adscode
adscode

EĞİTİM VE KALKINMA PLANLARI

Planlama en basit anlatımla; neyin, neden, nerede, nasıl, ne zaman ve kim tarafından gerçekleştirileceğini önceden kararlaştırma sürece olarak tanımlanabilir.

ikegitmeni@hotmail.com




Plan ve planlama kavramlarının içeriği ve tarihsel gelişimine daha önceki yazıda ayrıntılı değinmiş ve Türkiye’de ilk planlama çalışmalarının 1960’lı yıllarda başladığını ifade etmiştim. Türkiye’de ilk planlama çalışmalarının yapıldığı dönemlerde, dönemin muhalefetteki siyasi partisi; “Bize plan değil, pilav lazım” sloganıyla  planlama çalışmalarını eleştirilmiş, bu slogan dönemin muhalefet partisine seçim kazandırtmasına rağmen, bu sloganın tarafları da daha sonra programlarında planlama çalışmalarına yer vermişlerdir.

Yenidünya düzeni olarak tanımlanan küresel yapı içerisinde her ülkenin amacı; kalkınmış ülke olarak, ekonomide rekabet edebilir duruma gelebilmektir. Peki, bir ülkenin kalkınmışlığı sadece sahip olduğu teknolojik gelişmeler midir? Ya da kalkınmışlık düzeyi için sadece ekonomik güce sahip olmak yeterli midir? Cevabımız evet olsaydı; dünyada kişi başına düşen milli geliri yüksek tüm ülkelerin,  kalkınmış ülke olmaları gerekirdi. Ancak, milli geliri yüksek her ülkenin kalkınmış ülke olmadığı görülmektedir. Peki, kalkınmışlık için hangi göstergeler gerekmektedir? Bir ülkenin kalkınmışlık göstergeleri arasında; ekonomik güç, teknoloji üretme, çevre ve doğayı koruma, eşitlik, inanç-düşünce-fikir özgürlüğü, ileri hukuksal haklara ve düzenlemelere sahip olma, sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanma, işsizliğin olmaması, insanların sosyal güvenceye sahip olmaları, nitelikli eğitim-sağlık-bayındırlık hizmetleri alma gibi çok kapsamlı ve farklı alanları içeren öğeleri sıralamak mümkündür.  Türkiye’yi kalkınmışlık sıralamasında, gelişmekte olan ülkeler kategorisinde değerlendirmek mümkündür. Bu nedenle, ülkemizde eğitim ile ilgili hedefler yüksek tutulmalı ve kalkınma planlarında eğitime çalışmalarına ağırlık ve öncelik verilmelidir.

Türkiye’de kalkınma planları yıllara göre sırasıyla;

  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (1963-1967)
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (1968-1972
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (1973-1977))
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (1979-1983)
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (1985-1989)
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (1990-1994)
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000)
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005)
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (2007-2013)
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (2014-2018),
  • Beş Yıllık Kalkınma Planı (2019-2023)  yıllarını kapsamaktadır.

 

Kalkınma planı genel olarak; ülkenin tamamını ya da belirli bölgelerini kapsayan, önceden belirlenen kalkınma hedefleri çerçevesinde iktisadi ve sosyal tabanlı hedeflere ulaşmak amacıyla, özel sektöre ve kamu kesimine yol gösteren, resmi kurumlar için bağlayıcılığı olan kapsamlı bir düzenleme olarak tanımlanabilir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kalkınma planı olan 2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, TBMM plan ve bütçe komisyonundan görüşülerek kabul edildi. On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planın 135-141 sayfaları eğitim ile ilgili yapılacak çalışmaları kapsamaktadır.

On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planın eğitim ile ilgili giriş bölümünde; “Tüm bireylerin kapsayıcı ve nitelikli eğitime ve hayat boyu öğrenme imkânlarına erişimini sağlayarak düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, özgüven ve sorumluluk duygusu ile girişimcilik ve yenilikçilik özelliklerine sahip, demokratik değerleri ve milli kültürü özümsemiş, paylaşıma ve iletişime açık, sanat ve estetik duyguları güçlü, teknoloji kullanımına yatkın, üretken ve mutlu birey yetiştirmek temel amaç” olarak ifade edilmiştir. Kalkınma planının giriş bölümdeki ifadeler incelendiğinde, eğitim ile ilgili toplumun tüm kesimlerinin beklentileriyle örtüştüğü söylenebilir. Milli Eğitim Bakanlığı 2023 vizyonu içinde aynı ifadeleri kullanmıştım. Ancak eğitim ile ilgili fiilen yapılan çalışma ve uygulamalar değerlendirildiğinde; kalkınma planıyla çelişen uygulamalar ile ilgili toplumun tüm taraflarının beklentilerinin karşıladığını söylemek; üzülerek belirtmek gerekir ki, mümkün değildir. Planlarda vaat edilen ya da niyet edilen söylemler ile yapılan uygulamalar arasında uyum konusunda sorunlar görülmektedir.

On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planının politika ve tedbirler bölümünde dikkat çeken bazı maddelerini değerlendirmek de yarar var. On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planın 548 numaralı 1. ve 2. tedbirlerinde;  “Tüm eğitim kademeleri itibarıyla Plan döneminde tekli eğitime geçilecek; bu amaçla ilave derslikler yapılacaktır. Yeni derslik yapımı planlamasında, derslik inşa edilmesi planlanan yerdeki diğer eğitim binalarının verimli kullanımı dikkate alınacak, atıl vaziyetteki eğitim binalarının kullanımı öncelenecektir.” denilmektedir.

Kalkınma planında belirtilen tedbirler kapsamında tüm eğitim kademelerinde ikili eğitimin sonlandırılacağı, bu kapsamda ek derslik ve okul binalarının yapımından bahsediliyor. Tüm eğitim kademelerinde tekli eğitime geçirilmesi; istenilen ve beklentileri karşılayan bir karardır. Ancak normal eğitime geçiş ile ilgili yapılan uygulamalar, bu konuda kademeli ve planlı bir çalışmadan uzak olduğunu göstermektedir. Yeni lise geçiş sisteminde sınav kapsamı dışına çıkarılan bazı liselerde, adrese dayalı kayıtlarda normal eğitimden ikili eğitime geçiş ile ilgili uygulamalar, On Birinci Beş Yıllık kalkınma Planının eğitim ile ilgili tedbir ve hedefleri ile çelişmektedir. Ayrıca ikili eğitim yapılan okullarda normal eğitime geçiş için ek bina ya da okul yapmak yerine, sınıf sayıları arttırılarak ya da okulun bir kademesi kapatılarak çevre okullara öğrenci dağıtılmasıyla sınıf mevcutlarının nerdeyse iki kat arttırılarak yapılan normal eğitim, ikili eğitimi de aratacak bir uygulamaya dönüşebilir.

Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatları olmak üzere tüm birimlerin kalkınma planındaki tedbirler doğrultusunda çalışma başlatmaları, eğitimde kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından önemlidir.  Kalkınma planlarının yeterince işlevsel bir uygulama alanı içerisinde hayata geçirilmesi, eğitimde kalkınma hedeflerine ulaşılmasını sağlayacaktır. On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planın eğitim ile ilgili bölümleri, gelecek yazılarda da değerlendirilmeye devam edilecektir. Ülkemizin kalkınmasının temeli, kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesiyle mümkün olacaktır. Dünyadaki küresel yapı içerisinde varlığımızı sürdürmek ve daha güçlü ülke olmak için “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM” demek zorundayız.

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)