adscode
adscode

Belki de sorun bir garajımızın olmamasıdır!

Bu küçük ve kapalı mekan, dünyadan kopuk, sanki gizli bir şeyler yapıyormuşuz hissi veriyordu. Belki de bu his orada bulunmaktan zevk duyan kişilerin beynini açıyordu.

cemozel2021@gmail.com




Alper Almelek diye bir dostum var. Kendisi deyim yerindeyse bir patron; ama tam bir kitap kurdu. Şirketinin adına her ay bir bülten hazırlıyor. Sağolsun bana da gönderiyor bu bültenden. Bültenin adı “İş’te Kahkaha”. 23 yaşında bir bülten bu. Şu anda 90. sayısı elimde. Eğlenceli bir bülten sunuyor her ay Alper.

Bu sayıda güzel bir görsel gördüm. Maslow’un ihtiyaçlar hiyararşisini bilirsiniz. Bültendeki görselde bu hiyerarşi, dijital ihtiyaçlar piramidine çevrilmiş. En altta yani fizyolojik basamakta bir mobil telefon, şarj, wifi gibi temel ihtiyaçlar var. Bir üst basamakta yani güvenlik kısmında bu konuyla ilgili programlardan bahsetmiş.  Aşk/Aidiyet basamağında Facebook, Instagram ve WhatsApp var. İtibar basamağına Twitter ve Snapchat gibi uygulamaları koymuş. En üst sekmede de yani kendini gerçekleştirme basamağında ise LinkedIn, Pinterest ve Youtube var. Görselin üzerinde biraz daha kafa yorduğumda üç aşağı beş yukarı güzel bir eşleşme olduğunu düşündüm.

Bana bu yazıyı yazmama vesile olan husus ise şu. Bültenin içindeki bir başka kısımda 6 tane garaj fotoğrafı var ve her bir görselin yanında Apple, Google, Amazon, Harley, Disney ve Mattel gibi ünlü markaların isimleri var. “Büyük fikirler, küçük başlangıçlara sahiptir.” diyerek garajların öneminden bahsediyor. Yine altında “Belki de sorun bir garajımızın olmamasıdır” diyerek de bir ironi yapıyor.

Garaj meselesi beni çocukluğuma götürdü. Rahmetli büyük amcam Binali Özel’in bahçeli evinin bir yerinde penceresiz, garaja benzeyen bir alanı vardı. Kapkaranlık bir yer. Bir masa ve üç dört tane de sandalye. Tavanı alçak olup tepesinde de tek bir ampülden oluşan ışık, bu kapalı alanı çok çekici kılıyordu. Orada kuzenlerimle masa başında sohbet etmek inanılmaz keyif veriyordu. Bence Binali amcam vizyon sahibiydi. Belki de içinden, “Çocuklar otursun da, konuşsunlar, yeni bir şeyler icat etsinler.” dercesine orada saatlerce bulunmamıza ses etmezdi. 30-35 yıl evvelinden bahsediyorum. Tabii o sırada nelerden bahsederdik, hiç hatırlamıyorum; ama bu küçük ve kapalı mekan, dünyadan kopuk, sanki gizli bir şeyler yapıyormuşuz hissi veriyordu. Belki de bu his orada bulunmaktan zevk duyan kişilerin beynini açıyordu. Alper Almelek’in bültende bahsettiği gibi “Belki de sorun bir garajımızın olmamasıdır.”

Buradan yetkililere sesleniyorum☺ Her mahalleye, belki de her okula bir garaj fikri hiç de fena değil.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)