adscode
adscode

Obezite, Çocuklarımızı Tehdit Ediyor!

Son yıllarda okullarımızda yapılan çeşitli araştırmalar çocuklarımızın yaşlarına göre bulunmaları gereken kilolarından çok fazla kiloya sahip olmaya başladığını ortaya koy maktadır.

alaaddindincer@egitimajansi.com




Değişik zamanlarda konu ile ilgili sınıf ve rehber öğretmenlerinin yaptığı çeşitli çalışmalar fazla kilolu öğrenci sayısını düşük gelirli ailelerin çocuklarında %10,yüksek gelirli ailelerin çocuklarında ise %16 düzeyinde olduğu yönündedir. Bu sonuç, her 100 çocuktan 13 tanesinin obez olduğunu göstermektedir. Aynı çalışmada ulaşılan bir başka bulgu, çocukların %3’nün yaş grubu bakımından bulunmaları gereken kilonun çok altında bir kiloya sahip olmaları, gelişim ve büyüme bozukluğunun saptanmasıdır. Bu sonuçta en az şişmanlık kadar değerlendirilmesi gereken önemli bir sorun olarak görülmelidir. TÜİK İstatistikleri de saptanan bulguları doğrulayan sonuçlar içermektedir.

 

Dünyanın çeşitli ülkelerinde ve ülkemizde bilim insanları obezitenin, sağlıklı beslenmemeye, değişik sağlık sorunlarına ve fiziksel aktivite yetersizliğine bağlı geliştiğini söylemektedir. Aynı bilim insanları ve beslenme uzmanları sorunun küreselleşen dünyanın sorunu olduğunu belirtmektedirler. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde obez insan sayısında artışın daha belirgin bir hal aldığı ifade edilmektedir. Farklı üniversitelerin konuya ilişkin yaptıkları ve kamuoyuna açıklanan çeşitli araştırmalar ise, Türkiye toplumunun %20’sinde kilo ve aşırı kilo probleminin olduğunu ortaya koymaktadır.

 

Soruna ülkemiz açısından bakıldığında; çok önemli bir eğitim ve sağlık sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu belirtmek gerekiyor. Çünkü okullarımızda beslenme eğitimi yok denecek kadar azaldı. Bu azalmanın nedenleri arasında, ekonomik yetersizlikler, aile ve öğretmenlerin konuya duyarsız kalmaları, beslenmenin maliyetinin artması, anne ve babanın çalışıyor olması gösterilebilir.

 

İkili eğitim yapan okulların değişik sınıflarında yaptığımız çalışmalarda, çocukların %60’nın sabah kahvaltı yapmadan okula geldiğini, kahvaltı yerine kantinlerde veya çevrede satılan; simit, poğaça, börek, sandviç, çikolata, gofret ve fast-food türü yiyecekler tükettiğini saptamış bulunmaktayız. Ayrıca, öğrencilerin büyük bir bölümü gün içinde içeriğinde şeker oranı yüksek kolalı ve alkolsüz içecekler tükettiklerini, süt ve ayran tüketiminin daha az olduğunu belirtmektedirler. Saptanan bu bilgiler görüşülen kantin görevlilerince de doğrulanmaktadır. Yukarıda ifade edilen bilgiler çalışma yapılan okulları kapsamaktadır.

 

Ülkemizde son yıllarda soruna ilişkin duyarlılıkların artmış olması, muhatap bakanlıların çeşitli önlemler almaya yönelmesi, kilo yapıcı bazı besinlerin okul kantinlerinde satışının yasaklanması önemli gelişmeler olmakla birlikte yeterli olmamaktadır. Kantin ihaleleri kiralama usulüne göre yapılmakta, kiralama bedelinin %80’i okullara,%20’si ilçe ve il milli eğitim müdürlüklerine kalmaktadır. Kantincilerin kiralama bedelini karşılamanın yanı sıra, kazanç ve kar elde etmek istemelerinden, olayın bir ticari faaliyete dönüşmesinden ve ödeme güçlüğü içine girilmesinden dolayı yasakları uygulamada zorluklar olduğunu belirtmek gerekmektedir. Kantinlerin, Kantinciler odası ve alnında uzman kişilerce her bakımdan yıl boyunca rutin denetimlerinin yapılmasında yarar bulunmaktadır.

