Rektörlükte Erkek Adaylara “Pozitif Ayrımcılık” Yapılıyor!

Üniversitelerde yapılan seçimlerde aday olma, YÖK’e ve Cumhurbaşkanına sunulan adaylar arasında yer alma bakımından kadın oranı üniversitelerde görev yapan kadın akademisyen sayısına göre çok yetersiz kaldı.

Sonuçlara baktığımızda, üniversitede ada olan 105 aday arasında kadınların oranı %4,YÖK’e sunulan 84 aday arasına %6,Cumhurbaşkanına gönderilen 42 aday arasında ise kadınların oranı %8’de kaldı. Aynı dönemde 40 fakülteye yapılan dekan atamasında kadınların sayısı sadece 3. Oysa üniversitelerde görev yapan kadın akademisyenlerin oranı%41,5. Kadınların toplam profesörler arasındaki oranı %28 olmasına rağmen ön aday olma ve sunulma noktasında oranlar çok düşük düzeylerde kalmış görünmektedir.

Sayılar Savlarımızı Doğrulamaktadır

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) yükseköğretim istatistiklerinde yer alan bilgiye göre, Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) bağlı üniversiteler ile bağlı olmayan diğer eğitim kurumlarında çalışan akademik personel sayısı, 10 yılda yüzde 72 artarak 130 bin 653'e yükseldi.
2002-2003 eğitim öğretim yılında 76 bin 90 olan öğretim elemanı ve üyesi sayısı, son 10 yıllık süreçte her yıl artış gösterdi.

Akademisyen Sayısının Yıllara Göre Dağılımı

2003-2004'te 78 bin 804'e, 2004-2005'te 82 bin 96'ya, 2005-2006'da 84 bin 785'e, 2006-2007'de 89 bin 329'a, 2007-2008'de 98 bin 766'ya yükseldi. Sonraki yıllarda artışlar 2008-2009'da 100 bin 504'e, 2009-2010'da 105 bin 427'ye, 2010-2011'de 111 bin 495'e, 2011-2012'de 118 bin 839'a, 2012-2013'te ise 130 bin 653'e ulaştı.

Bu 130 bin 653 akademisyenin 17 bin 807'si profesör, 10 bin 962'si doçent, 27 bin 385'i yardımcı doçent, 20 bin 820'si öğretim görevlisi, 9 bin 250'si okutman, 3 bin 396'sı uzman, 40 bin 939'u araştırma görevlisi olarak çalışıyor.

Kadın Profesör Sayısı % 96 Arttı               
İstatistiklere göre, 2002-2003 eğitim öğretim yılında 10 bin 187 olan profesör sayısı, son 10 yıllık süreçte yüzde 75 artışla 17 bin 807'ye yükselirken, üniversiteler ve diğer eğitim kurumlarında görev yapan kadın profesör sayısı ise söz konusu dönemde yüzde 96 artarak 2012-2013 akademik yılında 5 bin 7 oldu.
Geçen öğretim yılında görev yapan 54 bin 306 kadın öğretim elemanının 5 bin 7'sini profesörler, 3 bin 542'sini doçentler, 10 bin 166'sını yardımcı doçentler, 8 bin 222'sini öğretim görevlileri, 5 bin 638'ini okutmanlar, bin 628'ini uzmanlar, 20 bin 62'sini araştırma görevlileri oluşturdu.
Yukarıda yer alan sayılara bakarak rektörlüklere aday olma, dekanlıklara atanmada ereklerin tercih edildiğini, erkeklerden yana “pozitif ayrımcılık” yapıldığını söylemek olanaklıdır. Bu tablonun çeşitli nedenleri olabilir. Bu nedenlerin, politik ortam,erkek egen kültür,meslek ile aile arasına sıkışma ve toplumsal arkaik bakış açıları  olarak sıralanabilir.

Bu nedenlerin. geniş bir araştırmaya tabi tutulması hem yönetsel hem de akademik açıdan bir zorunluluk gibi durmaktadır. Ortaya çıkan bu tablonun Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak atamalar ile bundan sonra yapılacak seçimlerde de değişmeyeceğini geçmiş uygulamalar göstermektedir. Hatta tablonun geçmişe göre kadınlar aleyhine daha da kötüleşmekte olduğunu söylemek olanaklıdır.
                                                                     

14.11.2014 Alaaddn DİNÇER/Eğitimci
.