İzmir de Lise öğrencileri meydan kavgası yaptı!
Veli, öğrenci, öğretmen, idareci derken nerdeyse herkes bir cinnet halinde.
Belki her zaman bu kadar kuduruktuk ama sosyal medya, anında görüntü derken tüm haberler dakikası dolmadan kucağımızda.
Artık, böyle gelmiş böyle gitmez demek gerekmiyor mu?
Bu konuda herkese düşen sorumluklular var. Ama en önemli sorumluluk sahibi Milli Eğitim Bakanlığı.
İlk başta okulları en güvenli, huzurlu yerler haline getirmek zorunda. Gerekirse bununla ilgili kanun maddeleri çıkarttırmaktan da çekinmemeli.
Çocuklar hata yapar, yanlış yapar önemli olan hayatları karartacak olayların içine girmeden gerekli tedbirleri almak.
Okullarda şiddetin önüne geçmenin temel şartlarından bazıları şunlar;
-
Güçlü bir idare, inisiyatif sahibi, uyanık öğretmenler, işbirliği ve yardıma açık Veliler.
-
Öğretmenler sınıflarındaki olayları, hareketleri mutlaka İdare ve rehber öğretmenlerleanında paylaşmalı.
-
Okul dışında olan kavgaların zaten planı, programı rezervasyonu okulda yapılıyor. Sınıfını iyi gözlemeyen bir öğretmen bu olaylar başlamadan idareyi uyarabilir.
-
Okul idaresi gerekirse tüm işlerini bırakıp bu işleri çözmeli. Kavga potansiyeli olan çocukları okuldan göndermemeli acilen Velileri çağırıp bilgilendirmeli ve onları Velileri ile yolcu etmeli.
-
Öğretmene, okula saldıranlara daha ağır cezalar verilmeli.
-
Okullara her önüne gelen elini kolunu sallaya sallaya girememeli.
-
Güvenlik noktaları oluşturulmalı, yabancı kişiler katlara, öğretmenler odasına izinsiz gönderilmemeli.
-
Okul idarecileri odalarından daha sık çıkmalı.
-
Nöbetçi öğretmenler teneffüs boyunca devamlı okulu dolaşmalı.
-
Bilhassa sabah girişlerde ve okul çıkışlarında Okul idaresi öğrencileri nöbetçi öğretmenlerle beraber yolcu etmeli.
-
Polis ya da kolluk kuvvetler acil olarak çağrıldığında hemen okula gelmeli. Okul idaresi ve öğretmenler sahipsiz, bırakılmamalı.
Lütfen artık harekete geçelim..
