adscode
adscode

Liselileri Anlamak ve Dinlemek İstemeyenlere Çağrımızdır!

Liselerde yaşananları geniş anlamada eğitim sistemine ve AKP’nin eğitim politikalarına, özelde ise atanan siyasi iktidar yanlısı yönetici kadroların uygulamalarına tepki olarak okumak gerekiyor.

alaaddindincer@egitimajansi.com




Uzun zamandır ortaöğretim kurumlarında yaşanan anti demokratik baskıcı ve yasakçı uygulamalar öğrencileri isyan noktasına getirdi. Liselerde yaşananları geniş anlamada eğitim sistemine ve AKP’nin eğitim politikalarına, özelde ise atanan siyasi iktidar yanlısı yönetici kadroların uygulamalarına tepki olarak okumak gerekiyor. İsyan dalgasının başladığı İEL ve ardından gelen diğer liseler sınavlı sistemin ilk yüzde beşlik diliminden öğrenci alan liseler. Mezunlarının %95 oranında yükseköğretim programlarının en gözde bölümlerine yerleşen bu liselere AKP’nin müdahalesinin arka planında, bahsi geçen liselerde okuyan öğrencilerin sınavlardaki başarılarından, sosyal ve siyasal olaylara daha duyarlı olan yönlerine duyulan rahatsızlık yatmaktadır.

Söz konusu okullarda kız ve erkek öğrenci, öğretmen, öğrenci ve veli ilişkilerinin daha seviyeli ve karşılıklı iletişim ilişkisi içinde yaşanması, okul ortamlarının daha iyi, sosyal aktivitelerin diğer liselere göre göreceli de olsa daha rahat yapılıyor olması “proje okulları” adı altında bu liselere müdahalenin nedeni oldu. Seçmeli derslerde bakanlığın ve görevlendirdiği yöneticilerin seçilmesini çok arzu ettikleri derslerin tercih edilmiyor oluşu da yürütülen müdahalenin bir başka ayağını oluşturmaktadır. Kısacası Bakanlık bu okulların varlığından duyduğu rahatsızlığı, okulları doğrudan itibarsızlaştırmak yerine dolaylı yoldan “tuzak” olarak niteleyeceğimiz müdahale zeminleri kurgulayarak bir plan çerçevesinde devreye koymaktadır.

Uygulamalara tepki göstermeye öncülük eden liselerin önce yönetici kadroları, sonra öğretmen kadroları havuzlara alınarak doğrudan Bakanın onayı ile öğretmen ve idareci atanan okullara dönüştürülmek istendi. Yargı kararları, eğitim emekçilerinin, öğrenci ve velilerin tepkileri üzerine öğretmen kadroları yerlerinde bırakılarak idareci kadroları değiştirildi. Yeni gelen idareci kadroların kendi ideolojik perspektifleri doğrultusunda süreçleri dizayn etme, ayar verme, biçimlendirme hamlelerine duyulan güvensizlik öğrencilerin öfkesinin büyümesine neden oldu. Okullarda “mahalle” baskısının ulaştığı nokta, yarattığı iklim dayanılmaz boyutlara ulaştı.

Tepkileri salt okullarda getirilen bu yasaklar ve baskılara tepki olarak değerlendirmek eksik bir değerlendirme olur. Yaşanan tepkileri daha geniş manada ülkede olup bitenlere, AKP’nin topluma benimsetmeye çalıştığı eğitim sisteminde ve ülkede “yeni” ”değişim” ve ”dönüşüm” diyerek kurmaya çalıştığı düzene karşı bir demokratik duyarlılık olarak görmek gerekir. Genelde 4.Sınıfların öncülük ettiği bu sivil itaatsizlik eylemleri giderek yaygınlık kazanacaktır. Okul idarelerinin öğrencileri dinlemek, anlamak ve onların taleplerini değerlendirmek yerine jet hızıyla güvenlik birimleri ile ilişkiye geçerek çocukları fişleme yoluna gitmesi yangına benzin dökmek anlamına gelmektedir. Sorunların ve taleplerin çözümünü güvenlikçi politikalarda aramak tercih edilmemesi gereken bir yol olarak görülmelidir.

Sonuç olarak; yürütme, yasama ve idarenin görevi evrensel hukuk, insan hak ve özgürlükleri temelinde yurttaşlarına eşit davranmaktır. Ayrımcılığa ve adaletsizliğe uğratılmışlık duygusu içine düşen yurttaşların mevcut anti demokratik uygulamalara ve uygulanan politikalara demokratik haklarını kullanarak tepki göstermesi en doğal haklarıdır. Her tepkinin ardında bir “üst akıl” olduğu savının arkasına gizlenmek, sorunları görmezden gelmek çözümlerini ertelemek anlamına gelecektir. Şimdi bu çocukları dinlemek, anlamak ve ne istiyorlar diye bakmak, onları oyalamadan ve kandırmadan katılımlarını sağlayarak sorunlarına çözüm üretmeliyiz. alaaddin dinçer/öğretmen/17.06.2016


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)