 

Obeziteye Neden Olan Etmenler;

-Yanlış, düzensiz beslenme ve okullarda beslenme eğitiminin yetersizliği,

-Aşırı yağlı ve kilo yapıcı besinleri gereğinden fazla tüketme,

-Hareketsizlik, günlük yakılan enerji miktarında azalma,

-Genetik yatkınlık ve çevresel faktörler,

-Televizyon, bilgisayar ve elektronik oyun onanan araçlar karşısında günde 4 saatten fazla kalmak

-Psikolojik sorunlar,

-Kortizon dâhil kullanılan bazı ilaçlar,

-Hormon ve metabolizma ile ilgili bozukluklar,

-Teknoloji ve makineleşme alanında yaşanan gelişmeler nedeniyle, iş gücünün ve fiziksel gücün yerini makineleşmenin alması.

 

Aileler ve Öğretmenler Ne Yapmalıdır?

-Sorunu önemsemeli ve ciddiye almalıyız.

-Sorunla ilgili eğitim planlaması yapmalı, konu derslerde ele alınmalıdır.

-Çocukların beslenme alışkanlıkları ailelerce yakından takip edilmelidir.

-Çocukları okula göndermeden önce yemek yemeleri sağlanmalıdır. Yemek yememek için başvurulan mazeretlere ve küçük yalanlara karşı duyarlı olunmalıdır

-Çocukların sürekli kantinlere gitmesini, zararlı besinlerden uzak durmalarını sağlayacak ve azaltacak önlemler alınmalıdır.

-Aileler evlerde yemeklerini çocuklarla birlikte yemelidir. Çocuklar ev işlerinde anne babaya yardım etme,

-Öğretmenler ve veliler şişmanlığa yatkınlığı olan çocukları yakından takip etmeli, sürekli bir işbirliği içinde hareket edilmelidir.

-Okullarda yapılacak düzenli beslenme eğitimi programları ile çocuklara doğru ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve davranışları kazandırılmalıdır.

-Beslenme uzmanları ve sağlık görevlileri okullara çağrılarak velilere, öğrenci lere ve öğretmenlere seminerler verdirilmelidir.

-Öğretmenler görsellerden de yararlanarak sınıflarında konuyu çok boyutlu ele almalı, gerekli gördüğünde drama yoluyla kurmaca oyunlar oynatarak uyarıcı olmalıdır.

-Aileler çocuklarını, Fast-Food türü beslenmeden, soft drinks türü içeceklerden olabildiğince uzak tutmalıdır. Besinleri ödül veya ceza olarak kullanmaktan vazgeçilmelidir.

-Aileler olanakları ölçüsünde çocuklarını değişik spor aktivitelerine katmalıdır.

-Çocukların ve ailelerin televizyon ve bilgisayarın karşısında geçirdiği saatlere sınırlama konmalıdır.

-Çocuklar eve hapsolmaktan kurtarılmalı, oyun alanlarına ve çocuk parklarına götürmelidir. Aileler çocuklarına zaman ayırmalıdır.

-Aşırı kilo problemi ortaya çıkmaya başladığında, sağlık ve beslenme uzmanlarıyla ilişkiye geçilmeli, gerekli önlemler zaman geçirilmeden alınmalıdır.

-Çocuklar, kilolarını sorun yapmaya başladıklarında yanlış yönelimler içerisine girmektedirler. Böyle durumlarda mutlaka psikolojik destek alınmalıdır.

-Okul kantinlerine yönelik önlemlerin yaşama geçebilmesi için, öncelikle ücret siz olacak şekilde okullarda hem doyurucu hem de lezzetli yemek verilmesi gerekmektedir. Ayrıca kantinler ilgili kurumlarca her yönden (fiyat, temizlik, ürünlerin güncelliği v.b gibi) denetlenmelidir.

 

Sonuç olarak; Ciddi ve önemli bir sorunla karşı karşıya bulunmaktayız. 2016-17 Eğitim yılı sona erdi.2017-18 Eğitim yılı başlamadan sorunun doğrudan ve dolaylı tarafları olan kurum ve kuruluşlar bir araya gelerek kalıcı ve uzun erimli çözümler üretmelidir. Öncelikle sağlıklı bir tanılama yapmak için bütün okulları kapsayan geniş ölçekli bir saha araştırması yapılmalıdır. Sorunun çözümü yönünde güçlü bir mücadeleyi hep birlikte yürütmek gerekmektedir. Özellikle yerel yönetimlerin ve özel idarelerin okullarda ücretsiz yemek dağıtımı konusunda daha aktif tutum ve sorumluluk almaları sağlanmalıdır. 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)