adscode
adscode

EĞİTİMDE DÜŞÜNEN VE ÖĞRENEN OKULLAR

Okullar, eğitim sisteminde eğitim öğretim faaliyetlerinin yapıldığı temel unsurlardır. Bilgi çağında okulların rolleri daha da önem kazanmıştır. Bilginin çığ gibi büyüdüğü günümüzde okullar, bu hızlı değişim ve dönüşümün neresinde olmalıdır? Okullar, sadece öğretici mi, yoksa düşünen, öğrenen ve bilgiyi yöneten mi olmalıdırlar?

ikegitmeni@hotmail.com




 

 

Dünyadaki hızlı değişim ve dönüşüm, yaşamın her alanını etkilemektedir. Dünyadaki bu hızlı değişime ayak uydurabilenler ya da değişim ve dönüşümü doğru yönetebilenler, gelişmiş ülkeler olarak varlıklarını devam ettirebilirken, değişimi yönetemeyenler değişimi yönetenlerin takipçiliği rollerini üstlenmektedirler. Değişim ve dönüşümün öncüleri olan ülkeler, bilgi gücünü elinde bulunduran, bilgiyi pazarlayan ve üreten ülkeler olduğu görülmektedir. Bilgi gücünün üreticisi olan bu ülkelerin eğitim sistemlerinin de bilgi yönetimi üzerine yapılandığı görülmektedir. Bilginin en önemli güç olduğu günümüzde, bilginin üretilmesinde, gelişmesi ve yayılmasında öğrenme daha da önemli bir süreç haline gelmiştir. Bilgi çağında; öğrenen bireyler, öğrenen toplum, öğrenen örgütler ve öğrenmeyi teşvik eden eğitim sistemleri çağın belirleyicisi olmuştur.

Öğrenen örgüt kavramı 1978 yılında, Argyris ve Schon tarafından yapılan çalışmalardan kullanılmıştır. Senge, Türkçe’ye “Beşinci Disiplin” olarak çevrilen “Fifth Discipline”  adlı kitabıyla, hızla değişen modern dünyaya adapte olabilmek için örgütsel sorumlulukların öncelikle eğitim ve öğrenme olması gerektiği üzerinde durarak örgütsel öğrenmeye değinmiştir. Peter Senge, “Beşinci Disiplin” isimli kitabında örgütlerin gerçekten “öğrenen organizasyonlar” olabilmeleri adına beş bileşen önermektedir. Bu bileşenler; sistem düşüncesi, kişisel ustalık, zihinsel modeller, paylaşılan vizyon ve takım halinde öğrenmeden bahseder. Sistem düşüncesiyle;  İnsan çabalarının birbirine karmaşık bağlarla bağlı olduğunu,  değişim için sistemin bir parçasıyla değil, tamamına odaklanmayla gerçekleşeceğini ifade eder. Kişisel ustalık, kişisel görme ufkunun sürekli gelişmesi ve derinleşmesini ifade eden kavram. Zihinsel modeller, içsel bakış, sorgulama ve öğrenmeli konuşmalar ile ilgilidir. Paylaşılan vizyon,  bireysel vizyonların örgütsel vizyonlara dönüşmesi gerektiğini, örgütsel vizyonların daha önemli olduğunu ifade eder. Takım halinde öğrenme, takım halinde öğrenmenin bireysel öğrenmeden daha önemli olduğunu ifade eder.

Yukarda da ifade edildiği gibi bilgi çağında ulusların ayakta kalabilmesi, bilginin sermaye olarak algılanması ve bu algının yaşama geçirilmesine bağlıdır.  Küresel yarışta gücü elinde bulunduran ülkelerin bilgi gücünün devamı için eğitim sistemlerinde öğrenme kapasitelerine önem verdikleri görülmektedir.  Eğitim sistemimizde başarı ölçütü olarak değerlendirilen PISA ve diğer uluslararası değerlendirme ölçütlerinde ön sıralarda yer alan ülkelerin eğitim ile ilgili vizyonları incelendiğinde, ekonomik gelişmelerin temelinde güçlü bir eğitim sistemi ve uluslarının öğrenme kapasitelerine vurgu yaptıkları görülmektedir. 

