adscode
adscode

Aydın İnsan: Hasan Aydın

Şu hayatta bana bir kelime dahi öğreten kişi, benim nazarımda öğretmendir. İster bir çocuk olsun ister bir genç ya da yaşlı, ister okumuş olsun ister okumamış. Hepsi öğretmendir gönlümde.

cemozel2021@gmail.com




24 Kasım Öğretmenler Günü'nde hayatıma çok güzel dokunuşlar yapan bir insandan bahsedeceğim bugün: Hasan Aydın. Nam-i diğer Deli Haso. Onu dün kaybettik. Dolu dolu yaşadı hayatını. Yaşarken de, benim gibi bilgiye ve öğrenmeye aç olan kişilere çaktırmadan verdi derslerini. Kendi adıma hepsini heybemde taşıdım ve taşımaya da devam edeceğim.

Vakti zamanında köyünden kalkıp gelmiş, İstanbul'da kendine yer edinmiş, çocuklarını okutmuş, onlardan biri doktor olacak kadar çıtayı yükseltmiş bir bilge adamdı Hasan dayım. Kendisi yeteri kadar eğitim almadığı için, okuttuğu doktor kızı Canan'ı da ayrı bir severdi. Evlat ayrımı tabii ki yapmazdı; ama siz bunu eğitime verdiği öneme yorun. Hoş, köy yerinde okuma yazma bilmeyen; ama kadim bilgileri sayesinde sorunlu gebe kadınları bile doğurtabilen, hatta bir seferinde hastanede bir doğuma dahi girip doktorlara yardım eden, bunun yanısıra kırıkları kendi yöntemleriyle tedavi eden, veterinerliğe de soyunup hayvanlara dahi şifa olan Ele Ebe'nin oğluydu. Ele Ebe'nin de anısını yaşatmak için "Bir Rönesans Köylüsü: Ele Ebe" başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Onu da burada paylaşmak isterim ki nasıl bir ananın oğluymuş, görün:
https://www.bbyhaber.com/bby/2020/06/16/ele-ebe-bir-ronesans-koylusu-cem-ozel

Soyadı gibi Aydın bir insandı dayım. Beni en çok etkileyen, örnek aldığım yanı ise kötü gün dostu olmasıydı. Dedem (babamın babası) ameliyat olduktan sonra bizim evde nekâhet dönemini geçiriyordu. Her gün pansuman olması gerekiyordu ve bu süreçte her gün doktoru getirip götürüyordu dayım. O küçücük aklımla bu iyiliğini ve ilgilenmişliğini kendime düstur edinmiştim.

Nerede yardıma ihtiyacı olan biri varsa, arka planda hep onu görürdüm. Yaptığı iyilikleri kimsenin başına kakmaz, Ömer Seyfettin'in Diyet hikayesindekinin tersine, kimseyi minnet altında bırakmazdı. Duruşu vardı dayımın. Onlarca takdiri hakedecek iş yapmasına rağmen, sanki göreviymişcesine, kim olsa aynı şeyi yaparmışcasına onca teşekküre ve minnete sırtını döner, duymazdan gelirdi.

Kötü gün dostu olmak neyse de iyi gün dostuydu da aynı zamanda. Hani şimdilerde pek göremediğimiz iyi gün dostluğu. Artık insanlar mutluluklarını gizli yaşar oldular. Başkaları çekememezlik durumuna düşmesin diye. Hasan dayım iyi günde de dostlarının ve sevdiklerinin yanındaydı. Gittiği düğünlerde halay başı kimliğini kimseye kaptırmaz, düğün sahibinin yanında olduğunu ve mutluluğunu kendi çocuklarının mutluluğuymuşcasına hissettirirdi.

Seveni olduğu gibi çok seveni de vardı. Ben de o çok seven gruptan biriyim. Ahde vefa olarak bugünkü yazımı Hasan öğretmenime ayırmak istedim. Bizim toplumda pek yoktur; ama çok isterdim sevenleri ile buluşarak ondan geriye kalan tatlı anıları dinlemeyi. Şairin de dediği gibi "Bu gök kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş."

Güzel anılar bıraktı ardında. Anısı hep bizimle yaşasın. Güle güle Hasan Dayı, güle güle Hasan Öğretmenim.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)