Hepimiz birer Atatürk olabiliriz.
Atatürk gibi çok çalışmak, Atatürk gibi çok okumak elimizde.
Her bir birey, yaptığı işin Atatürk’ü olabilir.
Doktoru da mühendisi de öğretmeni de bankacısı da kütüphanecisi de mimarı da gazetecisi de sanatçısı da kendisine şunu sormalı: Benim yerimde Atatürk olsa bu işi nasıl yapardı?
Yokluktan bir ulus yaratmış bir insan elbette ki uğraştığı her işi mükemmel yapardı.
Bilmediği konularda ahkam keseceğine bilenlerle çalışırdı.
İşinde iyi olmak için herkesten çok daha fazla çalışır çok daha fazla okurdu.
Bir öğrenci olsa herkesten çok daha fazla okur, düşünür ve yazardı.
Kitaplarla dolu bir kütüphanede olsa herkesten çok daha fazla okurdu.
Bir doktor olsa en belalı hastalıklara çareler bulmak için gece gündüz araştırma yapardı.
Bir sanatçı olsa çok uzun saatler çalışır, prova üstüne prova yapardı.
Bir sporcu olsa hem zeki, hem çevik hem de ahlaklı olurdu.
Müteahhit olsa yaptığı evleri en şiddetli depremlere karşı sağlam yapardı.
Bir hemşire olsa en acısız iğneyi o yapardı.
Bir bahçıvan olsa en güzel bahçeleri o yapardı.
Bir akademisyen olsa en iyi bilimsel dergilerde onun makaleleri yayınlanırdı.
Bir pilot olsa en yumuşak inişi o yapardı.
Bir kaptan olsa en fırtınalı denizlerde bile gemisini sağ salim karaya çıkarırdı.
Bir polis olsa cumhuriyeti en iyi o korurdu.
Bir avukat olsa bütün delilleri toplar, yalansız dolansız müvekkilini savunurdu.
Bir hakim olsa en adaletli kararı o verirdi.
Bir gazeteci olsa doğruların peşinden koşar halka yalan dolan haber yapmazdı.
Bir öğretmen olsa bütün öğrencilerine en başta iyi bir insan olmayı öğretirdi. Öğrencilerinin bir konuyu anlayabilmeleri için en iyi yöntemi kullanırdı.
Liste uzar gider…
Hepimiz farklı mesleklerle, farklı uğraşlarla meşgulüz. Çalıştığım iş yerinin kapısından içeri ilk girdiğimde Atatürk olsa burayı nasıl yönetirdi diyerek ufkumu onun gördüğü şekliyle genişletmek istedim. Ne zaman sorunlarla boğuşsam, hemen Atatürk’le ilgili kitaplar okur, onun çektiği ızdırapların yanında benimkisi ne ki diyerek çözüm yolları arar bulurum. İnsanın kılavuzu Atatürk olunca, eninde sonunda doğru ve aydınlık bir yol buluyor. Ben Atatürk’ü sözde değil özde sevenlerin safındayım. Atatürk’ün manevi mirasçısı olmak sorumluluk gerektirir. Ömrüm yettiğince bu sorumluluğu üzerimde taşıyacağım.
Bu vesileyle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü ben de tüm kalbimle sevgi ve saygıyla anıyorum.