkeler ile kıyaslandığında veya nüfus oranlarına bakıldığında ülkemizdeki üniversite sayısı yeterli görülmeyebilir. Ancak halen açık olan 20 üniversitede öğrenci bulunmaması, Anadolu’da açılmış olan kimi üniversitelerin tam olarak kurumsallaşmamsı yeni üniversiteler açma konusunda daha hassas davranılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Türkiye her yıl üniversite girme şansı bulamayan 400 bin lise mezunu ile üniversitelerden mezun olan 650 bin gence istihdam alanı yaratmak zorundadır. Nüfusun %20’sinin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde üniversiteye giden öğrenci sayısının oranı %11’dir.Bu oran; tarım, hayvancılık, turizm, eğitim, teknoloji, bilişim ve mühendislik anları başta olmak üzere yerelin diğer istihdam alanlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere üniversite öğrenci sayıları nitelikli bilim öğretimi yapacak şekilde arttırılmalıdır.
Dershanelerin kapanması olumlu olmuştur. Ancak yerine açılması öngörülen temel liselerin özel öğretim kurumu olarak açılmasını teşvik etmek yanlıştır. Kamu liselerinde okumakta olan başarılı çocukların ve varlıklı aile çocuklarının bu liselere yönelmesi “teşvikli eşitsizlik” olgusunu gündeme getirecek kamu liselerinin içini tamamen boşaltacaktır. O nedenle yeni bir lise tanımı veya tahkimi yapmak yerine mevcut kamu liselerinin alt yapısını ve niteliğini yükseltecek önlemleri almak daha doğru bir yol olacaktır.
Bu sağlanmadığı takdirde her yıl sayısı katlanarak artan işsiz gençle karşı karşıya kalınması kaçınılmaz olacaktır. Üniversiteleri “bacasız fabrika” gibi düşünerek açmak yerine işgücü piyasasının ihtiyaç duyacağı alanlarda istihdam olanağı bulabilecek nitelikli inanlar yetiştirecek bilim kurumları açmak daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Bir yükseköğretim programına yerleşmek için başvuru yapanların sayıları önümüzdeki yıllarda da ortalama yüz bin kişi arttığında beş yıl sonra yerleşenlerin düşülmesinin ardından sayı iki buçuk milyona ulaşmış olacaktır. Ortaöğretim çağ nüfusunda okullaşma oranında yaşanacak olası artışlarla birlikte rakamın üç milyona yaklaşması kaçınılmaz olacaktır.
Mesleki teknik ortaöğretim kurumlarının yetersizde olsa organize sanayi bölgelerinde açılmaya başlanması, katsayı farklılığının kaldırılması gibi nedenlere bağlı olarak öğrenci sayısında son beş yılda önemli artışlar oldu. Ancak yükseköğretim programlarına yerleşmede sayısal artışla paralellik gösterecek bir sonuca henüz ulaşılamadı.
Özellikle yönlendirmeye hazırlık sınıfı olarak düzenlenen 9.sınıfta verilen yönlendirme öğretimi etkili ve doğru zeminde yürütülmemektedir. Bu sürecin rehberlik ve gelişim psikolojisinin ortaya koyduğu genel ilkeler çerçevesinde yeniden tanımlanarak 9.sınıfın yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
Başarının düşmesinin birçok nedeni olabilir. Bu nedenlerin başında süreklilik kazanan ve bir türlü rayına oturmayan sistem değişiklikleri gelmektedir. Okul ortamlarının, fiziki alt yapılarının oyun ve sosyal aktiviteler için yetersizliği, baskıcı, yasaklayıcı ve ayrımcı uygulamalar, gelecek umudunu kaybetme, okusa da bir şeyin değişmeyeceği algısı diğer sorunlar olarak öne çıkmaktadır.
Yukarıda sıralanan sorunlara ilave olarak, ayrıca ailelerin çocukları üzerinde kurdukları baskı hem öğrenciyi başarısızlığa sürüklemekte hem de kimi psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Son yıllarda parçalanmış aile yapılarından gelen çocuk sayısı oldukça artış göstermektedir. Parçalanmış aile çocuklarının içinde bulunduğu karmaşık duygular başarısızlığın bir başka boyutunu oluşturmaktadır.
Genelde aileler çocuklarını yeterince tanıyamamakta ve çocuktan beklenen performansı alamayan ana babanın çocuk üzerinde yanlış yorumları aile arasında iletişim sorununa neden olmaktadır. Sonuçta, ailenin çocuğun davranışlarını aşırı derecede kontrol etmeye çalışması ya da aşırı ilgisiz davranması öğrencilerin başarısız olmasına neden olabilmektedir.
Bütün liselerde yeterli sayıda rehberlik ve danışmanlık hizmeti verebilecek alanında uzmanlaşmış rehber öğretmen ve psikolojik danışman bulundurulmalıdır. Ortaöğretim rehberlik programı dönemsel ihtiyaçlar ve öğrencilerin formasyonlarını geliştirecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Yükseköğretime giriş sisteminin yeniden ele alınarak yapılandırılması gerektiği görülmektedir. Bu yapılandırma öğrencilerin, ortaöğretimin yöneltme sınıfı olan 9.sınıftan başlayarak yükseköğretimde yöneleceği programlar ile ilişkisinin kurularak yöneltme eğitimini alacağı bir modeli içermektedir.
Bu modelde öğrenci kendi alan yöneltmesine bağlı kalarak 10,11 ve 12 sınıflarda yöneldiği ilgili programla ilişkili derslere, sosyal, kültürel, bilimsel araştırmalar ve sanatsal etkinliklere yoğunlaştırılacaktır. Önerilen modelde, öğrencinin yöneldiği üniversite programları ile ilgili derslerden ve etkinliklerden alacağı notların ilişkilendiği yükseköğretim programlarına yerleşmedeki etkisi yüksek oranda olacaktır.
Çok yönlü süreç ve sonuç analizi gerektiren “liselerin yükseköğretime giriş karne notlarının düşmesi” başlığı ve içindekiler giderek kalıtsal olmaya başlayan bir soruna odaklanmayı amaçlamaktadır. Umarız ülkeyi yönetenler ve eğitim politikalarına yön verenler daha kapsamlı araştırmalar yaparak bu kronik soruna çözüm üretirler.
01/Haziran/2015 alaaddin dinçer/eğitimci