adscode
adscode

Atatürk’ün Bilim Dünyasına Katkısı

Bilimsel çalışmalar yapılırken “Atatürk’e referans verilmiş mi?” diye bir merak sardı içimi.

cemozel2021@gmail.com




Scopus veritabanında, kaynakçasında Atatürk geçen yayınları taradım. 268 kez atıfta bulunulmuş. Çok heyecan verici geldi. “Sırayla bakayım, inceleyeyim.” istedim. İlk sıradaki “Complementary Therapies in Clinical Practice adlı dergide Effect of treatment adherence training given to patients with bipolar disorder on treatment adherence…” adlı makaleyi görünce bir tıp dergisinde Atatürk’ten nasıl faydalanmış olabilirler?” diye düşündüm. Yayının kaynakçası beni içine çekti. Bir kaynak gördüm ki, keşke görmez olaydım. Makalenin yazarları da Türkiye’den.

Kaynakçada bahsettiğim yayın aşağıdadır. Makalenin yazarlarından biri “D. Ataturk”tü. Atatürk soyadını kanunen kimsenin alamayacağını bildiğim için böyle bir şeyin olabilmesi merakımı daha da bir çekti. İlgili makalenin bibliyografik künyesine baktığımda sorunun ne olduğunu anladım. Normalde “D. Ataturk” diye biri yok. Peki neden bu makalenin yazarları arasında yer alıyor “D. Ataturk”? O kadar heyecanlı bir yerine geldik ki, şu an yazımın tam da bu kısmına reklam alsam yeridir.

Aşağıda gördüğünüz gibi “Diyarbakır Atatürk Sağlık Yüksekokulu”nun ilk iki kelimesi bir yazar olarak diğer yazarların arasına karışmış. 40 yıl düşünsem böyle bir hata yapabilir miydim, diye düşünmeden edemiyorum. Umarım bu hatayı bir an önce düzeltirler.

İlk yayının günahı olmaz diyerek ikinci sırada yer alan makaleyi inceleyeyim, dedim.

Çok prestijli bir dergi olan Plos One adlı açık erişimli bir yayında yayınlanmış makalenin kaynakçasında, bir yayına daha denk geldik yazarları arasında “Atatürk” olan. Aynı hatadan bir kez daha mı yapılmış diye düşünürken, bu sefer daha başka bir hatayla karşılaştık.

Yayının bibliyografik künyesine başka bir yerden detaylı olarak baktığımızda, yazarın soyadının yanlış yazıldığını farkettik. “C. Acarturk” olması gerekirken yanlışlıkla “C. Ataturk” olarak yazılmış.

Büyük bir hevesle aklıma takılan sorunun peşine düşmüşken daha ilk iki makalede maalesef hayal kırıklığına uğradım. Makalelerin yazarının gözünden kaçan bu tür hatalar editörlerin gözünden nasıl kaçıyor, aklım almıyor. Üçüncü makaleye bakmaya dermanım kalmadı. Kim bilir orada neler görecektim! Türk yapımı Devrim marka arabanın başına gelen durum, bu çalışmanın da başına geldi. Atatürk’ümün affına sığınarak araştırmayı iki makaleden sonra bırakma kararı aldım. Belki bir gün devam eder, tamamlarım bu ilginç araştırmayı. Hatta o güne kadar bu iki makaledeki hata da düzeltilmiş olur. Bekleyip göreceğiz.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)