adscode
adscode

Okullar Yüzde 26 'ya Teslim!

alaaddindincer@egitimajansi.com





Mart ayında çıkarılan dershaneler kanununa eklenen bir madde ile bulundukları okulda 4 yıllık görev sürelerini tamamlayan okul idarecilerinin kadro görevlerini sona erdirip, görevlendirme statüsüne indiren yasa mağduriyetler yaratmaya devam ediyor.

Yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinden geçen üç ayın sonunda yönetmelik ve kılavuz yayınlayarak yürürlüğe konulan düzenleyici işlemler ve uygulama süreçleri sonunda yapılan değerlendirmeler ardından 16 bin müdürden 8 bin tanesi 75 puanı geçerek okullarında kalma ya da başka okullara görevlendirme fırsatı buldular.

4 Yıl daha görevlendirme fırsatı yakalayan okul müdürlerinin sendikal oranları bu değerlendirmelerin objektifliğinin tartışılmasına neden oldu.75 Puan barajını geçen müdürlerin sendikal dağılımına bakıldığında bu tablo daha net görülecektir.İşkolunda çalışan eğitim emekçilerinin %26'sını bünyesinde örgütleyen Eğitim Bir Sendikasının okul müdürlerinin %81'ine hakim olması kadrolaşma iddialarının ne kadar doğru olduğunu ortaya koymaktadır.




Şimdi sırada boş bulunan binlerce (yaklaşık 12 bin) okul müdürlüğü bulunmaktadır.18 Eylülde başlan başvuru sürecine sekiz yılını dolduran on binlerce öğretmen müracaat etmiş durumdadır. Okul müdürlüklerinin belirlenmesinde uygulanan ve objektif olmayan değerlendirme süreçlerinin benzerlerinin yaşanmasının ardından en yüksek puan verilmiş üç adayın her okul için mülakata tabi tutulmasının sonrasında bir kişi boş bulunan okul müdürlüğüne görevlendirilmiş olacaktır.

Yaşanmış deyimler ve edindiğimiz izlenimler mülakatta finale kalacakların, diğer bir ifade ile ipi göğüsleyeceklerin şimdiden belli olduğunu ortaya koymaktadır. Aslında yaşanan tüm süreçlerin bir orta oyununa benzediğini söylemek olanaklıdır.

Okul yöneticiliklerinin asil kadro olmaktan çıkarılması, bulunulan okulda görev yapma süresinin iki dönem sekiz yılla sınırlandırılması olumlu olmakla birlikte, görevlendirme süreçlerinde uygulama yöntemlerinde yaşananlar insan olan herkesin vicdanlarını kanatacak haksız sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bir tarafta 74,90 puan verilerek tasfiye edilen idareciler, diğer tarafta hiçte hak etmediği halde sırf yandaşlık ilişkisi üzerinden 100 tam puan verilerek yeniden görevlendirilenler.

Okul yöneticilikleri neden bu kadar önemlidir? Sorusuna yanıt aradığımızda varacağımız sonuçları şöyle sıralamak mümkündür.

-Okul yöneticilik vasfının liyakat, kıdem, uzmanlık ve özel bir ihtisas alanı olması gereken bir görevler bütünü olmaktan çıkarılarak tamamen sıradanlaştırılası,
-İdarecilerin, kendileri gibi düşünmeyen, farklı inanç ve kimlikten çalışanlara "mobing" düzeyine varan baskılar uygulaması, çalışanları kendi sendikalarına üye yapma konusunda zorlayıcı yöntemlere başvurması,
-Öğrenciler üzerinde kendi ideolojik imgeleri üzerinden hegemonya kurma ilişkisini, amacı aşan tarafsızlık ve yaptırımlar uygulamaya yönelik tutumlar içinde bulunma,
-Okul ortamlarının demokratik, eşit ve özgürlüklere dayanan iklimin oluşmasına imkan vermeyecek kişilik ve karakter yapısına sahip olma, iktidarın politikalarına karşı çıkan öretmen ve öğrencilere ön yargılı davranış ve tutumlar içinde davranması,
-Etkili iletişim becerilerinden, empati yapma duygusundan yosunluk, buyurganlık, üst benlik dilini süreklileştirme, bulunduğu makamı kendi kişisel ikbali ve kariyeri için kullanmaya yatkınlık,
-Siyasete abartılmış bir biçimde hizmet etme uğruna her türlü etik değerleri yok eden yaklaşımlar göstermek. Siyasal indirgemeci, kendi yaşam tarzlarını dayatan davranışlar sergilemek, yaptırımlar uygulamak.
-Kendisini atayan siyasal erke ve onun uzantısı olan bürokrata karşı diyet borcunu ödemek uğruna biat eden, emir alıp emir veren, akıl ve bilimle örtüşmeyen yargılarla hareket etmek.
Sonuç olarak, yukarıda yazılı gerekçeleri uzatmak olanaklıdır. Tüm bu ve başkaca nedenler okul yöneticiliğini önemli kılmaktadır. Okul yöneticiliğini, pedagoji biliminin gereklerini yerine getirme, eğitim hizmetinin bütün yurttaşlar açısından eşit ve ulaşılabilir nitelikte olmasını sağlama bakımından önemi bulunmaktadır. İtiraz ettiğimiz noktanın bu hassasiyetedayandığı bilinmelidir. Bu nedenle yukarıda sıralan ölçütlere uymayan, sadece siyasi kaygılarla yapılan görevlendirmelerin yanlış olduğunu, olumsuz sonuçlar üreteceğini, çalışma barışını zedeleyeceğini ifade etmek istiyorum.%26'nın  %74'ün üzerinde tahakküm kurmasını amaçlayan mevzuat düzenlemeleri anti demokratiktir. Mutlaka değişmelidir. Katılımı, çoğulculuğu, demokratikliği esas olan "çalışanların yöneticilerini kendilerinin seçmesine" dayanan düzenlemeye ve uygulamaya biran önce geçilmelidir. 26.09.2014 a.dinçer/eğitimci 
 

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)