adscode
adscode

EĞİTİMDE KALİTE KÜLTÜRÜ İÇİN ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ ŞART AMA NASIL?

Eğitim sistemimizde kalite arayışlarına, toplam kalite yönetiminin okullarda neden başarılı şekilde uygulanmadığına ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere önceki yazımda ayrıntılı değinmiştim.

ikegitmeni@hotmail.com




Kalite kavramıyla ilgili çok sayıda farklı tanımlar olmakla birlikte, genel anlamıyla kalite; ürünü ya da hizmeti alanların, ürün ve hizmetlerle ilgili beklentilerinin karşılanma oranı olarak tanımlanabilir. Eğitimdeki kalite tanımı ise çağın ihtiyaçlarına göre sürekli gelişmeyi ve iyileşmeyi esas almaktadır.

Dünyada başta ekonomi olmak üzere, yaşamın her alanında gittikçe artan rekabetçi bir ortamda  “kalite”  kavramı daha da önem kazanmaktadır. Bilgi gücünü elinde bulunduran ülkeler; eğitim sistemlerindeki rekabet gücüyle, dünyadaki beyin göçünü ülkelerine çekerken bir taraftan da eğitim sektöründe de yeni pazarlar oluşturmaktadırlar. Küresel yapı içerisinde gücü elinde bulunduran ülkeler, rekabetçi ortamda pazar payını arttırmak için,  TV dizileri, bilgisayar oyunları, filmler, sosyal medya programları, internet siteleri vb. araçlar yoluyla gelişmekte olan ülkelerin çocuklarının ve gençlerinin beyinlerini şekillendirerek tüketime yöneltmektedirler.

Eğitim sistemine kalite güvence sisteminin getirilmesi, yaşamın her alanında kalite algısının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Kalite; üretim odaklı, çözüm odaklı, zamanı etkili kullanma, sürekli iyileşme ve gelişmeyi esas alan, beklentileri dikkate alan bir anlayış gerektirir.  Bu nedenle, kalite denilince aynı zamanda yaşam kalitesi de anlaşılmalıdır.

On Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında eğitim sisteminde kalite güvence sisteminin geliştirilip yaygınlaştırılacağını daha önceki yazımda ifade etmiştim. Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve MYK’nın en üst düzeyde temsil edildiği TYÇ(Türkiye Yeterlilik Çerçevesi) Koordinasyon Kurulu tarafından onaylanan Yönetmelik taslağı, 25 Mart 2018 tarihli ve 30371 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi’nde tanımlanan kalite güvence ilkeleriyle uyumlu tasarlanan ve Türkiye’de düzenlenen tüm diploma, sertifika ve mesleki yeterlilik belgelerinin karşılaması gereken kalite ölçütlerini belirleyen yönetmelik, yeterliliklerin kalite güvencesine yönelik hazırlanan ilk ulusal mevzuat olma özelliğini de taşımaktadır.

 

Kısa adı TYÇ olan Türkiye Yeterlilik Çerçevesi’nde yer alacak yeterliliklerin sağlaması gereken kalite güvence ölçütleri sırasıyla şunlardır:

 “

  1. Yeterlilik formu oluşturulur ve onaylanır.
  2. Geçerli ve güvenilir ölçme ve değerlendirme süreci işletilir.
  3. Belgelendirme süreçleri, şeffaf ve tarafsız biçimde yürütülür.
  4. Yeterliliklere yönelik süreçler öz değerlendirme ve dış değerlendirmeye tabi tutulur.
  5. Dış değerlendirme yapan birim, ekip veya kuruluşlar düzenli gözden geçirmeye tabi tutulur.
  6. Öz değerlendirme ve dış değerlendirme bulguları ışığında iyileştirme faaliyetleri yürütülür.
  7. Yeterliliklere yönelik süreçlere paydaşların katılımı sağlanır.
  8. Yeterliliklere yönelik süreçler, açık ve ölçülebilir amaçlar ile ölçüt ve rehberlere dayalı yürütülür.
  9. Tüm süreçler için yeterli ve uygun kaynak tahsisi sağlanır.
  10. Geri bildirim mekanizmaları geliştirilir ve uygulanır.
  11. Tüm süreçlerin çıktılarına yönelik elektronik erişilebilirlik sağlanır.” denilmektedir.