Singapur’un PISA gibi uluslararası sınavlarda ve uluslararası matematik ve fen bilimleri araştırmasında(TIMSS) ilk sıralarda olmasının tesadüfü olmadığını göstermektedir. Singapur eğitimdeki başarının temelini, 1977 yılında oluşturduğu yeni bir vizyonla başlamıştır. Singapur’u başarıya götüren bu vizyon;  dört sözcükten oluşan bir formül olarak kısaltılmıştır.  Vizyonu oluşturan bu dört sözcüğün Türkçe karşılığı, “Düşünen Okullar Öğrenen Ulus” sözcüklerinden oluşmuştur. Bu vizyon, İngilizce sözcüklerinin baş harflerinin birleştirilmesiyle, TSLN olarak ifade edilmiştir. Singapur Başbakanı 1977 yılında, bireysel potansiyellerinin ötesinde gelişmeyi sağlayan bir eğitim programını açıklamıştır.  Bu program, Singapur okullarında uygulanacak eğitim programının, “Düşünen Okullar Öğrenen Ulus” modeli kavramlaştırılmasıyla gözden geçirilmesine temel oluşturmuştur. 

Eğitim sistemi ile ilgili arayışların devam ettiği ülkemizde de eğitim vizyonumuzun temeli, düşünmeyi ve öğrenme becerilerinin geliştirilmesi esasına dayanmalıdır. Eğitim sistemi, yaratıcı düşünceyi güçlendirmeli, öğrenme becerilerinin geliştirilmesini teşvik etmelidir.  Okulların rolü; eğitim öğretim faaliyetlerinde sadece öğreten değil, aynı zamanda düşünen, üreten, uygulayan ve öğrenme kapasitelerini de geliştiren bireyleri yetiştirmek olmalıdır. “Düşünen okullar” ifadesi okulların, sadece eğitim politikalarını uygulamasını değil, sürekli öz geliştirme ihtiyacı içinde olmasını gerektirmiştir. Bu nedenle, eğitim sisteminde okul merkezli bir yapı önemlidir. Okulların öğrenme kapasitelerinin geliştirilmesi, eğitim sistemi ile ilgili kararlarda daha etkili olmasını gerektirmektedir. Okullar, geleceğin düşünen, üreten ve sorgulayan neslinin yetiştirilmesini sağlamalıdırlar. Düşünen okullar anlayışında, öğretmen ve yöneticilerin rollerinin de yeniden tanımlanması gerekmektedir. Düşünen okullar, aynı zamanda öğrenen okullar olmalıdır. Düşünen ve öğrenen okullarda, öğretmen ve yöneticiler sürekli kendilerini geliştirmeli ve araştırmalar yapmalıdır.

Düşünen ve öğrenen okullar; öğrenmeye açık, öğretme yerine öğrenmenin ön plana alındığı,  öğrencilerin ilgi ve gereksinimlerinin, bireysel farklılıklarının dikkate alındığı, düşünsel becerilerin geliştirilmesi için uygun ortamların yaratıldığı güçlü bir okul kültürü gerektirmektedir. Düşünen ve öğrenen okullar, öğrenen toplum ve öğrenen ulusla mümkündür. Bu nedenle, toplumun tüm katmanlarının öğrenme kapasitelerinin sürekli geliştirmesi hedeflenmelidir. Cumhuriyetin kuruluşunda eğitim sistemimiz; ulusal eğitim seferberliği kapsamında toplumun tüm katmanlarının eğitim sürecine katılması vizyonu ile şekillenmiştir. Köy enstitülerinin kurulması da bu vizyonun hayata geçirilmesinde önemli bir adımdır. Ancak, daha sonraki yıllarda üzülerek belirtmek gerekir ki; eğitimdeki yeni arayışlar, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki eğitim ile ilgili o büyük vizyonun hayata geçirilmesini kesintiye uğratmıştır.  Günümüzde de eğitim ile ilgili arayışlar devam etmektedir. Geleceği aydınlık, yarınları umut dolu bir nesil için, “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”…

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)