adscode
adscode

OKULLAR AÇILMALI! AMA NASIL?...

Ülkemizde ilk Covid-19 vakası görüldükten sonra küresel salgından korunmak için alınan izolasyon kararları yaşamın her alanında olduğu gibi eğitim öğretimi de etkilemeye devam etmektedir. Peki, eğitim öğretim kurumları ne zaman normal faaliyetlerine dönecek?

ikegitmeni@hotmail.com




Eğitim öğretim kurumları açılmış olsa bile dersliklerin boyutları ve derslik başına düşen öğrenci mevcutları göz önünde bulundurulacak olursa, sosyal mesafe nasıl sağlanacak? Covid-19 pandemisi süresince eğitim öğretim faaliyetleri nasıl yürütülmelidir?

Eğitim öğretim kurumları ne zaman açılacak sorusunun cevabını verebilmek için öncelikle,” Covid – 19 pandemisinin etkilerini ve boyutlarını iyi anlamak gerekir. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) Covid-19 pandemisiyle ilgili sürekli açıklamalar yapmaktadır. Covid – 19 Pandemisine hazırlıksız yakalanan ve sağlık sistemleri güçlü olmayan ülkelerde ölü sayısı artarken, sağlık sistemleri güçlü ülkelerde ölü sayısı daha düşük seyretmektedir. Dünyada pandemi henüz kontrol altına alınmış değil. Covid-19 yüzyılın en tehlikeli pandemisi olup, aşısı ve kesin tedavisi bulununcaya kadar da aynı tehlike sürecek gibi görülmektedir. Bu nedenle, salgındaki vaka sayısının düşüşü toplumda bir rehavet yaşatmaması gerekir. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyelerinden de sürekli benzer açıklamalar gelmektedir.  Bilim Kurulu Üyeleri, pandeminin kısa sürede sonlanacağını düşünmenin yanlış olacağı, Covid-19 ile ilgili aşı ya da tedavi edici ilacı bulununcaya kadar izolasyon ve tedbirlerin elden bırakılmaması gerektiğini açıklamaktadırlar. Covid-19 pandemisi grip gibi seyretmektedir. Pandeminin yazın azalabileceği ancak, ikinci salgının özellikle sonbahar ve kışın tekrar edebileceği ile ilgili açıklamalar yapılmaktadır. Peki, Covid-19 pandemisiyle mücadele uzun soluklu olacaksa, Covid-19 tehdidi süresince eğitim öğretim faaliyetleriyle ilgili ne tür tedbirler alınmalıdır?

Covid-19 pandemisi ve sonuçlarıyla ilgili dünyada sosyal bilimciler ve strateji uzmanları tarafından birçok varsayım ileri sürülmektedir. İleri sürülen varsayımların doğruluk düzeyini pandeminin sonuçları ortaya çıkaracaktır. Ancak doğru olan bir şey var ki, o da Covid-19 hastalığının aşısı ya da etkili ilacı bulununcaya kadar riskin devam edeceğidir. Covid-19 pandemiyle mücadelede bilim ve aklın ışığında hareket edilmeli; uzun soluklu olan mücadelede her sektörde olduğu gibi eğitimde de salgının yaratacağı olumsuz etkilere karşı en iyimser ve en kötümser senaryoları içeren farklı planlamalar yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda çalışmaların ve planlamaların yapıldığını kamuoyu ile paylaşmaktadır. Eğitim öğretim kurumları 30 Nisan'a kadar açılmayacağı kararı alınmıştı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun açıklamalarına göre Ramazan Bayramı sonuna kadar kısmi rahatlamanın olacağı ifade edilmektedir. Bu açıklamalar doğrultusunda okulların da Mayıs ayı sonundan önce açılmayacağı anlaşılmaktadır. Peki, eğitim öğretim normal başlar mı? Okullarda öğrenciler arasında sosyal izolasyon ya da sosyal mesafe nasıl uygulanacak? Salgın tamamen sonlandırılmadığı sürece Covid-19 riski devam edecektir. Milli Eğitim Bakanlığı Covid-19 pandemisi nedeniyle, öğrenim gören tüm öğrencileri bir üst sınıfa geçirerek bu eğitim öğretim yılını tamamlayabilir. Peki, gelecek eğitim öğretim yılı için ne tür önlemler alınmalıdır?

Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Bilişim Ağı(EBA) uzaktan eğitim canlı ders uygulamasının alt yapısını geliştirmelidir. EBA canlı ders uygulaması için sunucular ya da diğer adıyla serverlar güçlendirilmelidir. Canlı ders uygulaması yapan okullar sistemi kullanmak için dersleri farklı saatlere koyarak sistem kullanabilmektedirler. Milli Eğitim Bakanlığı sistemi tüm sınıflar düzeyinde aynı anda kullanabilecek düzeye getirmelidir. Covid-19 hastalığının aşısı ya da tedavisi için ilaç bulununcaya kadar, eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütülmesinde yeni yapılanmaya gidilmelidir. Örgün eğitim ve uzaktan canlı eğitim uygulaması iç içe yürütülmelidir.  Gelecek eğitim öğretim yılı için sınıf mevcutları, sosyal mesafe göz önüne alınarak yeniden belirlenmelidir.  Okullarda derslerin örgün ve uzaktan canlı dersler şeklinde uygulaması için çalışmalar başlatılmalıdır. Dersin özelliğine göre bir saati örgün sürdürülecekse diğer saatleri uzaktan canlı ders uygulaması olarak devam etmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Her sınıf düzeyindeki öğrenciler belirli günlerde ve 2 şer saati geçmeyecek düzeyde örgün eğitime devam etmelidir. Eğitimin diğer saatlerini uzaktan eğitimle canlı ders uygulamasıyla evinde yürütülmesi sağlanmalıdır. Sınıflar sosyal mesafe dikkate alınarak 15 kişilik aralıklı sıra sistemine göre düzenlenmelidir. Haftalık ders çizelgesinde 40 saat olan sınıfın 10 saati örgün, 30 saati canlı ders uygulamasıyla yürütülmelidir. Canlı ders uygulamasında yoklamalar ve takip, ders öğretmeni tarafından yapılmalıdır. Derslerin değerlendirmesi ise örgün eğitim ortamında yapılmalıdır.

Sonuç olarak, Covid-19 hastalığı mücadelesi uzun soluklu bir süreç olduğuna göre, bu süreçte kısa süreli başarıların rehavetine kapılmak yerine, her sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de hastalığın aşısı ya da kesin tedavi edici ilacı bulununcaya kadar eğitimde yeni planlamalar ve yeni çözüm önerilerinin geliştirmesi kaçınılmazdır.  Covid -19 pandemisinin ülkemizi ve geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlığını ve eğitimini en az etkilemesi için çok yönlü düşünerek gerekli çalışmaları yapmamız gerekmektedir. Geleceği aydınlık, yarınları umut dolu bir nesil için, “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)