 

Türkiye Yeterlilik Çerçevesi Yönetmeliğini incelendiğinde geçici maddeyle;“1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde 8 inci maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarında belirtilen kalite güvence belgesi ve rehberler, sorumlu kurumlar tarafından hazırlanır ve Kurulun görüşüne sunulur.(2) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren iki yıl içerisinde, sorumlu kurumlar kalite güvencesinin sağlanmasına yönelik sistemleri kurar, eğitim kurumları ve belgelendirme kuruluşları aracılığıyla işletmeye başlar.” denilmektedir.

 

Türkiye Yeterlilik Çerçevesi Yönetmeliği kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kurumlarda kalite güvence sistemi kurulduğunda tüm eğitim kurumlarında yeterlilik çerçevesinde verilen diplomalar ve belgeler uluslararası geçerlilik özelliği kazanmış olacaktır. Peki, bu kapsamda yapılan çalışmalar ne aşamada, konunun önemi ve anlamını ne kadar kavramış durumdayız?

 

Türkiye Yeterlilik Çerçevesi Koordinasyon Kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan çalışmaların, Mesleki Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünce yürütüldüğü ancak, yapılan çalışmaların bilgilendirme ve eğitim boyutunun yeterli olmadığı görülmektedir. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından Mesleki ve Teknik Eğitim kurumlarında, TYÇ yönetmeliğinde belirtilen öz değerlendirme çalışmaları geçen yıl başlamak üzere, bu yıl da ikinci öz değerlendirme çalışmaları, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Öz Değerlendirme Portal üzerinden yapıldı. Geçen yıl yapılan öz değerlendirme çalışmalarının kurumlarda yeterince anlaşılmadığı, bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yapılmadan sadece müdür yardımcıları ve okul müdürlerine verilen bilgilendirme çalışmalarıyla yürütüldüğünü yazmıştım. Bu yıl yapılan çalışmaların farklı olacağını düşünmüştüm. Üzülerek belirtmem gerekir ki, bu yıl yapılan çalışmalar da geçen yıldan farklı değildi. Birçok kurum bilgisayardan kes yapıştır mantığı ile öz değerlendirme portalını doldurup onayladılar. Yukarıda da ifade edildiği gibi TYÇ kapsamında on bir yeterlilik ölçütünün geliştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığın TYÇ kapsamında yürütülecek olan kalite güvence sistemi ile ilgili çalışmalarını,  MYK(Mesleki Yeterlilik Kurumu) ve TÜRKAK(Türk Akreditasyon Kurumu) ile eşgüdümlü yürütmesi gerekmektedir.

 

Sonuç olarak, kurum kültürü değişmeden kalitenin geliştirilmesi mümkün değildir. Eğitim kurumlarında etkili kalite kültürünün geliştirilmesi için zihinsel dönüşüm şarttır.  Eğitim kurumlarında sadece yapısal değişikliklerle kalite kültürü oluşturulamaz. Eğitim kurumlarında kalite kültürü, çalışanların kalite algılarına yönelik tutumlarının, davranışlarının ve değerlerinin değişmesiyle mümkündür. Eğitimde kalitesizliği caydırma, kaliteyi teşvikle olacaktır. Toplumda kalite ve nitelik kültürünü yerleştirmek için eğitimde kalite şart. Ülkemizde beyin göçünün önüne geçmenin en temel koşulu, uluslararası standartlarda kaliteli eğitim sisteminin inşasıyla mümkündür. Çocuklarımız için daha güçlü bir ülke ve daha mutlu yarınlar bırakmak için “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM” olmak zorundadır…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)